İstanbul Araştırmaları 2: “Ticaret Merkezi İstanbul’dan Bir Kesit: Tarihi Yarımada’da Venedikliler (11. yy- 16. yy)”

Sunuş, 26 Ocak Cumartesi günü saat 16:00'da Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nde gerçekleşiyor.

Ekim ayında başlattığımız “İstanbul Araştırmaları” seminer dizisi ile tarihsel kimliğinin korunması için çaba gösterdiğimiz kentimiz İstanbul’u daha iyi kavramayı amaçladık. İstanbul üzerine araştırma yapan, kenti derin tarihsel perspektifte farklı açılardan inceleyen uzmanların katılımıyla kurguladığımız seminerlerle, bu zengin bilgi birikimini ve İstanbul’u anlamaya yönelik düşünsel çabayı mimarlık ortamıyla paylaşmayı hedefledik.

İstanbul’un yaşamakta olduğu bütün yıpratıcı ve yıkıcı uygulamalara karşın halen direnen renkli ve zengin kimliğinin altında yatan tarihsel birikimin bir bilgi dağarcığı olarak belleklerde yer tutması, kuşkusuz kente yönelik sağlıklı koruma politikaları geliştirmede ufuk açıcı olacaktır. Bu bakış açısıyla hazırlanan seminer dizisinin sonbahar döneminde gerçekleşen birinci bölümünde İstanbul’un tarihsel süreçte yaşadığı değişimler üzerine kültür ve mimarlık araştırmalarını derledik. Bu çerçevede Prof.Dr. Mehmet Özdoğan “Tarihöncesi Dönemin Değişen Doğal ve Kültürel Çevre Ortamında İstanbul”, Prof.Dr. Turgut Saner “İstanbul’un Günümüze Ulaşamayan Anıtsal Yapıları” ve Doç.Dr. Deniz Mazlum “İstanbul’un Tarihindeki Yıkıcı Olaylar” başlıklı seminerleri sundular.

İstanbul’un hiç tartışmasız büyük bir özenle korunması gereken tarihsel kimliğinde, değişim ve dönüşümlere karşın süreklilik gösteren kentsel ve mimari yapılanmalar da önemi bir yer tutar. Bizans döneminin Mese’sinden Osmanlı’nın Divan yoluna dönüşen, her zaman için kentin ulaşım omurgasını oluşturan ana yol aksı ya da bugün Kapalıçarşı ve Hanlar Bölgesi olarak anılan ve Bizans’tan bu yana ticaret işlevini sürdüren kentsel alan bize kentin derin kültürel kimliğini tanımlar. Son yıllarda Yenikapı, Sirkeci, Cağaloğlu gibi Tarihi Yarımada’nın çeşitli kısımlarında ve Küçük Çekmece, Üsküdar, Maltepe, Pendik gibi çok farklı yerlerde yapılan kazı çalışmalarıyla da, İstanbul coğrafyasında her yerde farklı dönemlerde farklı toplulukların yaşadığı ve bunların günümüze ulaşan izler bıraktığı anlaşılmaktadır. Seminer dizimizin bahar döneminde gerçekleşecek olan ikinci bölümünde bu bağlamda İstanbul’un mimari kimliğini tanımlayan sunumlara yer verilecektir.

“Ticaret Merkezi İstanbul’dan Bir Kesit: Tarihi Yarımada’da Venedikliler (11. yy- 16. yy)”
Sunuş: Doç.Dr. Aygül Ağır

Doğudan batıya, kuzeyden güneye önemli kara ve denizyollarının İstanbul’da düğümlenmesi ve çözülmesi, rüzgarlardan korunan doğal liman konumundaki Haliç’in varlığı, kenti, tarih boyunca en önemli ticaret merkezlerinden biri durumuna getirmiştir. Bölge, 10. Yüzyılda Latinlerin ilgi odağı olmaya başlamıştır. Ortaçağ’da İtalyan tüccarların liderleri Venedikliler ve Cenovalılar başta olmak üzere denizle bağlantılı İtalyan kent devletleri, ticaret yaptıkları coğrafyada uzaklara gitmelerine olanak sağlayacak güvenli “durak”lara ihtiyaç duymuşlardır. Çok çeşitli yönlerden gelen, çeşitli milletlerden tüccarların kaynaşıp dağıldığı Bizans İstanbulu, en önemli “durak” olarak İtalyan ticaret kolonileri için özellikle 11. Yüzyıldan sonra çekim alanı olmuştur. Latinlerin kentte yerleştikleri ilk yer, Haliç’in güney sahilidir.

Tahtakale ve çevresindeki ticari canlılığın Ortaçağ’daki baş aktörleri Venedikliler ve yarattıkları mimari çevre, belgeler aracılığıyla izlenebilmektedir. Fetih sonrasında bölge görkemli yapılarla kimlik değiştirmiştir. Kimlikler değişse de bölgede yüzyıllardır değişmeyen olgu, “Ticaret” ve onun koşuşturmalarıdır.

Etiketler

Bir yanıt yazın