Lütfen Gelin!

Bu çağrı sadece koruma alanında bulunanlara ve tarih sevdalılarına değildir; geleceğin kültürel varlıklarını bugün üreten, çağımızın tüm bireylerine tek tek seslenmek istiyorum...

Hatta geleceğin dijital kültürel mirasını üreten sosyal medyada var olan her bir hesaba sesleniyorum. Lütfen gelin!

Gelin hep beraber kültürel mirasımızın yanında durun. Onun karşısına kazmayla, kürekle, kepçe ve dozerlerle geçmeyin. Kültürel mirasımızın altını oymayın. Bindiğiniz dalı kesmeyin. Kültürel mirasımızı korumak, kollamak ve yaşatmak için bir an bile durmayın. Koşamıyorsanız yürüyün, yürüyemiyorsanız emekleyin, hiç gücünüzün kalmadığını hissediyorsanız seslenin; lütfen gelin! Koşa koşa gelenler olacaktır!

Bu coğrafya tarihte eşi benzeri olmayan medeniyetlere ev sahipliği yapmış, her birini katman katman topraklarına işlemiştir. Avrupa ve Asya’nın bağlandığı, güneyden kuzeye, doğudan batıya kara ve deniz yollarının kesiştiği, kültürel olarak çok önemli bir konumda yer almaktadır. Sahip olduğumuz kültürel miras…

vandallar karşısında çaresiz kalmayacak,

definecilerin sorumsuzca aradığı çil çil altınlarla ölçülemeyecek,

gözlerini kâr hırsı bürümüş müteahhitlerin hak edişlerine sığmayacak,

bilmezliğin verdiği cehaletin cesaretine emanet edilmeyecek kadar büyüktür.

Bu büyüklüğün idraki içerisinde olan, ünvanı ve konumu ne olursa olsun her bireyi ve kurumu kültürel mirasımızdan yana olmaya çağırıyorum. Çünkü kültürel mirasımız ikamesi olmayan bir kaynaktır. Kültürel miras varlığımızı kaybedersek yerine koyacak hiçbir şeyimiz yoktur. Ne o koca koca plazalar, ne de ışıl ışıl parlayan alışveriş merkezleri bu boşluğu doldurmaya yetecektir. Kültürel miras söz konusu olduğunda kamu yararı bu biricik kaynağı korumakta yatar. Kültürel varlıkları gelir odaklı işlevler için tahrip etmek, ancak ahmakların yapacağı bir iştir.

Bu çağrıya kulak verecek o kadar çok kültür sevdalısı var ki şaşıracaksınız. Lütfen gelin!

Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın