Tasarımı Oktay Veral’e Ait Olan Ordu Pazarı ve Malatya İnönü Üniversitesi Camii Binaları Yıkıldı

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda, tasarımı Oktay Veral’a ait iki yapının yıkıldığını duyurdu.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda, tasarımı Oktay Veral’a ait iki yapının yıkımını “MİMARİ VANDALİZM DEVAM EDİYOR” diyerek duyurdu.

Oktay Veral tarafından tasarlanan caminin inşaatı 2010 yılında tamamlandı ve 2017 yılında, üniversite yönetimi tarafından, yerine 4.000 kişi kapasiteli daha büyük bir cami yapmak üzere yıkıldı.

1981 yılında açılan Ordu Pazarı Sınırlı – Ulusal Mimari Proje Yarışması’nda 1. ödül alan Sezar Aygen ve Oktay Veral tarafından tasarlanan ve Ankara Tandoğan’da bulunan Ordu Pazarı alışveriş merkezi 1983 yılında inşa edildi. Yapıda müelliflerden izinsiz yapılan tadilatlara dair 2011 yılında Serbest Mimar dergisi için kaleme alınan, “TAZMİNAT ÖDEMEK YAPILARI KORUMAYA YETMEZ!” başlıklı yazıda, o dönem müelliflerin açtığı dava dahilinde bilirkişinin yapıya dair sunduğu değerlendirme raporu aşağıdaki gibi alıntılanmış:

“1- Yapının tasarımı ve uygulaması, prefabrikasyonun yalnızca standart endüstri yapılarında değil, kent içindeki prestij yapılarında yeterli ve gerekli estetik mimari değerler gözetilerek uygulanabileceğini kanıtlayan başarılı bir mimarlık eseridir. İnşa edildiği dönem olan 1980’li yıllarda (1983) betonarme taşıyıcı sistemi ve prefabrik elemanlarında yüksek teknoloji kullanımı ve yapı dilinin bu özelliği yansıtması açısından öncü örnekler arasında yer almıştır. Yapı değerini hala korumakta olup, günümüzde benzeri işlev ve ölçekteki az sayıda uygulamanın eşdeğer niteliğe erişebildiği gözlenmektedir.

2- Eserin kentsel ölçekteki başarısı, Tandoğan Meydanı ve Gazi Mustafa Kemal Bulvarının kentsel mekân özelliklerini güçlendirmekte oluşundadır. Çıplak beton ile vurgulanan sade ve güçlü bir kitle plastiğine sahip olan yapı, bulunduğu yerde kent imajı ve estetiğine katkısı bulunan bir “işaret yapı” (landmark) olarak varlık göstermektedir.

3- Bir alışveriş / ticaret yapısının gereksindiği canlı ve dikkat çekici olma özelliği, prizmatik yapı kitlesinde girişi işaretleyen boşluk ile bu boşluğa yerleştirilen ve kitle plastiğinin bütünleyici bir parçası olan küresel formlu soyut plastik ile sağlanmaktadır. Çıplak betonun gri rengi ile ışıklı döner kürenin turuncu renginin yarattığı kontrast, cepheyi uzaktan kolay algılanır ve çarpıcı kılmaktadır. Cephe kompozisyonunun ayrılmaz bir unsuru olan kitle boşluğu ve içinde yer alan plastik, yarışmada bu projenin seçilmesine etken olmuş tasarım kararlarının başında gelmektedir.

4- Yapının dış cephe karakterini oluşturan dolu-boş kompozisyonu, tasarım olgunluğu bakımından üst düzeyde olup, taşıdığı dönem özellikleri bakımından ayrıca dikkate değerdir. Cepheleri işleve uygun olarak büyük ölçüde sağır tutulmuş olan yapının özgün tasarımlı vitrinleri, üçgen kesitli düşey pencereleri ve daire biçimli pencere dizisi, bu sağırlığı dengelemektedir. Özellikle daire biçimli açıklıklar, ileri teknoloji kullanımına sahip nitelikli yapılardaki “makine estetiği” ağırlıklı ifade arayışları yönünden, dönemine ait mimari karakter sergilemektedir.

5- Sağır duvarlar iç mekanda, satılan malların sergilenebilmesi için gerekli yüzeyleri, açıklıklar ise yeterli düzeyde doğal aydınlatmayı sağlamaktadır. Üst katta gereken doğal aydınlatma, özgün tasarıma sahip çatı feneri ile sağlanmaktadır. Binanın doğal aydınlatması için sağlanan tüm unsurlar, iç mekân planimetrisi ile örtüşmektedir.

6- Farklı satış departmanlarına sahip esnek alışveriş işlevleri için özel olarak tasarlanmış olan yapıda, sirkülasyon / servis elemanları tutumlu biçimde bir araya getirilerek, satış mekanları açık plan olarak çözülmüştür. Ana merdivenler dışarıdan okunaklı tutularak, binanın yan cephe plastiğini oluşturmaktadır. Yapının elverişli plan şeması, yapısal yalınlığı ve yapım tekniği bakımından yüksek standartları, estetik olgunluk içinde gerçekleştirmiştir.

Tüm bu özellikleri ile yapı, yüksek estetik değerlere sahip, özenli ve başarılı bir mimari eser olarak ulusal çağdaş mimarlık literatüründe haklı bir yer edinmiştir.  Yapının “sıradan yapı pratiği” içindeki herhangi bir uygulama olmayıp, mimarlık kültürünün seçkin örnekleri arasında yer alışı, mimari açıdan tartışmasız bir veridir. …”

Etiketler

Bir yanıt yazın