Hollanda Başkonsolosluğu'nun arka bahçesi İstiklal Caddesi'nin gizli sessizlik mabedi haline geldi. Bu sessizliği tatmak isteyenleri ise Beyaz Gül'ün hayaleti karşılıyor.
Kiramın yüzde 80’ını belediyenin, kapıcının karısının, karşıdaki çilingirin ve yoldan geçerken otomobilindeki müziğin sesini sonuna kadar açanların ödemesi gerek. Çok ciddiyim! Çünkü sesleriyle evimin yüzde 80’ını, uykumunsa tamamını kaplıyorlar. Ama bu fikri benim ürettiğimi düşünmeyin. Ben yalnızca bu durumdan yakınıyorum. Ama Hollandalı sanatçı Sarah von Sonsbeeck, işi oturduğu binaya duyuru asıp gürültücü komşularından kirasının yüzde 80’ini isteyecek noktaya getirmiş. Sonra da Amsterdam’daki sessiz noktaları aramaya başlamış. Bu arada tesadüfen Amsterdam Belediyesi’nin bir “sessizlik haritası” hazırladığını öğrenmiş. Harita, şehirdeki en sessiz noktaları gösteriyor. Fakat Sarah “O sessiz noktalara gittiğimde kendimi fazlalık gibi hissettim” diyor. Zira gittiği ilk noktada sadece bir çift ve kendisi varmış. “Sanki onları rahatsız ediyormuşum gibi hissettim. Bu da sessizliğin paradoksu olsa gerek. Her an bozulabileceğini biliyorsunuz” diye anlatıyor, Hollanda Başkonsolosluğu’nun arka bahçesindeki sohbetimizde.
Konsolosluk bahçesi, İstanbul Beyoğlu’nda, İstiklal Caddesi üzerinde bir vaha adeta. İstiklal’in keşmekeşinden uzak, yemyeşil, sakin, sessiz, huzurlu bir gizli bahçe. Bir süre İstanbul’da yaşamış olan Sarah, İstiklal’in bu gizli bahçesine Amsterdam’daki en sevdiği sessiz noktada gördüğü bankın aynısını taşımaya karar vermiş. Şimdi Hollanda Başkonsolosluğu’nun arka bahçesinde gidip sessizliğin tadını çıkarabileceğiniz bir bank var. Üstünde de “Sessizlik Belediyesi” yazıyor; Şişli Belediyesi, Beyoğlu Belediyesi yazan tüm banklara nazire olarak, Sessizlik Belediyesi. 9 Ekim’e kadar her cuma 13.30-14.30 arasında bu bahçe ve bank isteyen herkese açık olacak. Bu sayede Sarah “Sessizlik Bankı” eserini tamamlamış olacak ama tabii ki o sessizlik de kısa süreliğine bozulacak…
Hollanda Konsolosluğu bu eseri daimi kılsa, şehre getirdiği kültür, sanat ve eğlence hareketine bir de huzur hareketi eklemiş olur.
Rivayete göre İstanbul’da 1700’lü yıllarda Hollanda Büyükelçisi olarak bulunan Cornelis Calkoen’in Beyaz Gül isimli bir metresi varmış. Calkoen’in İstanbul’daki görev süresi sona erip Dresden’e atanınca Beyaz Gül kalbi kırık bir şekilde hayata veda etmiş. O zamanlardan beri de ruhu Hollanda Sarayı’nda dolaşırmış… Beyaz Gül’ün anısına şimdilerde Konsolosluk’un girişinde beyaz ışıktan yapılmış zarif bir gölge asılı. Sessizlik Bankı’na giderken ya da İstiklal’de konsolosluğun önünden geçerken parmaklıklar arasından göreceğiniz titrek beyaz ışık, bir diğer Hollandalı sanatçı Titia Ex’in eseri. Beyaz Gül’e ithafen yapılan hayaleti andıran ışık-heykelin devamıysa çok yakında Galata Kulesi’nde olacak. İncecik, beyaz, kırık bir ışık arkı, kulenin tepesinden Beyaz Gül’ün aşkına sadakatini yâd edecek.
Hollanda ve Türkiye ilişkilerinin 400’üncü yılı sebebiyle bu yıl İstanbul’u saran etkinlikler dizisinin bir diğeri 13 Eylül’de başlayacak olan Bicycle Film Festival. Tamamen bisikletli ve kaykaylı hayata dair kısa filmlerden oluşan festivalin detayları www.bicyclefilmfestival.com adresinde.