Evet, açıklamada sorun yok. Ama aynı dekanlık şehir bölge planlama bölümü benzer bir açıklama yapınca bölüm başkanını görevden almıştı. Sorun burada.
Dekanınki ışınlanma yöntemi. Ama bence açıklamada sorun yok.
İstanbul Üniversitesi hocam yanlış okumuşsunuz.
[…] post Balavca Yarışması Sürecine İlişkin Bir Yarışmacı De… appeared first on […]
Dekanlık bu açıklamayı nereden yapmış? Böyle açıklamalar yapılabiliyorsa Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Başkanı Prof. Dr. Funda Yirmibeşoğlu neden görevden alındı? Dekan kim diye baktım, Mehmet Küçükmehmetoğlu diye biriymiş. Gebze Üniversitesi'nden zembille gelmiş.
[…] 2 https://www.arkitera.com/haber/cubuklu-silolarin-donusumu-tamamlandi/ […]
Her numara denenmiş gibi. Tasarım dilini çok karışık buldum açıkçası
[…] post Norveç’te Kompakt Konut Birimleri: Sadene Wood Trade appeared first on […]
https://www.instagram.com/reel/C4BTqYHrGnb/
DUYURU "Kıyı" konulu 2024 yılı Ziya Tanalı Ödülleri Ulusal Öğrenci Mimari Proje Yarışması'nın ödül miktarları aşağıdaki gibi yeniden düzenlenmiştir. 1. lik ödülü 22,000 TL 2. lik ödülü 12,000 TL 3. lük ödülü: 10,000 TL Tüm yarışmacılara başarılar dileriz. Ziya Tanalı İnisiyatifi
Merhaba projenin etiket ve künye kısmına ekibi ekleyebilir misiniz? Zeynep Nur Tosyalıoğlu Zehra Nur Özcan Mualla Kansızgündüz
Fas'taki Hassan II Camii'sine kadar olan kısmı okudum. Oraya kadar çok hak verdiğim yerler de oldu. Ama gidip gördüğüm Hassan II Camii için basitçe çok çirkindir denmesi komiğime gitti. Peki neden ? Neye göre kime göre ? Nasıl ? Evet, özellikle ana girişten girilince bir acayip boşluk var uçsuz bucaksız gibi, sanki ölçeği abartılmış, insanlar değil de arabalar için yapılmış gibi bir eleştiri olabilir. Ama camiinin kendisi son derece büyük olmakla birlikte aynı ölçek sorunsalını yaratmadı bende. Fas'taki en iyi zanaatkar ustaların elinden çıkan detaylar vardı camiinin muhtelif yerlerinde. Ayrıca kordon boyundan da uzaklara gidildiği halde bariz şekilde simgesel olarak öne çıkan bir camiidir. Yani çirkin denilip geçilebilecek bir camii de değil özetle. Bizim Çamlıca ile falan da ne konum ne estetik açıdan bence pek karşılaştırılabilir değil. Tek benzerlikleri ölçek olarak büyük olmaları herhalde...
Yeditepe mimarligin yaz okulu haric yillik ucreti kdv haric 295.000TLymis bence ozel unide okuyup bu yarismaya katilip da kendini yoran pek olmaz. 2 yilik turizm okuyup Autocad bilenler yapabilir belki. Benim bir arkadas Besiktasta Autocad kursuna giderken kursta oyle insanlara rastlamis onlar katilsin yarismaya. Bu arada sekuler beyaz yakalilar artik cocuklarini yurtdisina gonderiyor burada ozelde okutacagina gelismis ulkede cocuklarini okutuyorlar. Hemen hemen ayni fiyata denk geliyor.
Yarışmaya arazi olarak seçtiğiniz "Antakya Meclis Vali Rahmi Doğan Kütüphanesi ve arkasındaki Antakya Konağı arazilerinin birleşimi" (yapıların isimleri dahi doğru değil!) olarak tanımladığınız alan üzerinde yıkılsa dahi restore edilmesi gereken /ve halihazırda çalışmaları süren tescilli kültür mirası yapılar bulunmakta. Fikir üretmek için koca şehirde başka alan bulunamadı mı acaba? Tescilli kültür varlığı veya tescilsiz geleneksel yapı/dönem yapısı bulunan arsalar korunmalıdır. Bu alanlar üzerinde yapıları yok kabul edip herhangi bir üretime konu etmek dahi kabul edilemez. Mimarlık ve mühendislik öğrencileri eğitim süreçlerinde korunması gereken alanlar ve kent suçları konusunda da farkındalık kazanmalıdır. Hocalarımız ve kurumlarımız ise aksi yönde fikir yarışması olsa dahi üretimde bulunmaya devam ettikleri sürece bunun gelişmesini beklemek anlamsız. Bu yarışmayı esefle kınıyor ve protesto ediyorum! Umarım hiç kimse katılmaz.
Boğucu denecek kadar kasvetli
renderlar hangi yapay zeka aracı ile alındı, öğrenmemiz mümkün mü?
O mesleğin adı "iç mimar" değil zaten "içmimar". Acaba arasında ne gibi farklar olabilir? Mesela TDK'nin "bitişik yazılan birleşik kelimeler" kurallarına bakabilirsiniz ya da İÇMO ile konuşun. Mesleğin isimlendirilme süreci yurtdışından farklı bir şekilde gerçekleşmiş durumda. O nedenle düz mantıkla İngilizce'den direkt çeviri, düz mantık hatalarını da beraberinde getirir. Mimarlık bir bütündür, içi dışı olmaz zaten. Ama bu farklı bir meslek dalını da, bilgi eksikliğinden ötürü yok saymayı beraberinde getirmez.
Tasarımda fena olmayan detaylar var, plan kurgusu da fena görünmüyor ama kütle etkisi ve bağlamla kurduğu ilişki oldukça nezaketsiz ve inceliksiz.
Kahramanmaraş İl Özel İdare Binası'na haksızlık ettik ya, keşke yıkmasaydık.
Sn. Özer, Mimar Sinan üzerinden toplumu bu şekilde eleştirmek düşündürücü doğrusu. Günümüz mimarlarının, Sinan'ın mesleki bilgisine mazhar olduğunu mu iddia ediyorsunuz? "Toplum" gözlerini etrafında gezdirdiğinde sizce Sinan niteliğinde yapılarla mı karşılaşıyor? Türedimimarlık bölümleri sizce Sinan gibi "master of building" tanımında kişiler yetiştirebiliyor mu? Mimarlar kendini topluma, işbirliğinde bulunduğu farklı disiplinlere hatta ve hatta kendi meslektaş adaylarına ne kadar anlatabiliyor? Bu soruların cevapları Ay kadar gerçek, Güneş kadar keskinken, sizce de sorunun toplumda olduğunu düşünmek abesle iştigal değil midir? Toplumun anlayamamasının nedeni biraz da mimarların anlatamamasından kaynaklanıyor olabilir mi? Ortada mimarlık adına büyük söylemler varken, iş söylemlerin somutlaştırılmasına geldiğinde, toplumun niteliksiz mimarlık ile karşılaşması kimin suçudur? Ziya Paşa'dan bir terkib-i bend ile sözlerimi noktalamak isterim, "Ayînesi iştir kişinin lâfa bakılmaz Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde" Saygılar.