CerModern’e sert eleştiri

CAVA Enstitüsü, 'mevcut iktidara dayalı örtülü bir politik zemin' yarattığı gerekçesiyle CerModern ile ilişiğini kestiğine açıkladı. İşte CAVA Enstitüsü'nün açıklaması...

CAVA Enstitü, Eylül 2012’de Yapım-eki’nin proje tasarımıyla ve Türkiye Sineması’ndan bir çok usta ismin kuruculuğunda sinema faaliyetlerine başladı. Geçtiğimiz yıl boyunca, temel ve ileri düzey olmak üzere on üç farklı atölyede iki yüze yakın katılımcıyla çalışmalarını CerModern bünyesinde gerçekleştirdi. Atölye programlarının dışında sanat inisiyatifleri, üniversiteler ve festivallerle partnerlik kurarak, ulusal ve uluslararası arenadan bir çok sanatçıyı workshoplar, masterclasslar, gösterimler ve söyleşilerle Ankara ile buluşturdu. Bu kısa süre zarfında, Yeni Türkiye Sineması’nın gelişimine katkıda ve katılımda bulundu.

‘ÇokModern’ bir tül perdesi Yeni sinema ve audiovizüel sanatlardaki çalışmalarını derinleştirmek amacı taşıyan CAVA’nın bundan sonra yoluna CerModern ile devam etmeyeceğini belirterek; ilişiğini kesmesine neden olan süreci kamuoyuyla paylaşma gereği duymaktayız. Yıllardır tanık olduğumuz kapitalizmin sanat ile kurduğu ‘parazit’ ilişkiye dair örtülü bir yapılanmayı daha kamuoyunun bilgisine sunuyoruz: 2010 yılında Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’nin desteğiyle, kuruculuğunu AKP Genel Merkez Kadın Kolları’nda görevli Münevver Helün Fırat’ın yaptığı Ankara CerModern Sanatlar Merkezi.

Öncelikle CerModern ile başladığımız mekansal paydaşlığın, düşünsel ve maddi yıpranmaya yol açabileceğini ön göremediğimiz ve ‘işletme sahiplerinin’ sanat odaklı bir tutum içerisinde olduğu yanılgısına düştüğümüz için şaşkın; eğitmenlerimiz, danışmanlarımız ve öğrencilerimiz karşısında mahcubuz.

Bu süreçte;

Yüzeysel bir estetik anlayışıyla ‘tarihi bir yapının’ maddi dünyaya seyre açılabileceğini; bir sömürü düzeninde içerisinin şekillenebileceğini, kültürel değerlerle üzerinin örtülebileceğini…

‘Sanatlar merkezi’ adı altında daha fazla kar elde etmek için sanatın araçsallaştırılabileceğini; düğünlerin, sünnetlerin, kermeslerin, doğum günü partilerinin bir sanat merkezinin içinde yer bulabileceğini…

Sanatın ‘modern’ bir otoparkın gölgesinde kalabileceğini; betonarme duvarların, üzerinde asılı eserlerin ve sanatın bir çok disiplininin ‘ticari bir alanı’ güzellemek için dekor olarak kullanılabilceğini…

Bugün, ülkemizde artan baskı ve şiddet koşullarında bir sanat kurumumun ‘sanatsal’ duyarlılığı, toplumsal duyarlılıktan ayırabileceğini; bir toplumun sevincini, hüznünü ve isyanını politik çıkarları doğrultusunda görmezden gelebileceğini…

Bu tarz işletmelerin üzerlerine örttükleri bir tül perdesinin arkasında neleri, nelere hizmet etmek amacıyla kullanabileceklerini, CerModern ile geçirdiğimiz bir senenin sonunda deneyimleyerek ve yıpranarak anladık.

Sanatsal duyarlılığa davet CerModern’in, ‘işletme sahiplerinin’ çıkarları doğrultusunda açık bir ekonomik zemin ve mevcut iktidara dayalı örtülü bir politik zemin yaratmasını engellemek için tüm sanat kurumlarına, inisiyatiflerine ve sanatçılara bu konudaki duyarlılıklarını güçlendirme çağrısı yapıyoruz. CAVA Enstitüsü olarak CerModern ile kurmuş olduğumuz mekansal paydaşlığa, maddi ve manevi mağduriyetin yanı sıra yukarıda belirttiğimiz istismarlardan kaynaklı olarak son veriyoruz. Bugün tüm sanatçıları ve sanatseverleri de sanattan ve hayattan yana bir tutum sergilemeye davet ediyoruz.

Etiketler

Bir yanıt yazın