Büyük Paris: Projeler, Aktörler ve Müzakere Etapları Vol.1 – Antoine Grumbach

Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü (IFEA) ve Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) işbirliği ile düzenlenen "Büyük Paris" konulu tartışma-konferans serisinin ilkinde konuşacak kişi Fransız mimar Antoine Grumbach olacak.

Çağdaş metropollere yapılan büyük ölçekli müdahaleler, bu müdahaleleri hayata geçiren aktörler, işbirlikleri, projenin prosedürleri ve konsültasyon etapları, katılım, şeffaflık gibi konuları tartışmaya açmak, bu konferanslar dizisinin amacını oluşturuyor. Büyük Paris kentsel dönüşüm yarışmasında seçilen 10 projeden biri olan Antoine Grumbach’ın “Seine Métropole”ü, Paris-Rouen-Le Havre’ı bir eksen üzerinde buluşturan Seine Nehri vadisinin geliştirilmesini öngörüyor. Grumbach, Paris metrosu şemasından esinlenen yeni bir ulaşım ağı yaratarak bu büyük alanı dönüştürmeyi hedefliyor. Bu tutkulu proje Paris-Le Havre ekseninin ekonomik, kültürel, çevresel ve idarî yönlerini ele alıyor.

Fransa Cumhurbaşkanı tarafından Büyük Paris ve sürdürülebilir metropol kavramları etrafında düşünmek üzere yapılan çağrının ardından, Antoine Grumbach proje için jeopolitik bir yaklaşım önerdi : Paris – Rouen – Le Havre : Seine Nehri’nin büyük caddesini oluşturacağı tek bir kent.

Bu proje, tüm metropollerin aynı zamanda birer liman kenti olması, kimliklerinin coğrafî temellere tutunması ve kentsel biçimler modelinin kentsel gelişim ile doğa boyutunu barıştırmayı hedeflemesi (bir « doğa-kent » kurma) gibi olgulara dayanıyor. Bu büyük toprakları harekete geçirmek üzere, kaykaydan Yüksek Hızlı Trene (YHT) bir toplumsal hareketlilik örgüsü oluşturulması öncelikli hedef olarak tanımlanıyor. Çoktarzlılık ve farklı adetlerin bir arada varolması gibi sorunlar da bu düşünceye eşlik ediyor.

Yönetişim biçimi ve ara zamanların (tasarlamadan gerçekleştirmeye kadar tüm aşamaların) yönetimi ise projeyi tamamlayan unsurlar. Ekonomik gelişme boyutu da projenin kültürel boyutundan ayrılmaz olarak değerlendiriliyor. Metropol projesine büyük bir land art eseri eşlik ediyor. Kentlerin sonsuz bitmemişliği düşüncesi belleksiz bir mimarî anlayışının moda etkilerinden kaçınmanın için olmazsa olmaz koşuludur.

Antoine Grumbach’ın Paris – Rouen – Le Havre: Bir Avrupa Metropolü başlıklı konuşmasının ardından düzenlenecek olan oturumda Grumbach, Grand Paris projesini ve Le Havre senaryosunu kentsel ve mimari seçimlerin yanı sıra bu seçimlerin gerçekleşmesini mümkün kılan, yerel yönetimleri dahil eden demokratik prosedürleri kent politikaları, ekonomik ve sosyo-kültürel altyapı başlıklarını irdeleyerek anlatacaktır. Panelistler, Antoine Grumbach’ın konuşması sonrası İstanbul perspektifinden değerlendirmelerini paylaşacak, tartışmanın boyutunu Paris örneğinden İstanbul örneğine kaydırarak karşılaştırmaları yapacaklardır. Eleştirel bir bakış ile görüşlerin aktarılacağı oturumda İstanbul’un geleceğinin sorgulanması, çılgın projelerinin çılgınlık ölçülendirmesi, katılım eksikliklerinden doğan meslek ihlalleri ve kenti yaşayan kentlinin paydaş kabul edilmeyerek karar mekanizmalarının tıkanıklığı, İstanbul ve Paris metropolleri karşılaştırmasında masaya yatırılacak panel tartışma konularıdır.

Yenikapı, Kartal, Galataport derken küçük İstanbulcukların Büyük Çılgın İstanbul’a dönüşümündeki aktörlerin kim olduğunun, gelecek senaryolarının ve çözümlerin dillendirilmesi umut edilen oturum sırasında hem konferans izleyicisi hem de sosyal medya takipçilerinin katılımıyla da oturum tartışmaları güçlenerek sorular alınacaktır.

Etiketler

Bir yanıt yazın