Küçük Ölçekte Mimarlık

Mimarlık pratiğinin sınırlarını makro ölçekten mikro ölçeğe taşıyan mimari minyatürler üreten Emily Boutard'ın çalışmaları uzun bir geleneğin takipçisi.

Avustralya’da mimarlık öğrenimi gören Emily Boutard çok çeşitli mimari üsluplarda mekanları minyatür ölçeğinde yeniden üretiyor. Özellikle iç mekan tasarımları ve ürettiği mobilya detayları Boutard’ın bu işe uzun zaman ayırdığının kanıtı.

Farklı mimari üsluplardan modeller üreten Boutard, ürettiklerini internet sitesinden satışa da sunuyor.

Minyatür mekanlar üretmek, tarih boyunca çok daha farklı amaçlar edinmiş bir üretim şekli. Tek tanrılı dinlerden önce ve tabii ki bugün tariflediğimiz mimarlıktan önce çok farklı bölgelerde yaşayan önemli kişilerin mezarlarına minyatür yapılar yerleştirildiği görülüyor. Bu çeşit minyatür mimarlık örnekleri ölümden sonraki hayat fikirleriyle ilişkilendiriliyor. The Metropolitan Museum of Art’ta Eylül 2016’ya kadar devam edecek olan “Dünyayı modellemek: Antik Mimari Modeller” sergisi işte bu antik dönem uygarlıklarının modellerine yoğunlaşıyor.


Yazmanlarının da olduğu bir tahıl ambarı modeli, (yaklaşık M.Ö. 1981–1975), The Metropolitan Museum of Art

Antik uygarlıklardan uzun bir zıplama yaparak görece yakın tarihe bakıldığındaysa model çok farklı amaçlarla kurulmaya başlanıyor. Mimarlığın üretme biçimlerinin şekillenmesi aşamasında küçük ölçekli mimari modeller, gelecekte inşa edilmesi planlanan yapıya dair öngörülerde bulunmak için üretilmeye başlanıyor. Flippo Brunelleschi’nin 15. yüzyılda tasarladığı ve inşa ettiği Floransa’daki katedralin kubbesinin ahşaptan yapılmış modeli, karmaşık yapım süreçlerini araştıran bir model örneği olarak verilebilir.


Brunelleschi’nin Santa Maria del Fiore’nin Cupola’sı için yaptığı ahşap model, 15. yüzyıl

Mimarın fikriyle üretimi arasındaki geçiş için araçsallaştırılan küçük ölçekli mekan üretimi günümüzde halen devam etmekte. Diğer yandan var olması planlanan herhangi bir mimari mekana referansla üretilmeyen minyatürler de yarattıkları küçük ölçekli dünya ile uzun zamandır çocukların ve yetişkinlerin ilgisini çekiyor. Bir çocuk oyununun sahnesi olabilecek micro ölçekli mekanlar, “dollhouse” ismi altında 400 yıllık bir tarihe sahip.

İngiliz “dollhouse”, tahminen 19. yüzyıl

Yetişkinlerin de oldukça ilgi gösterdiği bu maket yapım tekniği genellikle iç mekanların çok detaylı üretimini ve bazen de bütün bir yapının maketinin yapılmasını kapsıyor. Mobilyalardan ev araç gereçlerine kadar üretilen “dollhouse”lar yetişkinlerinde ilgi alanına giren ve zaman zaman koleksiyonlara dahil edilen objeler. Kendi başına, daha büyük bir yapıya referans vermeyen micro mekanlar, obje olarak kendilerine ait bir değere sahip oluyorlar. 

İşte bu “Dollhouse” geleneğini takip eden Emily Boutard’ın micro ölçekli mimarlığı ise günlük objelere verdiği önem ve kullandığı geniş malzeme çeşidiyle görülmeye değer. Boutard’ın işlerini kendi internet sitesinden takip edebilirsiniz:
http://www.littlearchitecture.com/ 

Etiketler

Bir yanıt yazın