- 5 Haziran 2012
- 4974 defa okundu.
Gökhan Avcıoğlu Tarafından Tasarlanan The İstanbul Residence Zeytinburnu’nda Yükselecek
Gökhan Avcıoğlu tarafından tasarlanan The İstanbul Residence Koç Grubu'nun İstanbul Zeytinburnu'nda Veliefendi Hipodromu'na komşu eski fabrika arazisi üzerinde yapılacak.
Koç Grubu’nun İstanbul Zeytinburnu’nda Veliefendi Hipodromu’na komşu eski fabrika arazisi üzerinde, 38 kat imar izni olmasına rağmen 19 katlı bir rezidans kulesi yapılıyor. Arsa üzerinde Kiptaş, YDA Grup ve Kuruluş İnşaat ortaklığıyla inşa edilen, The İstanbul Residence ismi verilen kulenin mimarı Gökhan Avcıoğlu. Rezidans için dün yapılan basın toplantısında konuşan Gökhan Avcıoğlu, İstanbul’un yüksek katlı binalarla ilgili bir siluet arayışı içinde olduğunu, yüksek binaların birbirinin ve şehrin manzarasını etkiler hale geldiğini söyledi. Avcıoğlu, çok katlı çok sayıda bina olmasından dolayı binaların içi kadar dışının, mimarisinin de önemli hale geldiğine dikkat çekti. Sultanahmet Camii’nin minareleri arasından gözüken Zeytinburnu sahilindeki gökdelenle ilgili, “Siz olsanız böyle bir proje çizer miydiniz?” sorusunu Gökhan Avcıoğlu şöyle cevapladı: “Çizerdim de diyemiyorum… İstanbul’un genel silüeti için maketler, yukarıdan fotoğraflarla çalışmalar yapmak lazım. Silüet için yapıcı grubun ve mimari grubun yaklaşımları önemli. Burada bir sağduyu sahibi olması gerektiğini düşünüyorum. İstanbulluların fikrinin alınması gereken alanlar var bir şey yapmadan önce. Oraya doğru gidiyoruz diye düşünüyorum. Böyle bir bakış açısı gerekiyor. Sadece almak üzere değil şehre bir şey vermek üzere de projeler yapılmalı.”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi konut inşaat şirketi Kiptaş Genel Müdür Yardımcısı Tuncay Çolak da, arazideki imar durumunun 38 kata müsaade etmesine rağmen, Veliefendi Hipodromu’na komşu rezidansı 19 kat olarak inşa edeceklerini açıkladı. Projeye komşu Matbaacılar Sitesi’nde emsalin 2,38 ve Zeytinburnu genelinde 3,5 olduğunu hatırlatan Çolak, buna karşın kendilerinin rezidansı 1,5 emsale göre hayata geçirdiklerini ifade etti. Zeytinburnu Belediye Başkan Yardımcısı Zafer Alsaç ise ilçenin altyapısının imar iznindeki çok yüksek katlı binaların yapımına uygun olduğunu ifade etti. YDA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan da The İstanbul Residence’ta 97 adet stüdyo, 200 adet 1+1 ve 54 adet de 2+1 olmak üzere toplam 351 daire bulunduğunu, fiyatların 165 bin lira ile 831 bin lira arasında değiştiğini söyledi.
Etiketler
İlgili Haberler
-
Pirinç Kabuklarından Doğan Yenilikçi Bir Mimari Vizyon: sunRICE IN MILAN
-
Barselona'da Kompakt ve Sürdürülebilir 72 Daireli Bir Sosyal Konut Kompleksi
-
Kırsal Alanda Tekneden İlham Alarak Tasarlanan Bir Kulübe
-
MAD Architects'ten Milano Tasarım Haftası'nda Gerçeküstü Bir Deneyim
-
Eğitimle Yeşil Geleceğe Açılan Kapı: In Cho ve Öğrencilerinden Pasif Ev Tasarımında Yenilikçi Adımlar
10 yorum
Demek ki neymiş: Zeytinburnu yükselecekmiş. Demek ki nasıl yükselecekmiş eski zengini yeni zengini farketmeden yükselecekmiş.
Ömer Bey, şiir gibi yazmışsınız ama bu yorumun bu yazıyla alakasını tam anlayamadık
🙂 şiir gibi yazılan yazılarından ben de hoşlanmadığım için mesajınızı aldım diyeyim öncelikle.
Şunları söylemek istiyorum:
– Zeytinburnu sadece Onaltıdokuz projesi ile gündemde olmayacak.
– O bölgede pek çok yüksek yapının varlığından bahsediliyor. Bunların İBB kurmaylarında çizimlerinin olduğu konuşuluyor. Ama bizlerin haberi yok. İşte bu haberde olduğu gibi birer birer pıtır pıtır dökülecekler ortaya.
– Bu yapılaşma furyası sanıldığı gibi sadece yeni zenginler eliyle gerçekleşmiyor. Koç Grubu gibi -Sabancı ile birlikte eski ve en güçlü olarak rahatça anabileceğimiz- eski düzen kurumları da bu imar faaliyetinin bir parçası.
Umarım yeterince açıklayıcı olabilmişimdir.
Bence konu aşağıda bahsettiklerinizden çok daha vahim. Türk mimarlar yabancı meslektaşlarını bu denli kopyaladıkça bir yere varamayacaklar.. Yazık.
Bakınız http://rktr.co/LtCksM, by Herzog de Meuron
Bu son yazılana hiç katılmadığımı belirtmek isterim. Linke tıklayıp bakmadım bile ama tasarımcılardan sonsuz bir yeniden yaratma beklemek, sürekli intihal suçlamasını gündemde tutmak bence ortama yararlı bir tartışma olmuyor. Öyledir ya da değildir benim göstermek istediğim mimarlık meselesinden ötesi esasen.
500 yıldır Mimar Sinan’ın yaptıklarının kopyesini bile beceremediğimiz ülkede, tabiki sizinde tıklayıp orjinaline bakmamanız doğaldır. Bir ülkede önce mimari etik olmalı.
Yeni yatırımcılar daha sağlıklı bakışaçılarına sahip ve de hızlılar. Eski yatırımcılarsa işin içinde direk olmaktansa yeterli bir pay alıp sorumluluk kısmından uzak olmayı yeğliyorlar. Zaten yeni yasalar, yeni aktörlerin başrolde olmasını dikkate alınarak oluşturuldu.
Omer: Elma
Copycat: Armut
Ozan: Kayısı
yakınmaktan yada kendi projemizi savunmaktan bir adım öteye geçmemiz gerektiğini düşünerek sizin maddelerden biri üzerinden bir yere çekmeye çalıştım ama ortaya meyve salatası gibi bir yorum kısmı çıkmış 🙂
la havle