Benim tarih seninkini döver

İmalat-ı Harbiye Usta Mektebi'nin benzeri, yıkılmasından 66 yıl sonra Bizans kalıntıları üzerine yapılacak. Uzmanlar ise inşaat değil arkeolojik kazı istiyor.

Tophane’de yapımı devam eden İmalat-ı Harbiye Usta Mektebi’nin Bizans Kilisesi kalıntıları üzerinde yükseldiği ortaya çıktı. Yapının arkeolojik alanda inşa edilmesini değerlendiren uzmanlar ise amacın, “Bak Osmanlı’yı Bizans’ın üzerinde yükseltiriz” mesajı vermek olduğunu dile getirdi.

Tophane’de, top dökümhanesine usta yetiştirmek için kurulan ancak 66 yıl önce yıkılan İmalat-ı Harbiye Usta Mektebi yeniden yapılıyor. Sadece duvar kalıntıları bulunan okul, Mimar Sinan Araştırma Uygulama Merkezi ve Müzesi olarak kullanılacak. Eylül ayında yapımına başlanan yapının bir yıl içerisinde bitirilmesi bekleniyor. Ancak, Mimar Sinan Üniversitesi’nin tam karşısında yükselen “sahte” tarihî yapıya üniversitedeki öğretim görevlileri de tepki gösteriyor.

Tahminlerle kayıp eser inşası

Taraf ‘a konuşan Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Aykut Köksal, son dönemde “kayıp eserlerin ihyası” adı altında, ne korumacılıkla, ne restorasyonla, ne de mimari etikle ilgisi olan, sadece bir imar gerekçesi yaratmak için uydurulan bir dizi sözde yeniden inşa çalışmasının gündemde olduğunu belirterek, “Bunlardan biri de Tophane’de yeniden inşası tahta perdeler üzerinde duyurulan kışla binaları. Burada vahim olan pek çok nokta var. 1956’da Menderes’in imar hareketleri sırasında yıkılan bu binaların yerinde şimdi cadde var. Demek ki daha geriye inşa edilecekler ama orada topografya yıkılanlar boyutunda bir inşaya izin vermiyor. Demek ki küçültülecekler. Ayrıca elde fotoğraflardan başka belge yok, demek ki tahminlere dayanılarak yeniden projelendirilecekler ve bunun adı ‘kayıp eserin ihyası’ olacak…” dedi.

“Bizans kilisesi var”

Yapının inşasının çok daha vahim boyutları olduğunu belirten Köksal şöyle devam etti: “Ne var ki asıl vahim olan noktayı Semavi Eyice’nin ‘Bizans Devrinde Boğaziçi’ kitabından öğreniyoruz: Eyice, inşa edilecek binaların yer aldığı yamaçta, bir Bizans kilisesine ait olması muhtemel temel ve duvar parçalarının bulunduğunu yazıyor. Kısacası, bu alanda yeni bir inşaat çalışmasına girişmek bir yana, sistemli ve titiz bir arkeolojik kazı yapılması gerekiyor.”

Gündelik siyaset için

Arkeolog Aksel Tibet ise bilimsel bir dürtüden çok gündelik siyaset için bu tür yapıların inşa edildiğini belirterek, “Bizans kalıntılarının olduğu bir yerde arkeolojik kazı yapılmadan, oranın niteliği anlaşılmadan, alelacele bir binanın yapılması doğru bir tutum değil. Almanya’daki belli başlı şehirlerde, birçok yapı İkinci Dünya Harbi’nde bombardımanlarda yok olmuştu. Onları tekrar aslına uygun olarak yaptılar. Ama orada çok belirgin koşullar vardı. O inşa edilen yapının elimizdeki dokümantasyonu nedir onu da bilemiyoruz. Ayrıntılı olarak elimizde bir veri var mı ki o bina inşa ediliyor. İç taksimatının nasıl olduğunu sadece dönemin fotoğraflarına bakarak bulamazsınız. Ayrıca İstanbul’da mevcut olan kurtarılmayı bekleyen bir sürü eski yapı var. Bunları kurtarmadan yok olmuş olanları, eldeki bölük pörçük bilgiler ile yükseltmenin anlamı yok. Bu daha çok ‘Bak biz Mimar Sinan’ı, Osmanlı’yı Bizans’ın üzerinde yükseltiriz’ mantığı ile yapılıyor. Bilimsel tarafından çok gündelik politikaya yönelik Topçu Kışlası gibi bir anlayış söz konusu” ifadelerini kullandı.

Bölge arkeolojik alan

Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülşah Özaydın ise bölgenin arkeolojik alan olduğunu belirterek, “2009 tarihli Beyoğlu Kentsel SİT Alanı Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’nda bölge, arkeolojik park içinde yer alıyor. Bu bölgede arkeolojik kalıntılar var. Arkeolojik bir alanda böyle bir yapının yükselmesi ve bunun imar planına işlenmesi yanlıştır” dedi.

Etiketler

Bir yanıt yazın