Meksika’da Bir Harabeden Yükselen Şapel

Mexico merkezli ofis Dellekamp + Schleich ile Kolombiya merkezli mimarlık firması AGENdA Agencia de Arquitectura, depremden tamamen hasar görmüş eski bir kilisenin bulunduğu alan üzerinde yeni bir şapel tasarladı.

2017’de orta Meksika’yı vuran büyük deprem, ülkenin başkentinin yaklaşık 90 mil güneyinde bir şehir olan Jojutla da dahil olmak üzere birçok yerde büyük hasara sebep oldu. Birden fazla devlet kurumu, kritik ev ve altyapı kaybı üzerinde çalışırken genellikle işçi konutlarına odaklanan federal bir kuruluş olan Infonavit, iyileşme sürecinin bir parçası olarak kamusal alanların yeniden inşa edilmesinin acil ihtiyacının farkına varmış.

Infonavit, toplum geliştirme ajansları ve diğer kuruluşlarla işbirliği içinde bir kentsel yeniden yapılanma planı hazırladı ve Mexico merkezli ofis Dellekamp + Schleich ile Kolombiya merkezli bir mimarlık firması olan AGENdA Agencia de Arquitectura’yı, Jojutla’nın ana meydanında, asırlık kutsal bir alanda bir şapel tasarlamak üzere görevlendirmiş.

Depremden tamamen hasar görmüş eski kilisenin bulunduğu alan üzerinde planlanan yeni şapelin hızlı bir şekilde ve yüksek kalitede inşa edilmesi istenmiş. Mimarlar, Infonavit’in çağrısını aldıktan üç ay sonra inşaat iznini almış ve yaklaşık bir yıl sonra 1 milyon dolarlık projeyi tamamlamışlar.

4.840 metrekarelik Santuario Señor de Tula projesi; açık tuğla beşik tonozları ve yalnızca dört köşesinde oturan, kapsayıcı bir betonarme yapısal kabuğu olan açık hava ibadet alanı olarak hayata geçirilmiş. Yapıyı çevreleyen duvarların her birinde ılıman iklimde mekanı gün ışığı ve havayla buluşturan geniş kemerler tasarlanmış.

79 metrelik sütunsuz açıklıklara sahip yapı, planda klasik bir bazilika olmakla birlikte kesitte modern bir şekilde yeniden yorumlanmış. Bununla birlikte tasarımda sunak alanının kıvrımlı, bağımsız beton duvarında veya giriş cephesindeki dikey kule benzeri çıkıntıda olduğu gibi geleneksel kilise unsurlarına da atıfta bulunulmuş.

Bir asırdan daha eski olan ve komşu bir dini binadan gelen depremle devrilen bir dökme demir çan da projede yerini almış. Zeminin atriyumdan sunağa doğru eğimi dış dünyadan yavaş bir kopuş yaratmış, bu da bahçelerin ve doğanın tropik alanıyla teması kaybetmeden bir mahremiyet ve inziva ilişkisi kurmaya izin vermiş. Eğim, binanın gölgeliklerinin altından dışarı taşırılarak 25 sıranın 11’i Noel ve Paskalya gibi günlerde taşan toplantıları karşılamak için tamamen dış mekana yerleştirilmiş.

Geçen yıl tamamlanan, derslere ve diğer etkinliklere ev sahipliği yapmak için de tasarlanan proje bir buluşma noktası haline gelmiş.

Etiketler

Bir yanıt yazın