Osmanlı İstanbulu’nun Çöpçüleri: Sokak Köpekleri

Mark Twain: “(...) koşuşturan ayaklar altında büyük bir huzur ve mutluluk içerisinde uyuyan ünlü İstanbul köpekleri (...)”

Osmanlı İstanbulu’nu ziyaret eden birçok seyyahın kent dokusuna dair dikkatini çeken öğelerden birisi de köpekler. Hatta İstanbul’un ünlü köpeklerine kitaplarında uzun sayfalar ayıran yazarlar da var. Anlatımlar doğrultusunda bu kadar çok dile getirilmesinin şaşırtıcı olmadığını söylemek gerekiyor. Eserlerde anlatılanlara göre köpekler kent dokusunun vazgeçilmez öğeleri. Sokakları, deyim yerindeyse kaplıyorlar, kendi mahallelerini koruyorlar, o bölgeye girmek isteyen köpeklere saldırdıkları gibi yabancı kişilere de geçit vermiyorlar.

Anlatımlarda öne çıkan konulardan birisi de köpeklerin Pera ve Galata gibi gayrimüslüm bölgelerde daha çelimsiz ve sağlıksız olmaları. Müslümanların evde köpek besleme alışkanlıkları yok. Ancak, anlaşılan o ki, şehrin Müslüman sakinleri köpeklere itinayla davranıyorlar, köpekler kapı eşiğinden geçemeseler de besleniyor, bakılıyorlar. Bu hayvanları şehrin sembolleri olarak gören İspanyol Vicente Biasko İbanez de Türk’ün, karşısına çıkan bir köpeği ezmektense, arabasını devirmeyi tercih edeceğini yazıyor.

Moby Dick’in yazarı Herman Melville ise kısa notlar şeklindeki seyahatnamesinde köpekleri şöyle anlatıyor: “Köpekler aylak aylak gruplar halinde dolaşıyorlar. Sahipleri yok. Görünüşe bakılırsa hiçbir Türk evinde köpek beslemiyor. Evcil değiller. Göçebeler. Dine göre öldürülmeleri uygun değil. Şehrin çöpçüleri. Bazen korkunç çığlıkları duyuluyor. Genellikle sarılar ve uzun, keskin burunlara sahipler. Kimisi yaralı, kimisi uyuz.”

Korkunç Bir Uygulama: Sivriada

1911 senesinde, sokakların temizlenmesi ve Avrupai bir şehir atmosferi yaratmak için başıboş sokak köpekleri toplanarak vapurlarla Sivriada’ya (Hayırsız Ada) gönderiliyor. Bu acımasız uygulama günlerce süren çığlıklar ve köpeklerin açlıktan birbirlerini yemesiyle sonlanıyor. Cemil Topuzlu’ya göre gönderilen köpek sayısı yaklaşık 30.000. Bu konuyla ilgili son dönemde oyuncu ve yönetmen Serge Avedikian’ın “Chienne d’Histoire” isimli bir animasyonu bulunuyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın