Jonathan Tuckey Design Tarafından İtalya’da Yeniden Canlandırılan Bir Çiftlik Evi

Jonathan Tuckey Design, Kuzey İtalya’da bulunan 19. yy'dan kalma eski bir çiftlik evini onardı.

İtalya’nın Kuzey Piyemonte bölgesindeki yamaçlarda bulunan Cascina isimli proje – İtalyanca çiftlik evi – yerel Langa taşlarından inşa edilen üç kütleden oluşuyor.

Jonathan Tuckey Design, çiftlik evinin özgün malzemesini ve peyzajla olan bağlantısını kutlayacak “dokunsal” bir ev yaratarak daha güncel değişimlerle bu yapıları özgün hallerine dönüştürmeyi görev edinmiş.

“1980’lerden bu yana yapılmış ağır restorasyon yüzeyinin altından özgün yapıyı bulmak istedik. Bu bazen garip yenileme uygulamalarının üzerini örtmek anlamına gelirken bazen de yerel ustaların özenli çalışması yoluyla özgün elemanları restore etmek anlamına geliyor.”
Jonathan Tuckey Design’dan Elena Aleksandrov

“Özgün işlevin kaybolmasından dolayı onarımın imkansız olduğu ya da yeni çözümler ihtiyacı yeni bir program tarafından dikte edildiği yerlerde, yeni malzemelere özgün konseptin başka bir amaca uygun hale getirmenin yolları olarak zarif benimsemelerle deneyimledik.”

Samanlıklı eski ahırın içine bir stüdyo mekanı yerleşirken, yeni ev iki katlı çiftlik evinde bulunuyor.

Cascina’nın geniş bahçeleri arazinin batısına doğru yüzme havuzunu, terası ve dış mutfağı kaplayan özgün taştan istinat duvarlarıyla birlikte iniyor.

 

Çiftlik evindeki yeniden şekillenmiş mevcut merdiven, kuzeye doğru altında özgün tonozlu tavan bulunan SPA ve saunaya, güneye doğru mutfak ve yemek alanının bulunduğu alçak zemin kata açılıyor.

Yukarısında ise üç yatak odası, kenarları mazgallı tuğla profille biten mevcut geniş pencere açıklıkları tarafından yaratılan manzaralar ve ışıklarla birlikte çevredeki kırsal alana bakacak şekilde konumlanmış.

Halihazırda olan kumaşla yeni bağlanmış strüktürü harmanlamak için, restore edilmiş ahşap çatının altında bulunan stüdyoyu yatak odalarına bağlayan koridora, kesikli ışığı yansıtan delikli tuğlalardan oluşan “gelosia” duvarlarıyla hizalanmış.

“Bu yaklaşım özgün yapıyı kutlayarak ve mekansal hacimlerle oynayarak gerçekleştiriliyor. Giriş holünde, ilk açılımdan itibaren rahatlatıcı ve sakinleştirici bir ton belirlemeyi ve mevcut yüksekliği kutlamayı tercih ettik.”

“Yukarı katta, ahırın çatısının restorasyonuna öncelik verildi böylece kullanıcı direkt olarak yapının mirasını hissedebildi ve bununla bağlantı kurabildi. Özgün meşe kafesleri, kirişleri ve metal gergiler yapısal özgünlüğünü kaybettiğinden dolayı tarihi ahşabın üzerine yeni ve yalıtımlı bir çatı katmanı eklendi.”

 

Renklerin ve malzemelerin iç mekanda oluşturduğu palet, süt beyazı karolardan, pirinç duvar lambalardan, mermer lavabolardan ve meşe panellerden oluşan mevcut bitişlere dikkat çekiyor.

 

Jonathan Tuckey kendi ismini verdiği stüdyosunu 2000 yılında kurmuş ve sık sık ihmal edilmiş yapıları yeniden canlandırmakla uğraşan stüdyo, eski binaları yeniden modelleme ve modernleştirmeyi destekliyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın