Katılımcı, Bodrum Sağlık Vakfı Fizyoterapi ve Hidroterapi Merkezi Ulusal Mimari Proje Yarışması

MAST Architecture'ın "Bodrum Sağlık Vakfı Fizyoterapi ve Hidroterapi Merkezi Ulusal Mimari Proje Yarışması" için tasarladığı proje önerisi.

Proje Raporu:

Proje Konsepti ve Tasarımı

Proje, Bodrum’un doğal ve kültürel özelliklerinin yanı sıra, Ege Bölgesi’nin mimari karakteri ve iklimsel avantajları göz önünde bulundurularak tasarlanmıştır. Bu unsurlar, yapının çevreyle uyumlu, estetik ve işlevsel olmasını sağlamaktadır. Bodrum’un özgün doğal yapısı ve iklimi, yapının tasarımını şekillendiren temel etkenler arasında yer almaktadır. Fizyoterapi ve hidroterapi merkezleri olarak planlanan proje, bireylerin fiziksel sağlıklarını desteklemeyi, rahatlama ve yenilenme hissi sunmayı amaçlamaktadır. Tasarım sürecinde, mekansal organizasyon ve işlevsellik ön planda tutulmuş, aynı zamanda kullanıcı deneyimini geliştirecek estetik yaklaşımlar benimsenmiştir.

Tasarım Konsepti ve Mekansal Organizasyon

Tasarımda, suyun ve doğanın iyileştirici etkilerini yansıtma amacı güdülmüştür. Suyun akışkan, dingin ve enerji verici özellikleri, tasarımın ilham kaynağı olarak belirlenmiştir. Bu temel anlayış, projenin her aşamasında kendini göstermektedir. Mekanlar, suyun doğadaki akışını simgeleyen organik bir düzenle birbirine bağlanmıştır. Bu akışkan düzen, her bir birimin fonksiyonel gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlanırken aynı zamanda estetik açıdan da uyumlu bir atmosfer yaratmaktadır. Doğal ışık, mekanlara açıklık hissi kazandırmak ve kullanıcıların enerjisini artırmak amacıyla tasarıma dahil edilmiştir. Geniş cam yüzeyler ve açık teraslar, çevreyle güçlü bir bağ kurmayı mümkün kılmaktadır. Bu sayede, iç mekanlar ile dış mekanlar arasındaki sınırların bulanıklaştırılması sağlanmıştır. Ayrıca, Bodrum’un sıcak iklimine uyum sağlamak için doğal havalandırma ve gölgelendirme çözümleri tasarıma entegre edilmiştir. Geniş saçaklar ve pergolalar, doğrudan güneş ışığını engelleyerek ferah ve konforlu bir ortam yaratmaktadır. Ahşap, taş ve cam gibi doğal malzemeler, hem estetik hem de fonksiyonel bir atmosfer oluşturmaktadır. Bu malzemeler, kullanıcıların doğa ile bağ kurma deneyimini güçlendirirken, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliği de desteklemektedir.

Sürdürülebilir Tasarım ve Çevresel Yaklaşımlar

Projenin sürdürülebilirliğine büyük önem verilmiştir. Bodrum’un yağış rejimi dikkate alınarak, yağmur suyunun toplanması ve yeniden kullanılması için özel sistemler geliştirilmiştir. Toplanan su, peyzaj sulama, bina temizlik sistemleri ve hidroterapi havuzlarının doldurulmasında kullanılmak üzere depolanacaktır. Bu sistem, çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli bir adım olup, kaynakların verimli kullanılmasına olanak tanımaktadır. Ayrıca, enerji verimliliği sağlamak amacıyla, yapının dış cephelerinde kullanılan malzemeler, ısı yalıtımı sağlayacak şekilde seçilmiştir. Bu sayede, yapının iç mekanlarında konforlu bir iklim sağlanırken, enerji tüketimi de minimize edilmiştir. Proje, çevresel etkiyi en aza indiren çözümlerle desteklenmiş olup, doğa dostu bir yapı olarak tasarlanmıştır.

İç Mekan Tasarımı ve Kullanıcı Deneyimi

İç mekan tasarımında, kullanıcı deneyimi büyük bir öncelik taşımaktadır. Koridorlar ve bekleme alanları, doğal ışıkla desteklenen, kullanıcıların yönlendirilmesini kolaylaştıran akışkan bir düzenle tasarlanmıştır. Bu düzen, mekanlar arasında rahat geçişler sağlamakta ve kullanıcıların mekandan aldıkları hissi güçlendirmektedir. Ayrıca, havuz alanlarında kullanılan çok yönlü aydınlatmalar ile parlama etkisi en aza indirilmiştir. Aydınlatma, aynı zamanda mekanların atmosferine katkı sağlamakta ve kullanıcıların rahatlamasını teşvik etmektedir. Sessizlik gerektiren terapi odaları, sesi absorbe eden malzemelerle kaplanarak, gürültü seviyesi minimuma indirilmiştir. Bu, terapi odalarında sessiz ve sakin bir ortam yaratılmasına olanak tanımaktadır. İç mekanlarda kullanılan malzemeler, kullanıcıların doğal elementlerle bağ kurmalarına olanak tanıyacak şekilde seçilmiştir. Ahşap, taş ve cam gibi malzemeler, estetik açıdan uyumlu bir atmosfer oluştururken, kullanıcıların rahatlamalarına yardımcı olmaktadır.

Mekansal Bağlantılar ve Alan Organizasyonu

Proje, bölgedeki geleneksel dokuyu referans alarak şekillendirilmiştir. Parsel formuna uygun olarak kutu şekli parçalanmış ve elde kalan yüzeylerde dolu-boş dengesi göz önünde bulundurularak birimler oluşturulmuştur. İhtiyaç programı, araziye rasyonel bir açı ile yerleştirilmiş ve fizyoterapi ile hidroterapi birimleri birbirinden ayrılmıştır. Bu birimler, birbirinden bağımsız fakat birbirine bağlı bir yapı içinde yer almaktadır. Birimler arasında, yarı geçirgen bir aks düzeni oluşturularak, yeşil alana açılan geçişler sağlanmıştır. Bu aks, kullanıcıların doğal çevre ile sürekli bir etkileşimde olmasını temin etmektedir. Ayrıca, sol parselde bulunan cami alanı ile yarışma alanının alt kotu arasındaki eğim farkından yararlanılarak, yeşil alanların artırılması ve yapının hacminin daha küçük algılanması hedeflenmiştir. Bu tasarım çözümü, projenin çevreyle uyumlu bir şekilde yerleşmesini sağlamaktadır.

Modüler Sistem ve Geçiş Alanları

Yapı, modüler bir parçalama sistemi ile tasarlanmış ve birimler arasında akıcı geçişler sağlanmıştır. Modüler sistem, yapının fonksiyonel esnekliğini artırırken, aynı zamanda kullanıcıların mekanlar arasında rahatça geçiş yapabilmesini temin etmektedir. Her bir birim, fonksiyonel gereksinimlere göre tasarlanmış ve birbirleriyle uyumlu bir şekilde yerleştirilmiştir. Bu sayede, her birim, estetik açıdan uyumlu, işlevsel ve kullanıcı dostu bir deneyim sunmaktadır. Ayrıca, bu modüler yapı, gelecekteki olası değişikliklere de esneklik tanımaktadır. Yapının tasarımında kullanılan bu modüler yaklaşım, hem estetik hem de fonksiyonel açıdan üstün bir çözüm sunmaktadır.

Etiketler

Bir yanıt yazın