Londra Doğa Tarihi Müzesi Bahçesinde “Yaşayan Laboratuvar”

Feilden Fowles ve J&L Gibbons tarafından yenilenen, Londra Doğa Tarihi Müzesi'nin bahçesinde yaşayan laboratuvar tasarlandı.

Müzenin 140 yıllık tarihinde ilk kez yenilenen bahçeler, Dünya’daki yaşamın hikayesini anlatmayı amaçlayan bitkilendirme çeşitleri ve tabelalarla farklı bölgelere ayrılmış.

İklim değişikliği ve kentleşmenin giderek daha fazla tehdit ettiği kentsel alanlarda doğayı korumaya odaklanan tasarım, Doğa Tarihi Müzesi’ndeki Kentsel Doğa Projesi’nin bir parçasını oluşturuyor.

Peyzaj tasarımı içerisinde oluşturulan farklı alanlar Evrim Bahçesi, Doğa Aktivite Merkezi, Doğa Keşif Bahçesi ve Bahçe Mutfağı ismini taşıyor.

Bu alanlar, müzenin modernist Paleontoloji binasının alt katında yer alan Bahçe Mutfağı’nın arka planını da oluşturuyor. Mutfak, depolama alanı, banyolar, bir etkinlik odası ve bir bitki odası içeriyor.

660 metrekarelik lineer binada malzeme olarak kireçtaşı ve ahşap kullanılmış. Limonluklar ve palmiye serası gibi Viktorya dönemi yapılarından görsel ipuçları alıyor.

Doğa Keşif Bahçesi, İngiltere’deki çeşitli doğal yaşam alanlarını tasvir edecek şekilde düzenlenmiş. Aynı arsa üzerinde önceden var olan bir yaban hayatı bahçesine verilen zararı en aza indirecek şekilde tasarlanmış.

Bu bahçe aynı zamanda 220 metrekarelik Doğa Aktivite Merkezi’ne de ev sahipliği yapıyor. Bahçede bir dinozorun gerçek boyutlu bir modeli yer alıyor. Bahçe Mutfağı’na benzer şekilde, Doğa Aktivite Merkezi’nin de ahşap ve taş kullanılmış.

Bahçenin daha az göze çarpan özellikleri arasında müzedeki bilim insanlarının manzarayı gözlemleyebilmesi ve doğanın kentsel alanlarda nasıl değiştiğini anlayabilmesi için “yeraltı bilimsel izleme noktaları ağı” yer alıyor.

Projenin karbon ayak izini azaltmak için mümkün olduğunca yerel kaynaklı malzemeler kullanılmış. Pasif tasarım ilkeleri, hava kaynaklı ısı pompalarıyla birlikte binaların soğutulmasına ve ısıtılmasına yardımcı oluyor.