Kentlerin Oturma Odası: Meydanlar

Meydanların kent kimliğini yansıtan, halkı buluşturan insanların iletişime geçtiği, ortak aktiviteler ve eğlenceler düzenlediği, kent parçalarıdır, bir kentin “oturma odaları”dır.

Sadece binalardan oluşan bir kent, sadece yatak odasından ibaret eve benzer. Nasıl ki bir evin sosyal alanı oturma odası ise bir kentin de sosyal yaşam alanı meydanlarıdır. Binalar kentin yatakhaneleri ise meydanları, parkları ve sokakları da kentin oturma odası, mutfağı ve balkonudur. Böylesi ortak kullanım alanları insanların ortak aklını ve sınıf bilincini etkiler. Bu farklı gruplar ya da bireyler meydanlarda diğerleriyle etkileşir ve paylaşımlarda bulunur. Ayrıca sistemden müzdarip olan insanlar ve onların anlayışları bu alanlarda bir araya gelir ve sisteme karşı mücadele eder.

Tarih boyunca egemenler meydanları kendi otoritelerini güçlendirmek için kullanmışlardır. Ortaçağ Avrupasında meydanlar bir mahkeme olarak kullanıldı. Otoriteye meydan okuyan insanlar meydanlarda cezalandırıldı. İdamlar ve kırbaç cezaları gibi infazlar buralarda uygulandı. Öte yandan ezilenler için meydanlar egemen sınıfa karşı isyanların ve devrimlerin merkezleridir.

Bugünün meydanları, insanların toplu taşıma araçlarına ulaşmak için kullandıkları aktarma merkezlerine dönüştürülmek isteniyor. Kent meydanları, uygulanan politikalar sonucu giderek kamusal alan niteliklerini kaybederek, -hatta buralardaki milli bayramlardaki törenler bile yavaş yavaş kaldırılarak- kentlilerin iş ve ev arasındaki sıkışmış yaşamları, neredeyse gettolara dönüşen mahalle veya sitelerdeki yaşamları; AVM adlı toplu alışveriş merkezlerine hapsedilmek istenmektedir. Bugünün iktidarlarının tercihi birbiriyle en az ilişki içinde yaşayan “cemaat/hısım/akraba/memleketli” adacıklardan oluşan bir kenttir. Böylece örgütlü toplumun yerine; itaatkâr, tüketici, bireyci ve cemaat müridi istenmektedir.

TAHRİR

Mısır’ın başkenti Kahire’nin merkezinde bulunan Tahrir Meydanı, son iki yıl içinde tanık olduklarıyla ismini hak eden bir meydan. Kelime anlamı Özgürlük olan Tahrir, önceleri İsmailiye Meydanı olarak biliniyordu. 1919 Mısır Devrimi’nin ardından meydan Tahrir (Özgürlük) Meydanı olarak anılmaya başladı. Fakat meydanın adı ülke yönetimini parlamenter monarşiden cumhuriyete dönüştüren 1952 Mısır Devrimi’ne kadar resmi olarak değiştirilmedi. Meydan, 2011 Mısır Devrimi’nde ve Muhammed Mursi’nin devrilmesine varan süreçte milyonlarca insanın toplandığı bir merkez olarak kullanıldı.

TAKSİM MEYDANI

Meydan adını, eksiden Galata-Beyoğlu suyunun taksim edildiği Taksim Maksemi’nden aldı. Meydanın ortasında bulunan Cumhuriyet Anıtı, İtalyan heykeltraş Pietro Canonica’ya yaptırılarak, 1928 yılında yerine yerleştirildi. Aynı zamanda kültür, eğlence ve büyük bir alışveriş merkezi olan İstiklal Caddesi’nin girişinde yer alan Taksim Meydanı, 1 Mayıs 1977’de yaşanan katliam gibi pek çok olaya sahne oldu.

PLAZA DE MAYO

Arjantin’in başkenti Buenos Aires’in ünlü meydanıdır. Ülkenin bağımsızlığının ilan edildiği (25 Mayıs 1810) ve Arjantin cuntasının (1976) 8 yıllık iktidarının başlangıç meydanıdır. Plaza de Mayo, askeri cuntanın yokettiği 30.000 kayıp evladını arayan annelere de ev sahipliği yapmış ve yapmaktadır.

TIANANMEN MEYDANI

15. yüzyılda inşa edilen ve “İlahi Barışın Kapısı” anlamına gelen Tiananmen Meydanı, Yasak Şehir ile kentin diğer kısnın ayırmak amacıyla yapıldı. 1 milyon kişinin sığabileceği 440. 000m2’lik bir alan sahip dünyannı en büyük açık lanı unvanının sahip meydan iki kez yangın geçirdi ve 1615’te yeniden düzenlendi. 1989 yılının 15 Nisan’ında başlayan ve yaklaşık 5 Haziran’a dek süren toplumun farklı kesimlerinden yoğun kutulumın olduğu Tiananmen Meydanı Olayları olarak anılan ve yüzlerce kişinin ölümü ile sonuçlanan olaylara tanıklık etti.

CONCORDE MEYDANI

1975 yılında yaptırılan ve çeşmeler ve heykellerle dolu olan meydan sekizgen bir forma sahip. Champs Elysees ile 250,000 m2’lik Tuileries Bahçeleri arasında kalan meydanın ismi Fransız İhtilali sırasında bir süre Devrim Maydanı olarak değiştirildi. İhtilal sırasında gerçekleştirilen ve 14. Louis ve Marie Antoinette’in de aralarında bulunduğu 1000’den fazla kişinin giyotinle idamı bu yemdanda gerçekleştirildi.

SARAY MEYDANI

Saray meydanı, adını yaklaşık 3 milyon sanat eseri barındıran ve dünyanın en önemli müzelerinden bir olan Hermitage Müzesin’nin bulunduğu, eski Rus İmparatorluğu’nun merkezi Saint Petersburg kentinde 18, yüzyılda inşa edilen Kış Sarayı’ndan alıyor. Merkezinde 47,5 m yüksekliğinde bir sütün bulunan meydan 25 Ekim 1917’de Ekim Devrimi-Bolşevik Devrimi ve 22 Şubat 1905’te Kanlı Pazar’a sahne oldu.

AZADİ MEYDANI

Meydana 1971 yılında Pers İmparatorluğu’nun 2,500 yılı kutlamaları şerefine kentin girişini sembolize etmesi adına Shahyaad Kulesi yaptırıldı. “Şahları Anma” anlamına gelen Shahyaad ismi 1979 İran Devrimi ile Özgürlük Anıtı olarak değiştirildi. Meydanın ismi de bu gelişmelere pralel olarak Özgürlük Meydanı oldu. Meydan, İran İslam Cumhuriyeti’nin kurulması sırasında Şah Rıza Pehlevi yönetimine karşı yapılan gösteriler sırasında sert çatışmalar sahne oldu.

KIZIL MEYDAN

73.000 m2’lik bir alanı kaplayan ve Rusça’da aynı zamanda “güzel” anlamına gelen Krasnaya Ploshchat, Kızıl Maydan’ı Kremlin Sarayı’na ait 20 me yüksekliğindedik duvarları, yapımı 1930’Da tamamlanan Lenin Mozolesi ve çarpısı sogan kubbeleri ile Azik Basil Katedrali çevreliyor. 15. yüzyılda Kremlin’in duvarları tamamlandıkan sonra yapılan ve yapıldığı tarihten buy yana idamlara, gösterilere, geçit törenlerine ve mitignelre sahne olan meydan, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.

MEYDAN DEĞİL CAMİ AVLUSU

Eski Türk kentlerinde Avrupa’daki gibi belirgin bir meydan anlayışı yok. Meydanların işlevini yerine getiren camiler ve cami avluları var. Ele geçirilen kentlerdeki meydanlarsa zamanla işlevsizleşti, bazı meydanlarsa padişahın “tebaasına”na göründüğü ya da konvoyunun geçtiği güzergâhlar olarak yaşamlarını sürdürebildiler. Bütün bunlardan dolayı kent meydanın gelişmesini teşvik edecek bir toplumsal istek oluşmadığı için toplumsal yaşantının merkezi de cami avlusu olmuştu. Osmanlı yaşam biçiminde semt ve mahallelilik kavramı önemlidir. Kamusal alan erkeklere aittir ve erkeklerin yaşam da ev-işyeri-kahvehane-cami-çarşı beşgenine sıkışmıştır. Bu alanlardan da meydan kültürünün oluşması beklenemezdi. Meydanların sosyal bir yaşamın uzantısı olarak tasarlanması Cumhuriyet dönemine rastlar. Bu dönemde de meydanlar daha çok park ve tören alanı olarak kullanılmaktaydı.

Etiketler

Bir yanıt yazın