İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti’ne değişik bakmak

İSTANBUL 2010 Avrupa Kültür Başkenti Etki Değerlendirme Raporu Mayıs 2011 (*) tarihli istatistiklerden oluşan kitabı okudum, başkent olgusuna bir de bu rapor açısından bakacak, yapılanları / yapılamayanları bu veriler doğrultusunda değerlendireceğim.

Ben ve benim gibi birçok kişinin “Kültür Başkenti” olma yılında önerilerimiz, beklentilerimiz, tasarımlarımız, projelerimiz vardı.

Çünkü, geçici etkinliklerden çok, kalıcı eserler bırakılmasını istiyorduk.
Yıllar geçtikten sonra, konserlerin, toplantıların, sergilerin adının anılmayacağı, buna karşılık bakın bu yıl şunlar oldu diyecek çalışmaları ummuştum.

RAPORUN içeriğini değerlendirmeden önce yıl boyu yazdıklarımı özetlemeliyim:
– İstanbul’un hâlâ bir konser salonu yok.
– İstanbul’un hâlâ bir opera salonu yok.
– İstanbul’un hâlâ bir kent müzesi yok.
– İstanbul’un hâlâ bir Modern Sanat Müzesi yok.
– İstanbul’a yıllardır bir kütüphane yapılmadı. Eski kütüphanelerin kadro ve karşılanmayan gereksinimlerinin yerine getirilmesi sağlanamadı.
– Beşiktaş’taki Resim ve Heykel Müzesi’nin binası onarılmadı, yeni bir müze binası yapılmadı. Önemli bir koleksiyon bu yüzden gün ışığına çıkarılamadı. Ufak tefek onarımlarla ancak damı aktarıldı.
– Büyük bir İstanbul Ansiklopedisi yayımlanamadı, İstanbul üzerine kapsamlı olmayan derleme kitaplarla yetinildi.
– İstanbul ve kültürel mirası için hazırlanan kitapların asıl amacının bu kenti yurtdışında tanıtmak olduğu kuvvetle vurgulanmadı.
Gerçi başkent olmanın birinci amacının, işlevinin bu olduğu savı da tartışılabilir.

Raporun Yönetici Özeti yazısından bir bölümü aldım, bu satırlar hem saptama başlıklarını hem bakış açısını yansıttığından okunmaya değer:
“İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Etki Değerlendirme çalışması Ocak-Nisan 2011 döneminde yürütülmüş, temel amacı belirlenen kriterler doğrultusunda İstanbul 2010 AKB programının etkilerinin değerlendirilmesi olmuştur. Raporda da görüleceği üzere etki değerlendirmesi için dört ana etki alanı olarak kültür-sanat ve katılım, kültürel mirasın korunması, ekonomi ve turizm, imaj/görünüş belirlenmiştir. Çalışmada, kültür-sanat alanlarında veri üreten çeşitli kurumlardan yararlanılmış, İstanbul halkı ile kamuoyu anketi ve ajans çalışanı anketi ile algı ve etki ölçümlenmiş, turizm ve ekonomi alanındaki etkiler için bu alandaki önemli paydaşlar ile görüşmeler düzenlenmiştir. Ayrıca, konsolosluklar ve yabancı kültür merkezleri yöneticileri ile odak grup çalışmaları düzenlenmiş ve onların da değerlendirmeleri alınmıştır.
Çalışma sırasında ortaya çıkan önemli bir tespit, kültür-sanat alanındaki pek çok istatistiksel verinin ya tutulmuyor olduğu ya da gecikmeli olarak üretildiğidir. Bazı verilerin de sadece Türkiye genelinde tutulması, İstanbul özelinde değerlendirilme yapılamamasına sebep olmaktadır.(…)”

YARIN, başkent olgusuna değişik, farklı açılardan bakan raporu tartışacağız.
(*) İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Etki Değerlendirme Raporu Mayıs 2011.

Etiketler

Bir yanıt yazın