Mimar Sinan Gezi Yolları Eskiz Durakları 2: Ayvansaray-Eyüp Parkuru

17 Temmuz Pazar günü saat 10:30 da Ayvansaray metrobüs durağında buluşularak başlayacak gezi, Ayvansaray-Eyüp parkurundaki Üstad Mimar Sinan'ın eserlerinin incelenmesi,tarihi hakkında bilgiler edinilmesi ve eskiz çalışmalarıyla gerçekleşecek.

Gezimizin amacı eskiz üretmek olduğu için katılan arkadaşlardan da bu yönde katkı vermeleri bekleniyor. Geziye katılacak arkadaşlardan eskiz defteri ve kalem getirmeleri rica edilir.

Ayvansaray-Eyüp Parkuru arasındaki sırasıyla gezilecek Mimar Sinan eserleri :
Zal Mahmut Paşa Külliyesi ,
Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi,
Siyavuş Paşa Evladı Türbesi,
Pertev Paşa Türbesi,
Defterdar Mahmut Çelebi Camisi.

Eyüp, Mimar Sinan’ın sur dışında yaptığı eserlerin büyük bir bölümünü sınırları içinde barındıran bir ilçe. Ne yazık ki bu eserlerin birçoğu 16. yüzyıl özelliklerini kaybetmiş. Ama özgünlüğünü koruyan Sinan yapılarının birbirine çok yakın oluşu gezi yolunu cazip kılıyor. Bu gezide göreceğiniz Sinan yapıları, Eyüp’ün dinî önemine paralel olarak türbe ağırlıklı olacak.

Zalpaşa Caddesi’ne doğru kısa bir yürüyüş yaparak burada Zal Mahmut Paşa ve eşi Şah Sultan tarafından yaptırılan günümüzde Zal Mahmut Paşa Külliyesi olarak anılan yapılar topluluğunu göreceğiz. Külliye içinde ilginizi en çok çekecek yapı, büyük olasılıkla yüksek ve bol pencereli beden duvarlarıyla cami olacak. Eğer Zalpaşa Caddesi’nden değil de sahil yolundan, yani Defterdar Caddesi’nden külliye girecek olursanız yüksek duvarlardan kubbeyi görmekte bile
zorlanacaksınız. Sinan burada da, Kadırga’daki Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’nin arazisi gibi eğimli bir arazide çalışmış.

Yapının 16. yüzyıl mimarisi içinde farklı bir görünüme sahip olması kadar, banilerinin hayat öyküleri de yapıyı ilginç kılıyor. II. Selim’in kızı olan Şah Sultan ikinci evliliğini Zal Mahmut Paşa ile yapıyor. İlk evliliğini yaptığı Çakırcıbaşı Hasan Paşa ile Zal Mahmut Paşa arasından bir benzerlik var. İki kişi de farklı zamanlarda şehzade ölümlerinden sorumlu tutuluyor; Çakırcıbaşı Hasan Paşa Şehzade Beyazıt’ı, Zal Mahmut Paşa’da Şehzade Mustafa’yı boğarak öldürüyor. Bu iki olay tarihte, II. Selim’in tahta çıkmasının zeminini hazırlayan olaylar arasında gösteriliyor. Bu olaydan sonra -aynı zamanda çok kuvvetli bir güreşçi olan- Mahmut Paşa, İran efsanelerinde gücü simgeleyen bir kahramanın (zal) adıyla anılmaya başlıyor.

İkinci ziyaret edeceğimiz yapı Osmanlı İmparatorluğu’nun en güçlü vezirazamı Sokollu Mehmet Paşa’nın yaptırdığı sınırlı boyutlardaki külliye… Bosna doğumlu Sokollu’nun İstanbul, Anadolu ve Trakya’da yaptırdığı gösterişli külliyeler yerine İstanbul’un müslümanlar için en kutsal mekân Eyüp’te gömülmeyi tercih etmiştir. Eyüp Sultan meydanında bulunan, darülkurra, medrese ve Sokollu’nun türbesinden oluşan külliye günümüze küçük değişiklikler dışında özgünlüğünü koruyarak gelmiştir.

1582-1584 yılları arasında Mimar Sinan’ın inşa ettiği Siyavuş Paşa Evladı Türbesi, Sokollu Külliyesi ile karşılıklıdır. Kapıdaki Siyavuş Paşa Türbesi yazısı sizi şaşırtmasın. Siyavuş Paşa’nın kendisinden önce vefat eden oğulları için yaptırdığı türbe, 16. yüzyıl kaynaklarında Siyavuş Paşa Evladı Türbesi olarak geçer. Daha sonra kendisi için bir türbe yaptırmayan Siyavuş Paşa da buraya defnedilmiştir. Sinan ve Siyavuş Paşa arasında bir işveren-mimar ilişkisinin dışında,
o dönemde sıkça rastlanan büyük bir çekişme de vardı. Sinan, hayatının son yıllarında, kendisinden sonra baş mimarlık görevi için Mehmet Subaşı’nın uygun olacağını belirtir. Fakat buna karşılık, veziriazam Siyavuş Paşa bu görev için Davut Ağa’yı düşünmektedir. Bu durum Sinan ve Siyavuş Paşa arasındaki ilişkinin kötüleşmesine neden olmuş; Siyavuş Paşa saraydaki etkinliğiyle tanınan Mehmet Ağa’yı da arkasına alarak Sinan’dan sonra Davut Ağa’yı baş mimar olarak atamıştır. Türbe, pazartesi günü dışında her gün ziyarete açık olacak.

Siyavuş Paşa Evladı Türbesi’nin arkasında bulunan Beybaba Sokağı, vezir Pertev Paşa’nın kendisi için Sinan’a yaptırdığı türbeye ulaştırır. Pertev Paşa ile Sinan’ın tanışıklığı, Paşa’nın vefatından neredeyse otuz yıl öncesine dayanıyor. Pertev Paşa, Sinan’ın çıraklık dönemi eseri diye tanımlanan Şehzade Mehmet Camisi’nin bina eminiydi. Günümüzde üstü açık türbenin çatı örtüsünün özgün hali ve Pertev Paşa dışında türbede bulunan ondört mezarın kimlere ait olduğu konusunda fazla bir bilgi maalesef bulunmamakta.

Etiketler

Bir yanıt yazın