Gökçek 18 yıldır yaptıklarına yenilerini ekleyecek

Melih Gökçek'in Ankara'nın kentsel imgesini dönüştürme uğraşı bitmek bilmiyor.

Dün AKP Genel Merkezi’nde düzenlenen “Yerel Yönetimler Danışma Toplantısı”nda Ankara için projelerini anlatan Gökçek, Ankara’nın nasıl bir “ucube”ye çevrileceğini bir bir anlattı.

Melih Gökçek, dün AKP Genel Merkezi’nde düzenlenen “Yerel Yönetimler Danışma Toplantısı”nda Ankara’yı nasıl bir kente dönüştüreceklerini anlattı. Gökçek’in kenti “turizm merkezi”, “sinema merkezi”, “kongre merkezi”, “üniversite merkezi”, “sanayi merkezi” ve “tıp merkezi” yapma projelerini soL okurlarıyla teker teker paylaşıyoruz:

Gökçek’in “ulaşım araçları”

Toplu taşımayı etkin biçimde geliştirmek yerine turistik imgeler peşinde koşan Gökçek, yakın zamanda gündeme getirdiği teleferik projesinden bahsederek, Ankara için 3 tane teleferik projesinin yapılacağını ve Kızılay-Dikmen arasında teleferiklerden birinin günlük 40 bin yolcu taşıyabileceğini iddia etti.

Ayrıca belediye başkanı olduğunda 350 bin olan Ankara’daki otomobil sayısının, 1 milyon 372 bine yükseldiğini ileri süren Gökçek, asfalt yapımına devam ederek bu konuda rekor kıracaklarını söyledi. 2 aydır Ankara’da gündelik yaşamı zorlaştıran kar yağışlarıyla beraber trafiğin ölümcül bir sıkışmaya doğru ilerlediğine ise hiç değinmeyen Gökçek, senelerdir bitirilmeyen Ankara metrosunun ne zaman bitirileceğini duyurmayı da nasılsa unuttu.

Geçtiğimiz yıl Haziran ayında yağmur ve dolu yağışıyla 20 dakika içinde göle dönerek tıkanan, insanları ve otomobilleri sular altında bırakan 70 Gün Alt Geçidi ise, Gökçek’in 70 günde inşa edilmesinden gururla bahsettiği bir eseri. Alt geçidin tıkanmasının ardından Ankaralıların dışarıya araçla çıkmamalarını “rica eden” Gökçek, rezaleti “doğal afettir, olur” şeklinde nitelemişti.

Gökçek’in “turizm kenti”

Gökçek toplantıda Ankara’yı bir “turizm kenti”ne dönüştürme tasarılarına ayrıntılı olarak değindi. “Ticari rekabette” İstanbul’un gerisinde kalmak istemediklerini belirterek, İstanbul’daki ile yaklaşık olarak aynı tarihlerde Ankara’da da bir alışveriş festivali düzenleyeceklerini söyledi. Ayrıca tarihi Hacıbayram Camisi ve çevresindeki binaların değerinin restorasyon sonrası 1 trilyondan 3 trilyona yükseldiğini iddia ederek, Ankara’nın her yerinden parsel parsel rant elde etme niyetlerini ayan beyan sergilemiş oldu.

2011’in Mayıs ayında Atatürk Orman Çiftliği üzerindeki kontrolü tamamen eline geçirmeyi başaran Gökçek, çiftliğin yaklaşık 2 milyon metrekarelik arazisi üzerinde bir “Temapark” ve “mega hayvanat bahçesi” kurulacağını ilan etmişti. Ankara’da kuracağı hayvanat bahçesini dünkü toplantıda tekrar anımsatan Gökçek, Londra’da Thames kıyısındaki 120 metre yüksekliğindeki dönme dolabın benzerini Ankara’da inşa edeceklerini söyledi.

Benzer şekilde geçtiğimiz aylarda ilan ettiği “Ankara Film Platosu” projesine de değinen Gökçek, bir fuar alanı inşa edeceklerini; bu fuar alanının içine kuracakları film platosunu Ankara’nın turizm potansiyelini “en az her saat başına 5 dakika” olmak üzere artırmak şartıyla film çekilmek üzere insanlara vereceklerini öne sürdü.

Gökçek’in “seğmenli saat kuleleri”

Gökçek’in düşlerinden biri de, Ankara’nın dünyanın en çok saat kulesi barındıran kenti olması. “Tarihi saat kuleleri” ve “temalı saat kuleleri” olmak üzere iki işlevli olarak saat kuleleri inşa edeceklerini söyleyen Gökçek, insanların saat kulelerini gezmek için Ankara’ya geleceklerini öne sürdü.

Gökçek geçtiğimiz yıl Nisan ayında gerçekleştirilen 1. Uluslararası Çocuk Spor Oyunları süresince Ankara’nın her köşesine seymen kıyafetli iri kedi heykelleri yerleştirmişti. Seğmen sevdasını unutmayan Gökçek, inşa edilecek “tema saat kuleleri”nden her saat başı seğmenlerin çıkıp dans edeceğini söyledi. Gökçek, saat kulelerine ilişkin çok daha orijinal fikirleri olduğunu söyleyerek, ihalenin yolda olduğunu da ekledi.

Gökçek’in “sur kapıları”

Gökçek ayrıca Ankara kentinin beş girişi olduğunu, bu beş noktaya “giriş kapıları” dikeceklerini ilan etti. Gökçek, giriş kapılarının mimari üslubunun “Selçuklu tarzında” olacağını da ekledi. Selçuklu-Osmanlı canlandırmacılığı, yeni inşa edilmekte olan kamu yapılarının, okulların ve bakanlıkların mimarisinde AKP’nin “resmi mimari üslubu” olarak yaygın biçimde uygulanıyor.

Gökçek’in kentsel dönüşümü

Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi ile Ankara Protokol Yolu’na ve çevresine göz diken Gökçek, binlerce gecekondunun yıkıldığı dönüşüm projesi için de yeni bir kentsel imge düşlemeyi ihmal etmemişti. Yıkılan gecekonduların yerine inşa edilmekte olan lüks konutları ve gecekondularda yaşamakta olup evlerinden edilenlere satılacak olan ucuz konutları, Protokol Yolu’nun içinden geçmekte olduğu vadiyi yapay bir göletle iki yakaya bölerek birbirinden ayrıştıran projede Gökçek’in hayali, lüks konutların olduğu yakada tepesinde uçak biçiminde bir restoranın olacağı bir kulenin inşa edilmesi idi.

Gökçek toplantıda Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi’ne ilişkin de, arazide 13 tane caminin inşa edileceğini; bu camilerden birinin 9000 kişilik olacağını ve yanı başında da bir kongre merkezinin inşa edileceğini söyledi. Dikmen’deki kentsel dönüşümde geldikleri noktayı da anlatan Gökçek, havaların ısınmasıyla beraber Dikmen’de geriye kalan gecekonduların da yıkılacağını ilan etti.

“Ankara’nın çılgın projesi” gerçek oluyor

22 Haziran 2011 genel seçimlerinden önce servis edilmeye başlanan “çılgın projeler”den Ankara da mahrum bırakılmamış; Recep Tayyip Erdoğan 25 Mayıs 2011’de Ankara’nın çılgın projelerini açıklamıştı. Buna göre, Ankara’nın bir savunma sanayi kentine dönüştürüleceği, bu bağlamda ASELSAN yatırımlarıyla Gölbaşı’nda bir askeri radar tasarım merkezi ile TAİ’nin yerleşkesinde bir uzay ve uydu merkezi kurulacağı; Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin bir “bilim merkezi”ne dönüştürülerek Ankara’nın üniversite kenti haline getirileceği; Güney Kent adlı yeni bir şehrin inşa edileceği Erdoğan tarafından ilan edilmişti. Dahası, Ankara Kalesi ve çevresindeki konut dokusu ile sembolik değeri olan Hıdırlık Tepesi’nde bir “İnanç ve Tarih Müzesi”nin inşa edileceği de duyurulmuştu.

Gökçek ise Erdoğan tarafından ilan edilmiş olan Ankara projelerini, kenti bir “ucube”ye çevirecek olan kendi yaratıcı imgeleminin de katkısıyla dünkü toplantıda detaylandırmış oldu. Ankara’yı Türkiye’nin ikinci büyük sanayi kenti haline getireceklerini tekrar eden Gökçek, Ankara’yı bir kongre ve üniversite merkezi yapacaklarını da anımsatmayı ihmal etmedi. Ankara’nın bir “tıp merkezi”ne dönüştürüleceğini de ekleyen Gökçek, sayıları gittikçe artan özel klinikleri ve hastaneleriyle Ankara’nın sağlık hizmetlerinin de yakında pazarlanmaya başlayacağını göstermiş oldu.

Etiketler

Bir yanıt yazın