Eşdeğer Mansiyon (SO?), Caferağa Spor ve Kültür Merkezi Mimari Proje Yarışması

PROJE METNİ

Kadıköy’de Bir Kamu Yapısı

İstanbul’un son yıllarda geçirdiği dönüşümden, yapıların sokakla kurduğu ilişki de payını alıyor. Temelini inşaat faaliyetleri ve güvenlik politikalarının oluşturduğu bu dönüşüm, binaların zemin katlarında, sokak ya da caddelerle olan bağlantılarında daha sık açığa çıkıyor. Kamu binaları ise bu durumdan en çok etkilenenler arasında; tanımı gereği herkesin rahatlıkla erişebilmesi gereken bu yapılar içe dönük, çevresiyle ilişkisiz kütleler olma riski ile karşı karşıya.

Kadıköy, bu tartışmaların ortasında duran yerlerden biri. Rağbet görmesinin asıl nedenlerinden biri olan “mahalle” dokusu, son yıllarda hızla yerini daha yoğun bir ticari kullanıma bırakıyor, ancak her şeye rağmen canlı sokak yaşantısı geleneği devam ediyor. Caferağa Spor ve Kültür Merkezi’ni sözünü ettiğimiz yaşantının serpilmesini sağlayacak mekanlarla oluşturmak, yarışmanın yoğun programına rağmen hem zemin kotunda hem de üst kotlarda sürekli bir yaya hareketine altlık teşkil edecek bir kamu binası olarak tasarlamak istedik. Bu denli yoğun bir programda açık alan yaratabilmek için, çatıları da yaya hareketinin devam edeceği yüzeyler olarak düşündük.

Önerimizde yarışma alanının dört tarafını saran sokaklar, yapının her cephesinde bir karşılık bularak zemin katları şekillendiriyor. Sakız Sokak’ta spor salonunun ana girişi, Sakız Sokak ile Nailbey Sokağı’nın kesiştiği köşede üst kotlardaki girişlere ve açık alanlara ulaşan bir rampa, yine Sakız Sokak üzerindeki diğer köşede ise kültür merkezinin girişi var. Muhsin Adil Binal Lisesi ile önerdiğimiz bina arasında kalan alan ise spor salonunun dışarıdan izlenebileceği bir açık tribüne ve kaykay alanına dönüşüyor. Ayrıca binanın diğer üç cephesinde olduğu gibi bu cephesinde de bir giriş öneriyoruz. Bu girişte, düşeyde tüm işlevleri birbirine bağlayan asansör ve merdiven sistemi var.

Projeyi oluşturan iki kütlenin de çatıları, dolaşım kurgusunu güçlendirecek, insanların üst kotlara çıkmasını gerektirecek ve onları teşvik edecek işlevlerle ilişkilendiriliyor. +4 kotunda yer alan spor salonunun çatısı, kültür merkezinin fuayesi ile kafenin açıldığı, üzerinde çocuk oyun alanı ve açık sahne olan bir meydana dönüşürken, Sakız Sokak’tan başlayıp +15.00 kotundaki açık spor sahalarına kadar kesintisiz olarak devam eden rampa/merdiven hattı da sürekliliği sağlıyor.

Ancak biliyoruz ki yapıların çatılarını kamuya açık yüzeyler olarak tasarlamak, hayata geçtiklerinde o çatıların hayal edildiği gibi kullanılacağı anlamına gelmiyor. Projeler gerçekleştiğinde çoğu zaman çatılar için tasarlanmış çıkışlar kapatılıyor, çıkışın engellenmediği durumlarda ise bu mekanlar genellikle pek kimsenin çıkmayı tercih etmediği atıl alanlar olarak kalıyor. Bu durumun önüne geçebilmek için, bu hattın üzerindeki farklı kotlarda, kafeteryanın girişi, spor ve oyun alanları, açık sahne, konferans ve sergi salonu girişi, yüzme havuzu girişi ve açık spor sahalarının olmasını öneriyoruz. Böylece bu yüzeylerin sokağın devamı olma hayali daha güçlü bir temele dayanıyor.

Yapının Kadıköy’le kurduğu en güçlü bağlantı, sokak yaşantısına doğrudan bağımlı bir yapı olarak tasarlanması. Issız bir yeni yerleşimde ya da içe dönük bir kent kurgusunda tutunamayacak, ancak şehrin kalbinde, Kadıköy gibi sokak ruhunun yapılara işleyebileceği bir yerde olabilecek bir spor ve kültür merkezi.

Etiketler

Bir yanıt yazın