‘Emek Sineması bu haliyle korunabilir, fakat…’

Emek Sineması'nın kapıları uzun bir aradan sonra tekrar açıldı. Başlıktaki 'eksik' cümle, tarihi Serkil Doryan (Cercile D'Orient) binası ile Emek Sineması'nın da içinde bulunduğu alanın yenileme projesinin mimarı Fatih Kesgün'e ait.

Gazetecilerin önüne düşen Kesgün, geçtiğimiz günlerde ilk kez basının karşısına çıkan Kamer İnşaat adına Serkil Doryan, Emek Sineması ve Melek Apartmanı’nı gezdirdi. Ayrıntılara geçmeden önce, başlıktaki cümleyi tamamlayalım: “Emek Sineması teknik olarak bu haliyle korunabilir, fakat yenileme projesi bunu öngörmüyor.” Sonuç olarak değişen bir şey yok aslında; Emek Sineması, bulunduğu yerden yukarı taşınacak. Kesgün’ün ifadesiyle “Her santimetre karesi aynen korunacak.” Tek bir farkla, alışveriş merkezinin 4. katında, beraberindeki 10 sinema salonuyla birlikte!

SERKİL DORYAN YIKILMAK ÜZERE

Mimar Fatih Kesgün’ün proje tanıtım ve ‘ikna’ gezisi, 1884 yılında yapılan tarihî Serkil Doryan binasından başladı. İki buçuk saat süren gezinin ilk kısmına ‘ikna’ olmamak mümkün değil. Zira Serkil Doryan binası, salonlarında ve merdivenlerinde adım atarken bile dikkat edilmesi gereken bir harabeye dönmüş durumda. 1973 yılında arka tarafındaki İpek Sineması’nda çıkan yangın, Serkil Doryan’a da sıçramış ve şu anda bile yangının binada açtığı hasar dehşet verici boyutlarda. Duvar ve tavanlardaki işlemeler ile kapılar yangının etkisiyle simsiyah olmuş. Dört katlı binanın çoğu bölümü, göçme tehlikesine karşı mayın tarlasında yürür gibi gezildi. Bu anlarda, proje mimarı ile basını buluşturan Yurdagül Erkoca’nın yüreği ağzındaydı. Burada Kesgün, binanın orijinal halinin aynen korunacağını, her bir odasının ve salonunun ayrı işlemden geçirilip aslına uygun olarak yeniden kullanıma açılacağını söyledi: “Şu anki fotoğraflarını saklayın, iki yıl sonra proje bittiği zamankilerle karşılaştırın. Ahşap kaplamalarına kadar aynısını yapacağız. Yıkım söz konusu değil.” Kesgün bir de teminat verdi: “Gazeteci arkadaşlar, projenin başlangıcından bitimine, istedikleri vakit, istedikleri bölümün her kademesini görmek için gelebilirler.”

Gezinin ikinci ve en önemli kısmı olan Emek Sineması için aynı derecede vahim bir durumdan söz etmek ise mümkün değil. Yandaki Melek Apartmanı’nın ikinci katından Emek Sineması’nın makine dairesine giriş yaptıktan sonra ‘gizli’ bir tünelden Emek’in fuaye alanında bulduk kendimizi. 2009’daki İstanbul Film Festivali’nin afişleri yerli yerinde duruyor. 40 yıldır kaderine terk edilmiş Serkil Doryan’ın içler acısı halinden eser yok Emek Sineması’nda. Tavandaki işlemelerinden koltuklarına, kolonlarına kadar her şey yerli yerinde ve sağlam. Bu durumu mimar Fatih Kesgün de teyit ediyor. Kesgün, Emek Sineması hakkındaki ‘muhalefeti’ üç grupta özetliyor: “İlki ideolojik olarak burası kamunundur, kamunun kalmalı diyenler. İkincisi olduğu haliyle korunmalı, binanın üstüne ve geriye kalan kısımlara ne yaparsanız yapın. Üçüncü gruptakiler ise, hiçbir şeye dokunulmasını istemiyor.” ‘Sizin projeniz neyi öngörüyor?’ sorusuna cevaben, “Proje, Emek’in olduğu gibi üst katlara taşınmasını öneriyor. Bu bizim kendi başımıza aldığımız bir karar değil; koruma kurullarının teklifleriyle vardığımız bir nokta.” diyor. Dananın kuyruğunun koptuğu nokta tam da burası. Emek Sinemsı’nın bu haliyle korunması mümkün mü? Kesgün’ün cevabı net: “Emek Sineması bu haliyle korunabilir, fakat yenileme projesi bunu öngörmüyor. Serkil Doryan ve Emek dâhil tüm alan yaklaşık 30 bin metrekare. Bu alanın 7 bin 500 mektrekaresi ‘yeni’ Emek’in de içinde bulunduğu sinema salonlarına ayrılacak.” ‘Peki, Emek neden yerinde korunmuyor?’ sorusuna ise Kesgün, “O da bir proje, ama bizim projemiz taşınmasını öngörüyor.” cevabını veriyor.

Toparlarsak, Serkil Doryan binasının yenileme projesi Kesgün’ün anlattığı şekliyle tamamlanırsa her türlü takdiri hak ediyor. Çünkü 40 yıldır kaderine terk edilen bina çökmek üzere. Fakat Emek Sineması için aynı şeyi söylemek zor. Hatta gezi sonrasında gazetecilerde oluşan kanaati şöyle özetleyebiliriz: Projeyi üstlenenler, Serkil Doryan’ın aslına uygun olarak korunması için harcanacak devasa maliyeti, dördüncü katında ‘yeni’ bir Emek Sineması’nın yer alacağı alışveriş merkezi ile geri kazanmanın hesabını yapıyor. Yeni projede Emek’in bulunduğu katta değil de üst katta yer alacak olmasının nedeni de bu; alandan kazanıp mağazaları, restoranları ve sinemaları aynı katta toplamak. Bunun ticari literatürdeki karşılığı da ‘sürdürülebilir proje’.

Etiketler

Bir yanıt yazın