Katılımcı (2. Kategori), Cami Tasarımı Fikir Yarışması

Katılımcı (2. Kategori), Cami Tasarımı Fikir Yarışması

PROJE RAPORU

Varoluşun Mirası

Konu ve Konum

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan proje için jeotermal enerji kullanımı düşünülmüştür. Bu sebeple bölgedeki jeotermal enerji kaynakları incelenmiş olup 70 ve 100 derece arasında jeotermal enerjiye sahip olan Germav köyü (Mardin/Dargeçit) uygun görülmüştür. Bölgenin büyümeye elverişli yapısı ise yarışmaya konu olan tesis için yeni bir kent modeli oluşturulmasına imkan tanımıştır. Bölge ve yapı işlevi arasında bağlantı kurumak amacı ile genel konsept Mezopotamya (Güncel olarak Güneydoğu Anadolu coğrafyası) ile ilişkili olarak ilk insanların varolduğu ve Türklerin İslamiyet’i ilk kabul ettikleri yer olarak Varoluş’u temsil etmektedir. İslamiyet’e ait olan cami yapısı ise İslamiyet’in kültürel miras olmasından dolayı Miras’ı temsil etmektedir

Varoluşun Mirası

İslamiyet insanoğlu ile bütünleşmiş olup günümüzde miras niteliği taşımaktadır. Bu bağlamda genel konsept, bölge bakımından Varoluşu temsil ederken İslamiyet bakımından Mirası temsil eden iki farklı unsurun birleşiminden oluşturulmuştur. Konseptin ikircikli yapısı mimari yerleşimde de kütle fonksiyonları göz önünde bulundurularak Miras Kütleleri ve Varoluş Kütleleri olarak kendisini göstermektedir. Cami, minare ve şadırvan sadece İslamiyet’e hizmet eden yapılar olmasından dolayı Miras Kütlelerini oluştururken, Çok amaçlı salon, dükkanlar, kütüphane, aile destek birimi, kitap satış, eğitim birimleri, lojmanlar ve çay salonu Varoluş kütleleri oluşturmaktadır. Miras kütleleri dünyevi hayatın ötesinde olduğundan dolayı güneşin battığı (ölüm) batı cephesine konumlanırken, Sosyal kütleler dünyevi yaşamın ötesine geçemediği için güneşin doğduğu (doğum) doğu cephesine konumlandırılmıştır. Böylece ışık, cephe ve fonksiyon genel konsepti destekleyecek şekilde kurgulanmıştır. Su ve yeşil akslar hayatı sembolize ettiğinden dolayı doğu cephesinde büyük bir su yüzeyi ile başlayan aks yeşil aks ile birlikte batı cephesine kadar devam ederken zamanla incelen su yüzeyleri batı girişinde son bulmaktadır. Bu akslar hayat çizgisini temsil etmektedir ve sürekli olarak oturma birimlerine dönüşmeleri bu çizgide insan oğlunun duraksadığı anları temsil etmektedir. Cami kütlesinin ise bu akışın sonunda bulunması ise insanın dünyevi hayattan uğurlanırken son olarak camiye getirilmesinden esinlenilerek tasarlanmıştır.

Yapı Kullanımları ve İlişkileri

Cami kütlesi üç ana girişten oluşmaktadır. Bu girişlerin ikisi erkekler mahvili birtanesi ise kadınlar mahviline açılmaktadır. Alışıla gelmişin dışında olarak abdesthane ve wc’lerin cami kütlesinin içerisinde bulunmasının sebebi ise ibadete başlamadan önce abdest alma sırasında bu birimlerin kullanılıyor olmasıdır. Bu sayede Cami kütlesine girildiğinde ruhani ve fiziksel olarak temizlenmiş olarak kütle terkedilmiş olacaktır. Kullanıcının cami kütlesi içerisinde girişten itibaren sırasıyla birbirini takip eden birimlerin hepsini kullanması sonucunda arınmış olarak kütleden çıkması, kütlenin kullanımı sonrasında bu hissi cami kütlesinin sağlamış olmasından dolayı günümüzde giderek azalan ibadet etme alışkanlığına katkıda bulunacağı öngörülmüştür. Yapının jeotermal enerji ile ısıtılması tarihi Selimiye Camisindeki hamam suyunun yapının altından geçirilmesinden esinlenerek tasarlanmıştır. Bu sayede tarihi camilerin geleneksel çözümleri sürdürülebilirlik ile birleştirilerek modern teknoloji ile birlikte yeniden yorumlanmıştır. Yapı içerisinde cami görevlisinin dolaşımı ise cemaatten ayrılarak ibadet esnasında görevlinin rahat dolaşması sağlanmıştır. Engelli erişimi ve kullanıcı grubu göz önüne alınarak kapalı otopark cami kütlesinin altında çözümlenmiş olup, kütlenin büyüklüğünden ötürü ortaya çıkan statik problemlere çözüm oluşturmuştur. Derin bir temele sahip olan cami kütlesi yatay yüklere karşı dayanıklı hale getirilmiştir. Genel olarak bütün yapıları olumsuz hava şartlarından koruyan ve birleştirici etkiye sahip olan üst örtü ile birleştirilerek 40 cm’lik çelik kolonlarla desteklenmiştir. Cami kütlesi kullanım ve ihtiyaç programı göz önüne alındığında diğer yapılar tarafından kolay ulaşılabilen fakat diğer yapılarda oluşan gürültü ve yoğunluktan etkilenmeyecek şekilde konumlandırılmıştır. Kütleler arasında mesafe bırakılırken düğüm noktasında bulunan alana idrak bahçesi eklenerek yapılar arası geçişlerde kullanıcıya ön hazırlık imkanı sağlanmıştır. İdrak bahçesindeki Kuran’ı Kerim platformu ise yapının turistlik niteliğinden ve Müslümanların dini bilgilere en doğru kaynaktan ulaşabilmeleri adına önünde farklı dillerde tercümesinin okunabileceği ekranların bulunduğu bir platformda korunaklı bir cam kafesin içerisinde bulunmaktadır. Böylelikle yapının İslami bilgilere ulaşılabilirlik adına öncü olacağı öngörülmüştür. Sosyal yapılar ise ses, fonksiyon ve arazi dışındaki alanlarla ilişki göz önünde bulundurularak konumlandırılmıştır. Lojmanlar, kütüphane ve dükkanlar park manzarası ve düşük ses desibelinden dolayı güney cephesinde bulunurken çok amaçlı salon, eğitim birimi ve teknik hacimler fonksiyonları gereği daha sesli birimler olduklarından dolayı sesin daha yoğun olduğu kuzey cephesine konumlandırılmıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın