Jinyun Taş Ocağı

Mimar Xu Tiantian ve firması DnA_Design and Architecture, Jinyun bölgesinin kuzeyindeki terk edilmiş eski taş ocakları için yeniden kullanım konseptleri geliştirmek üzere görevlendirildi.

Doğal taş madenciliği ile şekillenmiş, engebeli ve zor erişilen dağlık bir  peyzaja sahip Çin’in Zhejiang Eyaletindeki Jinyun bölgesi için, Pekinli mimar Xu Tiantian ve ekibi ekolojik iyileştirmeler, kültürel ve sosyal etkinlikler için potansiyel taşıyan 3000’den fazla küçük yapının dokuzu için stratejiler geliştiriyor ve kırsal nüfus için yeni ekonomik perspektifler yaratıyorlar. Yeniden işlevlendirilen bu çukurlar, bin yılı aşan tarihleri ve gündelik kültür mirasını yeni bir bağlama sokmasıyla bir kamusal altyapının parçası haline geliyor.

Xu Tiantian ve ekibi tarafından üzerinde çalışılan dokuz taş ocağı, etkileyici bir doğal manzaraya ve bugün zaten turistik bir cazibe merkezi olan acayip volkanik kaya oluşumlarına sahip Xiandu adlı bir vadide bulunuyor. Bölgenin kalkınmasına destek olmak amacıyla proje ekolojik iyileştirmeler için çaba gösterirken, aynı zamanda hem yerel halk hem de ziyaretçiler tarafından kullanılacak sosyal ve kültürel mekanlar yaratıyor.

Jinyun Taş Ocağı Peyzajının Dönüşümü

Bugün Jinyun İlçesindeki sarp dağların ve dar vadilerin manzarası, onlarca yıldır faaliyette olan yerel taş ocaklarının küçük çaplı sömürülmesiyle şekillenmiş ve bu nedenle doğal manzaraya önemli müdahaleler yapılmasına yol açmış. Xiandu görülmeye değer manzarasıyla bugün zaten birçok turisti kendine çekiyor, ayrıca 3.000 yılı aşkın bir süredir Çin ulusunun kurucusu olarak onurlandırılan efsanevi Sarı İmparator (Huangdi) tapınağının bölgeye bunun çok ötesinde bir etkisi var. Efsaneye göre, Huangdi ölümsüzlüğe ulaştıktan sonra yerel Dinghu Dağını bir ejderha üzerinde göklere çıkarmış. Ming Hanedanlığı’nda (1368-1644) yıkılan tapınak 1994’te yeniden inşa edilmiş ve o zamandan beri anma törenleri için düzenli olarak kullanılıyor ve 2011’de Ulusal Maddi Olmayan Kültürel Miras Listesine kabul ediliyor. Üstelik doğal ve yapay olarak yaratılmış mağaralarda, en eskileri 2001’den beri ulusal kültürel miras olarak listelenen Tang hanedanlığı’ndan (617-907) gelen 125 önemli taş kaligrafi bulunuyor.

Jinyun,  Zhejiang Eyaletinin güney merkezinde yer almakta ve bölgenin yaklaşık yüzde 80’i ormanla kaplı, kayalık alt yüzeye sahip olan zemin verimli toprak kıtlığı nedeniyle tarımsal üretimi zorlaştırıyor. Bu nedenle bölge sakinleri taş ustalığı mesleğini devam ettirmiş ve yakın zamana kadar malzemeyi kaya yüzünden elle oymaya devam etmişler. Bölgede, yüksekliği malzemenin ağırlığıyla sınırlı olan evlerin yapımında masif taş bloklar kullanılmış. Taş ocakları birkaç yıldır terk edilmiş, kısmen tavuk yetiştiriciliğinde ve kısmen balık havuzları olarak kullanılmış veya bakıma muhtaç duruma düşmüş. Toplumun devam eden dönüşümü ve sosyoekonomik zorlukların yanı sıra kırsal bölgelerden yapılan göçlere karşı yeni bakış açılarına duyulan ihtiyaç nedeniyle, yönetim bir yandan arkaik madencilik endüstrisinin kalıntılarıyla başa çıkmak için yeni olanaklar ve diğer yandan nüfus için yeni gelir kaynakları arıyor. Ayrıca günümüzde taş ocakları doğal peyzajın yaraları gibi duruyor ve acilen ekolojik iyileştirmelere ihtiyaç duyuluyor.

Proje

Tek tek konumların taş ocaklarının her biri, kayaya oyulmuş çok bireysel ve rastgele formlarla karakterize edilmiş ve yükseklik farklılıklarından dolayı merdivenlerden yönlendirilen bir patika ile bağlanıyor. Taş ocakları bir kilometrelik bir yarıçap içinde yer almakta ve mümkün olan en küçük çaplı müdahalelerle peyzajın ve bölgenin canlandırılmasına pilot proje olarak katkıda bulunuyor. Mimarın basit, çok dikkatli müdahaleleri, Çin’in birçok yerinde yaygınlaşan kitschy romantikleştirme ya da ‘Disneyleştirme’ anlamında kırsal alanların ‘aşırı tasarlanması’ ile tezat oluşturuyor.

Taş Ocakları İçin Yeni Kullanımlar

Taş ocağı yapılırken tesadüfen oluşturulan ve otuz sekiz metre yüksekliğe ulaşan kaya yüzündeki muazzam —genellikle katedral benzeri- mekanlardan bazıları iyi akustiğe sahip ve bu nedenle geleneksel Wu operasının performansları veya sunumları için oldukça uygun. Başka bir istasyonda, eski taş ustaları canlı sunumlarla taş ocağını sergiliyorlar. Çayevi olarak kullanılan devasa taş odalar veya ziyaretçilerin kaya yüzündeki muhteşem bir delikten gün batımını gözlemleyebilecekleri platformlar var.

Dokuz taş ocağı, küçük bir köyü olan bir vadi üzerinden birbirine bağlanmış. Ziyaretçilere tarih, flora ve fauna hakkında bilgi verilecek su yüzeyli taş ocağı parkına sahip bir bilgi merkezi planlanmış. Sosyal ve kültürel altyapı için yeni konumların yanı sıra, ekonomik kalkınma olanakları, örneğin misafirlere yemek servisi için bir restoran ve doğal taş işleme için bir eğitim merkezi de düşünülmüş.

Mimarlar yaptıkları müdahalelerle, ağır fiziksel emeğin oluşturduğu bir çalışma kültürünün şekillendirdiği bir peyzajın kalıntılarını, kırsal alandaki ekonomik ve kültürel dönüşümün sembolü haline getiriyor ve bu da sosyoekonomik ve ekolojik gelişmelere katkıda bulunuyor. Amorf mağaralardaki mekansal durum, dramatik doğal aydınlatma ve akustik, kırsal ve kentsel nüfusun normal gündelik yaşamında rastlayamayacağı bir deneyimi mümkün kılıyor. Geçmiş yüzyılların doğal ve kültürel peyzajına gömülü, gerekli bu tedbir, farklı beklenti ve olasılıkları bir araya getiren çağdaş bir deneyim dünyası ile birleştirilmiş.

Etiketler

Bir yanıt yazın