Ibrahim Mahama’nın Jüt Çuvallardan Yaptığı Son Çalışması Michigan’da Sergilenmeye Başlandı

Ibrahim Mahama'nın, In-Between the World and Dreams isimli, farklı mekanlarda sergilenen projesinin son halkası, Ann Arbor'daki U-M Museum of Art'ın dış cephesine kaplandı.

Fotoğraflar: Eric Bronson, Michigan Photography

Ganalı sanatçı Ibrahim Mahama, Michigan Üniversitesi’nden bir ekibin yardımıyla “In-Between the World and Dreams” çalışmasını tamamladı.

COVID-19 salgınından dolayı seyahat yasaklarının başlamasına rağmen, Ibrahim Mahama, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ilk açık hava kurulumunu uzaktan çalışarak tamamlamayı başardı.

Yerel topluluğunun üyeleri tarafından hazırlanmış yaklaşık 414 metrekarelik jüt paneller, telefon görüşmeleri ve Zoom toplantıları aracılığıyla binanın cephesine kaplandı. Bu ayın başlarında tamamlanan çalışma, “meta, göç, küreselleşme ve ekonomik alışveriş temalarını” çağrıştıran dokulu, bina ölçeğinde bir battaniye oldu.

“Bir müze binasının veya duvarının dış hatlarını saran jüt liflerinden oluşan battaniyeler, kapladıkları kurumsal binaların ve alanların anıtsallığıyla tezat oluşturarak, Gana tarihindeki İngiltere ve ABD sömürgeciliğin izlerine ve müdahaleye atıfta bulunan kalıntılar ve izler haline geliyor.”

Devasa “battaniye”, Mahama’nın çalışmalarında yaygın bir malzeme olan, Los Angeles, New York ve Venedik’teki önceki sergilerinden ayrılan, yeniden kullanılan ve Gana pazarlarında temel bir malzeme olan jüt çuvallardan yapılmış. Normal şartlar altında Mahama, jüt çuval kurulumlarını bir araya getirmek için Gana’daki topluluğunun üyeleriyle iş birliği yapıyor. Bu sefer, süreç, personel ve kampüs içi iş birlikçilerle birlikte “COVID-19 protokollerine ve sosyal mesafe kılavuzlarına uyarak” U-M Institute for the Humanities Gallery’nin küratörü ve yöneticisi Amanda Krugliak tarafından hayata geçirilmiş. Projenin planlanması 6 ay, jüt çuvalların sahada ölçülüp dikilmesi saatlerce sürmüş.

“Her şeyin imkansız göründüğü bu anda ve bir dizi krizden geçtiğimizde bunu yapıyor olmamız gerçekten önemli. Özellikle bu eserin, enstitü, müze ve üniversitenin ırksal eşitliğe ve emeğin değerine kıymet verdiğini ve zorluklar karşısında birlikte neleri başarılabileceğine bağlı olduğunu alenen gösterdiğine inanıyorum. ”
Amanda Krugliak

 

Etiketler

Bir yanıt yazın