Archiprix Türkiye 2023 Ödül Sıralaması Açıklandı

Şevki Vanlı Mimarlık Vakfı ve Mimarlar Derneği 1927 tarafından düzenlenen Archiprix Türkiye 2023'ün ödül sıralaması 3 Nisan 2024 tarihinde yapılan ödül töreninde açıklandı.

1. ÖDÜL
Proje No: 2540
Ankara Exquis
Alp Yılmaz, Nusret Atakan Harmancı (Orta Doğu Teknik Üniversitesi)

2. ÖDÜL
Proje No: 2534
Toros Dağları Dolaşım Ağı
Doğu Tonkur (İstanbul Teknik Üniversitesi)

3. ÖDÜL
Proje No: 2434
Park [dynamo]_As An Urban Unifier Chasing Water
Yağız Ateşoğlu (İstanbul Teknik Üniversitesi)

EŞDEĞER MANSİYON
Proje No: 2443
Unfading Regen Mine
Emircan Öztürk (İstanbul Teknik Üniversitesi)

EŞDEĞER MANSİYON
Proje No: 2455
re-APPEAR [experience. chaos. possibilities.]
Hümeyra Kanitoğlu (Yıldız Teknik Üniversitesi)

EŞDEĞER MANSİYON
Proje No: 2471
PALIMPSEST
Seda Nur Mumcu (Maltepe Üniversitesi)

JÜRİ TEŞVİK ÖDÜLÜ
Proje No: 2433
entegre market platformları
Hande Karagül (İstanbul Teknik Üniversitesi)

JÜRİ TEŞVİK ÖDÜLÜ
Proje No: 2442
Field Chronicles
Seren Esen (İstanbul Teknik Üniversitesi)

JÜRİ TEŞVİK ÖDÜLÜ
Proje No: 2470
HYDRO-SECURE
Fatmanur Koyuncu (İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü)

JÜRİ TEŞVİK ÖDÜLÜ
Proje No: 2486
Heterotopia
Ayça Tuğran (Orta Doğu Teknik Üniversitesi)

JÜRİ TEŞVİK ÖDÜLÜ
Proje No: 2535
Corrupted Parliament
Pelinsu Şahin (İstanbul Teknik Üniversitesi)

JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ
Proje No: 2459
The Limbo’s Pilgrimage
Muhammed Rıfqı Fadhilah (Sakarya Üniversitesi)

Proje Raporları:

1. Ödül
2540
Ankara Zafer Meydanı’nı konu alan projenin “katlama çizgisi” ve “kadavra” metaforları üzerinden hareket ederek kentsel ölçekte bir okuma ve tasarım önerisi sunması ve bunu mimari tasarım ölçeğiyle ilişkilendirmesi başarılı bulunmuştur. Önerilen tasarım stratejisinin kent içindeki değerleri çoğaltmaya ve kopuk ilişkileri onarmaya hizmet etmesi; yapılacak müdahalelerin tanımının doğayı, ortak belleği ve sosyal iletişimi canlandırma çerçevesinde düşünülmesi değerlidir. Bu okuma ve tasarım yöntemi/stratejisi başka kent bağlamlarında da ele alınabilecek yaratıcı ve üretken bir potansiyel barındırmaktadır. Bununla  irlikte aslen Cumhuriyet dönemi belleğinin merkezinde olan, ancak uzun zamandır yanlış politikalarla kentsel ve mimari ölçekte dönüşü olmayan zararlar görmüş olan başkent Ankara özelinde yakalanan duyarlı, özenli ve yapıcı bakış açısının yaratıcı bir tasarım anlayışıyla ele alınması değerli bulunmuştur. Kentin çok katmanlı bir odak noktasında yer alan projenin mimari ölçekteki ifadelerinde eksiklikler bulunmakla birlikte, mekânsal organizasyona dair konulmuş prensiplerle bu eksikliğin giderilebileceğine dair ipuçları gözlemlenmiştir.

2. Ödül
2534
Projenin derinlikli ve çok katmanlı bir araştırmanın ürünü olması, ölçekler arası düşünce geliştirmesi ve fikri süreklilik içeren yaklaşımı başarılı bulunmuştur. Tüm bu ölçekler arası araştırma sürecinin temsil dilinin eriştiği olgunluk düzeyi, bağlamsal analiz, göçebelik ve geçicilik üzerine geliştirilen tasarım fikrinin okunaklılığı, Torosların göçebe kültürünün mekânsal pratiklerini koruyarak ona ilişen ve çevresel duyarlılık içeren yenilikçi bir yapım metodolojisini, zamansallığı da dikkate alarak önermesi değerli bulunmuştur. Mimari programlamanın bağlamsal ilişkiler ve geliştirilen yeni kullanıcı senaryoları ile bütünleştirilerek bir etkileşim ve kültürel biriktirme odağı olarak kullanılması ve tüm bunların bir mutfak fikri etrafında örgütlenmesi olumlu olarak değerlendirilmiştir. Önerilen mimari yapıların mekânsal ifade ve biçimlenişinde önemli bir katman olarak ortaya çıkabilecek olan yapısal ve malzeme araştırmalarının, robotik üretim süreçlerinin göçebelik senaryosundaki rollerinin yeterince ikna edici olmaması olumsuz olarak değerlendirilmiştir.

3. Ödül
2434
İstanbul Boğazı’nda önemli bir kıyı konumunun ve atıl bir endüstri alanının kent hayatına yeniden entegrasyonunu sağlayan projede, müdahale edilen / dönüştürülen yapılar ile yeni önerilen program ve yapılar arasındaki denge; su ile kurulan programatik ilişkiler ve yapı elemanı ölçeğine kadar inen tasarım duyarlılığı ve çeşitliliği olumlu bulunmuştur. Benzer bir çeşitlilik kamusal kullanım ve yapı tipolojilerinde de görünürken, genel tasarım yaklaşımındaki bütüncül dil olumlu bulunmuştur. Tüm farklı aktivite ve mekanların detaylı ifadeleri de projenin ödüle layık görülmesinde etkili olmuştur. Başta silolar olmak üzere mevcut dokuya ait öğelerin mekânsal potansiyellerine, önerilen programların içerisinde yeterince yer verilmediği görüşü oluşmuş, araziye dair çevresel girdiler ile projenin kendi bütünlüğü içindeki bağlantılar eksik bulunmuştur. Programın sunduğu hayata ilişkin, özellikle kullanıcı gözünden deneyime dair daha çok anlatı olması jüri tarafından beklenmiştir.

Eşdeğer Mansiyon
2443
Proje, spekülatif duruşu ve temsiliyet gücü ile jüride farklı tartışmalar üretmiştir. Tartışmaların bir odağında projenin önerdiği alternatif rehabilitasyon ve yerel topluluktan alınan coğrafya parçasının yeniden sahiplenme modelinin yer ile oluşturduğu güçlü diyalog; diğer odağında ise taş ocağı bağlamının canlı yaşamına uygunluğu ve yer seçimi bulunmaktadır. Faaliyeti duran taş ocaklarının doğaya yeniden kazandırılması ile ilgili mevcut yönetmeliklerin belirlediği yöntemler ile projenin önerdiği ara zamansallık (mermer ocağı faaliyetinin durması ve devam etmesi) bu tartışmaya etkili olmuştur. Projedeki metinsel ve görsel anlatılar arasındaki boşluklar jürinin değerlendirmesinde etkili  olmuştur. Projenin temsiliyet dili, anlatı gücü, konu edinip çeşitlendirdiği göçebe mimari; dert edinilen mesele ve bağlam özelinde stratejik bir eleştiri, özgün bir anlatı ve insan-merkezli bir yıkımın vurgulanmasının aracı olarak etkili şekilde kullanılmıştır. Proje oy çokluğu ile eşdeğer mansiyon ödülüne layık görülmüştür.*

* (Proje, Ali Dur ve Boğaçhan Dündaralp tarafından birincilik ödülüne önerilmiştir.)

Eşdeğer Mansiyon
2455
Projenin kentle kurduğu ilişkiler olumlu bulunmuştur. Projenin ana çıkış noktaları olan deneyim, karmaşa, olasılık, parçalılık ve muğlaklık kavramlarının çoklu deneyimlere olanak tanıyor oluşu, geliştirilen temsil dilinin okunaklılığı ve mimari programın bağlamsallık ilişkilerinin tutarlılığı olumlu olarak değerlendirilmiştir. Projenin ana çıkış noktalarından olmasına karşın, parçalılık fikrini destekleyen hayata dair program temsilleri ve bunlara ait ölçek ilişkileri eksik bulunmuştur.

Eşdeğer Mansiyon
2471
Kapalı, yarı açık ve açık mekân hiyerarşilerinin çevresel verilerle bütünleştirilerek kurulmuş olması, önerilen yapısal unsurların insan ölçeğinde ve içinde bulunduğu tarihsel bağlamla biçimleniş ilişkilerinin eriştiği olgunluk düzeyi, geliştirilen mimari programın bağlamsallık ve iç tutarlılığı, geliştirilen temsil dilinin okunaklılığı olumlu olarak değerlendirilmiştir. Önerilen tektonik ve malzeme dili ile mekânsal atmosferlerin jenerik oluşu, kentsel ve tarihsel okumaların yeterince derinleştirilmemiş ve proje ile yeterince ilişkilendirilmemiş olması olumsuz olarak değerlendirilmiştir.

Jüri Teşvik Ödülü
2433
İstanbul Ataşehir’de toptancı hali bölgesine odaklanan proje, bağlamsal-işlevsel potansiyelleri mekân-toplum ilişkisi anlamında verimli şekilde ele almıştır. Kentsel bellekle ilişkilendirilen, takas edilebilir mekân önermeleri ile bu önermelerin farklı denemelerle ve temsil çeşitliliğiyle proje sürecine entegre edilmesi olumludur. Mikro mekânsal çözümlerde tektonik elemanların kullanımındaki yapısal esneklik ve mekân çeşitliliği değerli görülmekle birlikte zemin ilişkileri ve kentle kurduğu bağ zayıf bulunmuştur.

Jüri Teşvik Ödülü
2442
Projenin derinlikli ve çok katmanlı bir araştırmanın ürünü olması, ölçekler arası düşünce geliştirmesi, fikri süreklilik içeren araştırmacı yaklaşımı ve tüm bu ölçekler arası araştırma sürecinin temsil dilinin eriştiği olgunluk düzeyi olumlu bulunmuştur. Bağlamsal analiz, göçebelik ve geçicilik üzerine geliştirilen tasarım fikrinin okunaklılığının yanı sıra; göçebe kültürünün mekânsal pratiklerini merkeze alan programın bağlamla olan ilişkisi ve geliştirilen yeni kullanıcı senaryoları ile bütünleştirilerek bir etkileşim ve kültürel biriktirme odağı olarak kullanılması değerli görülmüştür. Önerilen mimari yapıların mekânsal ve teknik ifadelerindeki eksiklikler olumsuz olarak değerlendirilmiştir.

Jüri Teşvik Ödülü
2470
Proje, iklim değişikliği ve doğal kaynakların kontrolsüz kullanımı gibi küresel sorunları, İzmir Alsancak’ta yerel ölçekte ele alarak; erişebilir su, su güvenliği, su hakkı, su kalitesi gibi konulara dikkat çekmektedir. Özellikle afet sırasında hayati önem taşıyan bu olgulara yönelik farkındalık sağlaması, bu konudaki organizasyona dair teknik mekân kurgulama çabası ve tutarlı sunum dili olumlu bulunmakla beraber, mekânsal çeşitliliğin azlığı ve tasarlanan mekanların yaşamsal niteliklerinin arka planda kalması ve projenin alt ölçeklere dair bilgi vermemesi eleştirilmiştir.

Jüri Teşvik Ödülü
2486
Projenin Ankara Zafer Meydanı’na önerdiği kent müzesinin yapısal katmanlarla bir arada düşünülmesi ve nitelikli mekânsal önerilerle mimari dile dönüştürülmesi başarılı bulunmuştur. Bununla birlikte doğanın kent dokusunda yeniden canlanması fikri olumludur. Projenin kendisine başlangıç olarak seçtiği kavramsal çerçeve ile vardığı mimari öneriler arasında yeterli bir ilişki ve süreklilik görülememiştir.

Jüri Teşvik Ödülü
2535
Proje yarı-bilimsel / yarı-spekülatif bir perspektif ve güçlü bir temsil dili ile, mekânın sınırlarını belirsizleştiren, mevcut yapı üretim ve malzeme kullanımlarına alternatif bir yapılaşmanın potansiyellerini önermektedir. İnsan-dışı paydaşlar, farklı bir zaman ölçeği ile yıkımı da yeni mekân üretiminin ve trans/hibrit bir mimari dilin oluşmasında kullanırken; projenin mekâna dair önerdiği programa nasıl ev sahipliği yaptığı ve ondan ne beklediği belirsiz kalmış, mevcutta bulunan Hamam yapısının akıbeti de tartışmalı bulunmuştur.

Jüri Özel Ödülü
2459
Projede arkitektonik bir katalog ve anlam/temsil matrisi önerilmiş, mimari tasarım bu katalogdan seçilen ve eşlenen unsurlarla oluşturulan sonu belirsiz bir oyun ve süreç olarak tanımlanmıştır. Kataloğu oluşturan unsurların bir anlatı çerçevesinde mekânsallaşması ve yapılaşması yaratıcı bulunmuştur. Projeye dair başka bir potansiyel de mimarlığın farklı ortam ve kullanıcılar tarafından da üretilmesi olumlu olarak görülmüştür. Proje, kendine özgü bir dil oluşturması ve bu dili bir mimari üretim aracı olarak sunması sebebiyle oybirliği ile Jüri Özel Ödülüne layık görülmüştür.

Etiketler

Bir yanıt yazın