Market Çatısında Devasa Bir Sera: Agrotopia

Agratopia varolan bir binanın üzerine inşa edilen devasa bir çatı serası.

Agratopia, Meta Architectuurbureau ve Van Bergen Kolpa Architecten tarafından Belçika-Roeselare şehrinde bir tarım marketinin çatısında tasarlandı. Agrotopia, Avrupa’nın en büyük kamuya açık kentsel gıda üretim binası ve hem gıda üretimi hem de halkı tarım konusunda eğitmek için kullanılacak bir mekan.

REO Veiling tarım marketinin üzerine kurulan sera, 9.500 metrekarelik bir alan kaplıyor. İç mekanı dört iklim bölgesine ayrılmış böylece farklı sebze ve meyvelerin üretimi sağlanıyor, ayrıca yapı araştırma tesislerine ve halk için bir eğitim parkuruna da sahip.

Mimarlar, tasarımın araştırma ve eğitim kısımlarının sıcak ve nemli serada yaşanabilir iklim koşullarına sahip olabilmesi için kutu içinde kutu dedikleri mekanlar tasarlamışlar. Dışarıdan bakıldığında mimarlarının “camdan ve çelikten yapılmış gururlu, şeffaf bir heykel” olarak tanımladığı yapı tek birleşik bir sera olarak görülüyor.

Yapıya giriş binanın yan tarafındaki cepheden yapılıyor ve bu cephe cumbalı pencereler ve geniş bir merdivenle yapı boyunca uzanarak kullanıcıyı seraya ulaştırıyor. Merdivenlerin ardından ziyaretçilerin başlangıç noktası olan Kentsel Bahçıvanlık Meydanına giriliyor.

Serada aynı zamanda dikey tarım için çift yükseklikte bir bahçe de bulunuyor ve içeriye gereken güneş ışığını almayı garantiliyor. Bu çift katlı sera kısmının altında yağmur suyunu depolamak ve serayı sulamak için silolar bulunuyor.

Sulama sırasında akan sular da yeniden dönüştürülüyor ve kullanılıyor ayrıca ısıtma çevredeki atık yakma tesisinden geliyor. Böylece mimarların tanımıyla “şehirle dairesel bir simbiyoz” yaratılıyor.

Agratopia, farklı iklim bölgeleri, sürdürülebilir ve ekonomik alan kullanımı, sebze ve meyve araştırmaları, çatı katının kamusal bir işleve açılması, alan ve enerjinin dairesel kullanımı gibi özelliklere sahip tek bina.

Meta Architectuurbureau’nun ortağı Niklaas Deboutte, Agrotopia’yı büyük kentsel tarım için bir test projesi olarak nitelendiriyor ve “Mevcut bir binanın üzerine sera inşa etmek bu ölçekte daha önce hiç yapılmamıştı… Çelik seranın altındaki beton yapı ile entegrasyonu, Roeselare şehri için olağanüstü mimari kaliteye sahip gerçek bir kamu binası ile sonuçlandı,” diyor.