Balçık Üzerine Havalimanı

Jeoloji Mühendisleri Odası’na göre 3. Havalimanı alanı jeolojik açıdan inşaata uygun değil. İnşaat sahasındaki sondajlarda onlarca metre çamurlu ve killi seviye tespit edilirken, sağlam zemine ulaşılamadı.

Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 3. Havalimanı’nın yapılacağı bölgeyi çevre jeolojisi açısından inceleyen bir rapor hazırladı. Raporda, İstanbul’un Karadeniz kıyısında, Terkos gölünün bitişiğinde belirlenen 7 bin 594 hektar büyüklüğündeki alanın jeolojik ve tektonik yapısı nedeniyle havalimanı inşaatına uygun olmadığı belirtildi. Rapora göre alandaki terk edilmiş kömür sahalarında yapay olarak oluşmuş göller ve tepelerin giderilmesi için aşırı miktarda kazı ve dolgu yapılması gerekiyor. Alandaki büyük göllerin tabanındaki 6,5 metreye kadar varan kalınlıkta balçık ve gevşek malzemelerden oluşmuş maden atık yığınları zemine ait tehlikeli özellikleri oluşturuyor. İnşaat sahasında yapılan sondajlarda, onlarca metre çamurlu killi seviye tespit edilirken sağlam zemine ise ulaşılamadı. Raporda, mevcut suni göllerin susuzlaştırılması, yeraltı su seviyesinin belirsizliği, rehabilite edilmeden terk edilmiş kömür ve kil sahaları, yüzeysel ve derin heyelanlar, sıvılaşma riskleri alanın inşaata uygun olmamasının nedenleri arasında sayıldı.

ZEMİNDE ÇÖKME YAŞANABİLİR

Uluslararası nitelikteki havalimanlarında pist eğimi sınırının neredeyse sıfıra yakın olduğu belirtilirken 3. Havalimanı için seçilmiş alan güneyde 130 metre yükseltisinde bir sırt ile Karadeniz kıyısı arasında bir yerde yer alıyor. Alanın topografik özelliği 2,5 milyar metreküplük bir dolgu yapımını ve tepelerin tıraşlanmasını zorunlu kılıyor. ÇED Raporu’na göre ise dolgu kalınlığı pek çok yerde 50 metrenin üzerinde, bazı pistlerin altında 95 metre, bazı göllerin en derin kesimlerindeki alanlarda isen 105 metreye varıyor. Rapora göre havalimanı için inşa edilecek 6 pistin çok büyük bir bölümü olumsuz zemin yapısına sahip alanların üzerine yapılacak. Raporda, pistleri ve apronları oluşturabilmek için yapılacak dolgunun zeminin çok zayıf olması nedeniyle ciddi bir tehlike oluşturduğu belirtilirken böyle bir zemin yapısının bu denli kalın bir dolguyu çökmeden taşıma ihtimalinin ise düşük olduğu dile getirildi.

HEYELANLI YAPI ÜZERİNDE

Raporda pistlerin çok farklı kalınlıktaki dolgular üzerine inşa edilmesinin ciddi risk olduğu belirtilerek “Bazı pistlerin bir yanı yaklaşık 20 metre kalınlıkta ocak atıkları üzerinde iken, diğer yanı bir gölün üzerine rastlamaktadır. Ocaklardan kömür ve kil alındıktan sonra geriye kalan söz konusu ocak atıkları, çoğu yerde bir plan ve özel uygulama gözetilmeden gelişi güzel dökülmüş yığınlar şeklindedir. Pistler, işte bu gevşek, düzensiz ve heyelanlı yığınların üzerinde oluşturulacak çok kalın dolgu zemin üzerine inşa edilecektir” denildi. 3. Havalimanı inşaatı için ciddi miktarda kaya dolgu malzemesine ihtiyaç duyulacağı belirtilirken bu talebi karşılamak için Kemerburgaz’ın batısındaki ve Kilyos’un güneybatısındaki Kuzey Ormanları’nın tehdit altında olduğu dile getirildi.

6 bin hektar orman, 66 yapay göl var

Raporda 3. Havalimanı’nın inşa edileceği alanın niteliğine ilişkin ise şu bilgilere yer verildi: “Havalimanının yapılacağı alanının üçte birine denk düşen 6 bin 172 hektarlık alan meşe ve kayın ormanlarıyla kaplı. Alanın geriye kalan bölümünde ise kömür ve kum ocağı işletmeleri bulunuyor. Maden İşleri Genel Müdürülüğü’ne kayıtlı maden sahası ise 2 bin 670 hektar. Maden işletmelerinden arta kalan çukurlar zaman içimde su ile dolarak yapay göl halini aldı. Bölgede bu şekilde oluşmuş 66 tane yapay, 1 tane doğal göl bulunuyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın