Sorunsuz Bir Yarışma Var mı?

Konumu ve özelliği açısından kentin önemli alanları/bölgeleri devletin başındakilerin her daim gündemine alınır ve oralara bir şeyler yapılmak istenir.

Çamlıca Tepesi de bunlardan bir tanesi. 268 m yüksekliğinde, İstanbul’un yedi tepesinden biri. Bilindiği üzere bu tepede TV verici kuleleri yer alıyor ve 2009 yılından bu yana kentte görüntü kirliliği yaratması ve sağlık açısından risk taşıması nedeni ile bu kulelerin yıkılarak yerine tek bir tane kule yapılması düşünülüyor. Konuya ilişkin son olarak da yaklaşık 1 ay önce açılan fikir projesi yarışması gündeme geldi.Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 2009 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Ulaştırma Bakanlığı tarafından imzalanan protokol ile “Çamlıca Tepesi TV Kulesi ve Entegre Tesisleri Projesi”ne yönelik ulusal – uluslararası yarışmayla proje hazırlanması sürecini başlattıklarını ifade etmişti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca, Bakanlık adına yürütülecek süreçte, inşa edilecek kulenin, dünyaca ünlü mimarlık kuruluşlarının da katılabileceği yarışmada seçilen üç proje arasından İstanbullular tarafından belirleneceğini söylemişti. Bu yarışmanın oluşturulmasına yönelik de İBB, ThyssenKrupp Asansör Sanayi ve Ticaret AŞ ile bir anlaşma yapmıştı. 280 metre yükseklikte olması öngörülen öneri kulede, TV vericileri, restoranlar, seyir terasları, konaklamasız eğlence ve ticari alanlar bulunacağı da belirtilmişti.

Fakat şimdileri gelinen sürece bakıldığında açılması düşünülen ulusal – uluslararası yarışma fikir yarışması olarak değiştirilerek gündeme geldi. Peki bunun nedeni neydi? Konuyla ilgili Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tepkili. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nden Sami Yılmaztürk, yarışmaya yönelik herhangi bir boykot yapmadıklarını fakat üyelere katılmamalarını tavsiye ettiklerini söyledi. Oda, bunun gerekçesi olarak da şunları söylüyor:

“Şube Yönetim Kurulumuz 26 Nisan 2011 tarihinde yapmış olduğu toplantısında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından ilan edilen ‘Çamlıca Tepesi TV-Radyo Kulesi Fikir Projesi Yarışması’na meslektaşlarımızın katılmamasını tavsiye etme kararı almıştır.

İBB 2010 yılı başlarında Çamlıca Tepesi’nde yeni bir TV-radyo anteni projesi elde edilmesi için açmayı düşündüğü uluslararası fikir projesiyle ilgili olarak UIA’ya başvurmuş, UIA, Ulusal Kesim olan Mimarlar Odası’nın görüşünü talep etmiştir.

UIA’ya gönderilen yanıtta projenin, İstanbul silüetine, topografyaya, doğasına ve kültürel değerlerine verebileceği tahribatı anlatan 24 Mayıs 2010 tarihli rapor verilmiştir. UIA bu rapor üzerine ‘Mektupta belirttiğiniz görüşler, bir miras alanı olan Çamlıca Tepesi’nde yeni bir TV-radyo anteni projesi yapılmasına karşı olma nedenlerinizin haklılığını ortaya koymaktadır. Bu görüşünüzü, ThyssenKrupp’taki ilgili kişilerle de paylaşarak, bu proje için, Oda ile işbirliği içinde daha uygun bir yer bulmalarını önereceğiz’ şeklinde yanıt vermiştir.

İBB ve ThyssenKrupp ortaklığında açılması düşünülen yarışmanın içeriği ve yeri değiştirilerek farklı bir yarışma organize edilmiştir.

Uluslararası yarışma açılamayınca İBB, Mimarlar Odası görüşlerine katılan jüri üyelerini de devre dışı bırakarak ulusal ölçekte bir yarışma açmıştır. ‘Fikir Yarışması’ adı verilerek Mimarlar Odası’nı devre dışı bırakan bu yarışmanın sonunda tasarımın niteliğinden bağımsız olarak bir kent suçunun ortaya çıkması kaçınılmazdır.

Odamız, meslektaşlarımızın, bir kent suçu yaratma sürecine katılmamaları gerektiği düşüncesiyle, yarışmaya katılmamalarını tavsiye etme kararı almıştır.”

“Çamlıca Tepesi TV Radyo Kulesi Fikir Projesi Yarışması” olarak yaklaşık 1 ay önce açılan yarışmanın raportörlerinden Filiz Taş, Mimarlar Odası ile ilgili şu an herhangi bir problem söz konusu olmadığını, bahsedilen tepkinin katılımlarda gözlemlenmediğini söyledi. 10 Mayıs günü başvuruların sona erdiği yarışmaya, 100-110 arası bir katılım söz konusu.

Bu zamana kadar açılan yarışmaların birçoğunda da benzer sıkıntıları ya da daha farklısını görüyoruz. Sürekli açılan yarışmalar haklı olarak ya da olmayarak tartışılıyor, eleştiriliyor fakat herhangi bir çözüm getirilemiyor. Asıl sorun sistemin temelinde yatıyor. Yarışmaların ülkemizde tam olarak oturabilmesi için, ayrı bir disiplinin (yasaları, yönetmelikleri, bilim dalı ile) ve bilincin oluşturulması gerekir.

Yarışmalarda yaşanan tüm bu sıkıntıları görünce, ülkemizde “Sorunsuz bir yarışma var mıdır?” sorusu da akıllara geliyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın