Meserret Sokak Yaşam Kültürü Ulusal Mimari Fikir Projesi Yarışması Sonuçlandı

2 yorum

• Gülru Kabukçu says:

  21 Temmuz 2020, 13:13

  Merhabalar, ben yüksek mimar ve kentsel tasarım uzmanıyım. Bugüne kadar bir çok yarışmaya dahil olduğum halde hiçbir yarışma sonucuna itirazım olmamıştır. Ama bu mesnetsiz jüri kararları itirazı son derece hak etmektedir. Öncelikle yarışmacılardan teslim edilmesi beklenen kesitler ve görsel anlatımlar gibi projeyi anlatmakta büyük bir önem taşıyan unsurlar eşdeğer ödüle layık görülen projelerin bir kısmında bulunmamaktadır. Jüri başta istenenlere karar verirken mi ne istediğini bilmemektedir yoksa projeleri incelerken mi ne istediğini unutmuştur? Sadece perspektif çizim şeklinde sunulan; malzemesi, dokusu, rengi ve proje alanındaki varoluş hali anlaşılmayan bir proje neye dayanılarak ödüle layık görülmüştür? Hali hazırda var olan bina cephelerine müdahalede bulunarak tek tipleştirmek fikri hangi kentsel tasarım yaklaşımına sığabilir? Seçilen projeler Denizli kent tarihi ile ilgili hiç bir referansa dayanmamakla beraber, bu projeler Türkiye’nin veya Dünya’nın herhangi bir yerine önerilebilecek tutumdadır. Sonuç olarak bu yarışma bir fiyaskoyla sonuçlanmıştır.

  Yanıtlamak için giriş yapın
  • ESRA NUR GÜNDÜZ says:

    21 Temmuz 2020, 16:16

    Merhabalar, özellikle yarışma şartnamesinde yer alan ‘görsel ve fiziksel türdeşleştirme reflekslerine mesafeli
    kalarak kent ekolojisinin canlı ve cansız biçimlerince çokluk ve çoğulculuk üreten
    dinamiklerine duyarlı olması arzu edilmektedir” düşüncesiyle yarışmaya açılarak (kendi adıma ) heyecanlandıran ve ümit vaat eden bir yarışmanın, bu şekilde bir ödül grubuyla sonuçlanması üzücü ve heves kırıcı oldu. Amacım ödül grubuyla ilgili bir eleştiri yapmaktan çok kentleri, sokakları yarışmaya açıp sonra tüm yarışmalarda alana özgü yaklaşımlardan uzak, birbirinin tekrarı olan projelere ödül vererek bunu sonu gelmeyen , birbirinden farksız projelerle tasarım adı altında dolaşıma sokma durumuna bir eleştiridir. Bu düşünceyle özellikle ‘ Türkiye’nin ve dünyanın herhangi bir yerine önerilebilecek bir tutumda’ olduğu düşüncesine üzülerek katılıyorum.

    Yanıtlamak için giriş yapın