Kentsel dönüşümü Ankara’ya taşıdılar

Devrimci Halkçı Yerel Yönetimler Çalıştayı'nda kentsel dönüşüm tartışıldı.

Devrimci Halkçı Yerel Yönetimler Çalıştayı Ankara’da yapıldı. Çalıştaya Akdeniz Belediyesi adına katılan yetkililer, TOKİ’nin Akdeniz’de gerçekleştirmek istediği kentsel dönüşüm projesine alternatif olarak geliştirilen ‘Yerinde dönüşüm ve Sağlıklaştırma’ projesini anlattılar.

Akdeniz Belediyesi’nin de paydaşları arasında yer aldığı, bilim insanları, emek-meslek örgütleri ve devrimci-halkçı anlayışların temsil edildiği belediyelerin katıldığı Devrimci Halkçı Yerel Yönetimler Çalıştayı Ankara’da yapıldı. Yerel yönetimlerde halk meclislerine dayalı demokratik bir yönetim anlayışı getirilmesi gerektiğini hedefleyen Çalıştayda, 3-4 Aralık 2011 tarihlerinde gerçekleştirilen Devrimci-Halkçı Yerel Yönetimler Sempozyumunda gerçekleşen tartışmalar ve oluşturulan atölyelerden çıkan sonuçlar tartışıldı. Çalıştaya Akdeniz Belediyesi adına katılan Şehir Plancıları Ruşen Hocaoğlu ve Leyla Özer Şehircilik ve Afet Politikaları Atölyesinde yer aldı. Akdeniz Belediyesi yetkilileri, TOKİ tarafından Çay, Çilek ve Özgürlük Mahallelerinde yapılmak istenen kentsel dönüşümün bölge sakinlerine olumsuz etkileri, halkın yetkililerden talep beklentileri ve belediyenin bu süreçte yaptıklarına ilişkin bilgilendirmede bulundular.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu Üyesi ve BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada yerel yönetimler düzeyinde yürütülecek antikapitalist mücadelenin son derece önemli olduğuna dikkat çekti. İmparatorluk ve Cumhuriyet tarihi boyunca Anadolu topraklarında yaşayan halkların kendi ihtiyaçları doğrultusunda, kendi kendilerini yönetmelerinin hep imkansız olduğunu ifade eden Kürkçü, kent toprağı özel mülkiyet toprağı olmaktan çıkmadıkça, etkin halkçı deneyimler gerçekleştirmenin zor olacağını ifade etti. Kürkçü, bugünkü halkçı yerel yönetimlerin bir noktaya gelip tıkanmalarının sebebinin, piyasa endeksli rejimin halkçı yönetim anlayışıyla çatışması olduğunu sözlerine ekledi.

Açılış konuşmalarının ardından atölye çalışmalarına geçildi. Çalıştay kapsamında , “Ekoloji ve Enerji Politikaları Atölyesi”, “Toplumsal Cinsiyet Atölyesi”, “Katılım ve Özyönetim Atölyesi”, “Şehircilik ve Afet Politikaları Atölyesi”, “Üretim, Bölüşüm ve Emek Politikaları Atölyesi”, “Kültür ve Kimlik Politikaları Atölyesi”ndeki tartışmalar ve bu tartışmaların sonuçları katılımcılara sunuldu.

Akdeniz Belediyesi, Şehircilik ve Afet Politikaları Atölyesinde yer aldı. Burada ilk olarak söz alan ODTÜ Araştırma Görevlisi Ceren Gamze Yaşar, TOKİ örneklerini değerlendirdi. Ceren Gamze Yaşar, tarlaların bulunduğu yerlere bile binalar dikildiğini ve çoğunlukla yoksul emekçilerin buralara taşınmaya çalışıldığını, konutların bulunduğu yerde sokak ve meydanların olmadığını, okul, hastane gibi olanaklarında düşünülmediğini, konut sorununa mülkiyet üzerinden değil bir yaşama hakkı olarak bakılması gerektiğini ifade etti.

Jeoloji Mühendisi Sami Ercan da yaptığı sunumda, Türkiye’de yaşanan doğal afetler ve etkilerini aktardı. Heyelan ve deprem bölgelerinin haritasını gösteren Ercan, bu bölgeler için devletin hiçbir tedbir almadığını, bu tür olayları “takdiri ilahi” olarak değerlendirdiğine dikkat çekti. Ercan, yerellerde meslek örgütlerinin de katılımıyla Afet Komisyonu kurulmasının önemli olduğuna işaret etti.

Dönüşüm yerine iyileştirme

Devrimci Halkçı Yerel Yönetimler Çalıştayına Akdeniz Belediyesi adına Şehir Plancıları Ruşen Hocaoğlu ve Leyla Özer katıldı. TOKİ tarafından yapılmak istenen dönüşüme karşı yurttaşlar ile ortak çalışmalar yaptıklarını belirten Akdeniz Belediyesi yetkilileri, dönüşüm yerine iyileştirme projeleri hazırladıklarını, halkın çok katlı TOKİ evlerine bakış açısını yansıtan bir anket çalışması gerçekleştirdiklerini, ‘Kentsel Dönüşümle İlgili Sorular ve Cevaplar’ adlı bir kitapçık bastırıp dağıttıklarını aktardılar. Çay, Çilek ve Özgürlük mahallelerinin kentsel dönüşüm adı altında yıkılmak istenmesine karşı belediyenin halkla birlikte mücadele yürüttüğünü anlatan Hocaoğlu ve Özer, yıkımın asıl sebebinin söz konusu mahallelerin muhalif ve zorunlu göç mağduru Kürtler olmasından kaynaklandığını sözlerine eklediler.

Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın