İzmir’in Parkları Yaşam Değil, Korku Alanı Haline Geldi

Yeşil alanlar, parklar, çağdaş şehirciliğin olmazsa olmazıdır..

Sıkışmış, yüksek binaların yer aldığı, telaş içinde koşturmaların yaşandığı büyük kentlerde parklar, birer iç ferahlığı, nefes alma yerleridir.

İzmir Büyükşehir Belediyesi verilerine göre:

– Kent genelindeki 31 milyon 744 bin metrekarelik yeşil alanda, kişi başına düşen miktar 8 metrekareye yaklaştı.

– 2006 yılından bu yana 30 milyondan fazla ağaç-ağaçcık, çalı, mevsimlik bitki dikimi gerçekleştirildi.

– Büyükşehir’in Toptan Çözüm Ekibi, bu yıl parklara 506 bank, 272 çöp kovası, 91 oyun seti, 46 piknik masası, 18 salıncak, 87 tahterevalli ve 21 adet kondisyon aleti yerleştirdi.

– Buca Şirinyer Parkı projesine başlanıyor.

– Buca Hasanağa Bahçesi yeniden düzenleniyor.

– Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı elden geçirildi.

– İnciraltı Kent Ormanı, Homeros Vadisi kuruldu.

– Sasalı Doğal Yaşam Parkı Türkiye’nin bir numarası..

– Kadifekale artık yemyeşil oluyor.

– Şehrin uç noktalarını birbirine bağlayan raylı sistem hattı boyunca; 22 istasyon bölgesinde 84 bin 850 metrekarelik yeşil alan düzenlemelerinde; 2 bine yakın ağaç, 21 binden fazla çalı ile yüz bin adete yakın yer örtücü bitki dikildi.

– Viyadük altları, kavşaklar, bulvarlar çiçeklerle bezeniyor.

Ama çağdaş kentlerde sadece park yapmakla sorun çözülmez.. O parkları yaşanılır, kullanılır hale getirmek en önemlisidir.

İzmir’de durum böyle midir?

Hayır..

İzmir’de Büyükşehir Belediyesi’nin yapıp, bakımıyla ilgilendiği toplam 152 park var.

30 ilçenin her birinde irili ufaklı ortalama 10’ar park olsa, bütün ildeki toplam park sayısı 452 eder.

Sayı az ama idare eder. Ben, bunlar yaşanılacak ortamlar mı ona bakarım.

Baktığımda, çoğu parklarda oturmak, dinlenmek, vakit geçirmek, sohbet etmek, çocukları getirip gezdirmek, oyun oynamalarını izlemek bir yana oradan geçmek bile cesaret ister.

İdrar kokusu, kedi-köpek pisliği, oturma gruplarının kırılmış-dökülmüş hali, ağaçlarının, bitkilerinin kurumuşluğu, bakımsızlığı bir yana..

Ayyaş, serseri yuvası haline gelmiş bu alanlar, polisin en çok gürültü şikayeti aldığı yerlerin başında geliyor.

Bazıları, yaşam alanı değil taciz yerine dönmüş.

Parkları yapmak, yeşil alanları çoğaltmak güzel.. Ona alkış..

Unutulmuşluğuna, bakımsızlığına, korku alanları olmasına puanım sıfır..

5 gündür mezarlıkların içler acısı halini dizi haline getirdik..

Ben de parkları yazayım dedim..

Çünkü İzmir’de yaşam alanları da ölüm alanları da kötü durumda..

Ne güzel söylemiş:

Bize iki yuvarlak organ verildi; biri oturmak, diğeri düşünmek için. Başarınız hangisini daha fazla kullanacağınıza bağlıdır. (Ann LANDERS)

Etiketler

Bir yanıt yazın