2013 Dünya Mimarlık Günü Teması: “Kültür ve Mimarlık”

Mimarlığı ve kültürü bir arada tutan bağlar, analiz ve tartışmanın değişmez konusu. Bunun sebebi büyük olasılıkla ikisinin de kendi içlerinde hareketli alanlar olması.

2013 Dünya Mimarlık Günü’nün teması olarak Kültür ve Mimarlık’ı seçerek Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA), mimarların tasarımları ve bunları geliştirmeleri doğrultusunda mimarların çeşitliliği, verimi, hayal güçleri ve buluş yapma kapasitelerine dair yorum ve örneklere bir kaynak oluşturmayı diliyor.

UIA ayrıca üyelerinin UNESCO’nun geçen Mayıs ayında Çin Halk Cumhuriyeti’nde taslak halini açıkladığı “Placing Culture at the Heart of Sustainable Development Policies” adlı beyanını kabul etmelerini umuyor.

Bu beyanname sürdürülebilir kalkınmada yeni bir yaklaşımı savunuyor ve hükümetlere, sivil topluma ve özel sektöre kültürel kaynakların gezegenin acil sorunlarından; çevresel sürdürülebilirlik, yolsulluk ve sosyal içermeyle başa çıkabilmek için faydalı hale getirilmesi için çağrıda bulunuyor.

UIA, üyelerini 7 Ekim 2013’te, kültürün mimarlık sürecinin vazgeçilmez bir parçası olduğunu belirten ve onun mimarların meslek hayatlarında karşılaşabilecekleri sorunları çözmelerinde yardım etme potansiyeli taşıdığını gösteren durumlar yaratarak Dünya Mimarlık Günü’nü kutlamaya çağırıyor.

Bu kutlama UN-Habitat tarafından organize edilen Dünta Habitat Günü bağlamında meydana gelecek.

Etiketler

1 Yorum

  • celik-erengezgin says:

    Dünya mimarlık günü..
    Dünya muhabbet kuşları günü..
    Adaletin bu mu dünya günü..
    Maksat gün olsun, torba dolsun günü..

    Senede bir olsun hatırlanma günüdür cemi cümlesi.. Bir güne olsun muhtaç olmanın ayıbını gizleme endişesidir bu güne mahsus telaşın altında yatan.. Her günü inşa etmenin baş sorumlusu iken, ne işe yaradığını, içinde yaşadığı topluma bile anlatamamış bir meslek grubunun hazin verici durumunu kurtarma çığlığıdır; o kendimizi yere göğe koymayan güzellemeler. Bir günü kurtardım sanıp, 364 gün ağlamayı kabullenme günüdür ülkemizde.. Neresini kutlayayım ki ?..

    Bir düşünün !.. Taksim olmayaydı, o da mimarlık adına değil, her vatandaşa düşen duyarlılık adına üç beş cesur çıkış ta olmayaydı, esamemiz okunmayacaktı yine.. Ama o çıkışlara rağmen, hala ne işe yaradığımızı bilmeyen toplum önünde; ne bir doktor, ne bir avukat, ne de bir bakkal kadar hakkı helal edilen bir meslek değiliz ne yazık ki.. Neyini kutlayayım ?..

    Ah benim sevgili odalarım, sevgili mimarlık hocalarım !.. Önce bir anlatsanız çocuklara ve kendini büyümüş sananlara “mimarlık nedir, ne değildir ?” toplum onlardan ne bekler, “içi boş ta olsa, hoş olsun yeter ki” projelerine prim vermeseniz.. Kendi yaşamlarınızda, odalarınızda, okullarınızda olsun doğru örnekleri sergileyebilseniz.. Yani, ne ise toplumun derdi bir okuyabilseniz ve çözüm üretebilseniz de; sizi arar olsa, derdine deva üreteceğinize emin olsa insanlar.. Her günümüz kutlanmaya değer olsa !..

Bir yanıt yazın