Katılımcı, Bodrum Sağlık Vakfı Fizyoterapi ve Hidroterapi Merkezi Ulusal Mimari Proje Yarışması

Dilek İnce ve ekibinin Bodrum Sağlık Vakfı Fizyoterapi ve Hidroterapi Merkezi Ulusal Mimari Proje Yarışması için tasarladığı proje önerisi.

Mimari Açıklama Raporu

Bedenimiz, yaşantımız boyunca içinde barındığımız en kıymetli mekândır. Sağlığımız, yaşam kalitemizin temel taşıdır ve bu değer, Jim Rohn’un “Vücuduna önem ver. Yaşamak zorunda olduğun tek yer orası.” sözüyle özünde ifade bulur. Bu anlayış, Bodrum Fizyoterapi ve Hidroterapi Merkezi’nin mimari yaklaşımına yön vermiştir. Merkez, yalnızca fiziksel tedavi süreçlerini desteklemekle kalmayıp, insanın içsel dengesiyle çevresi arasında uyum kurmayı amaçlayan bir yaşam alanı olarak tasarlanmıştır.

Konum ve Bağlam

Bodrum’un eşsiz doğal ve kültürel zenginliklerinden ilham alan proje, şehir ve kırsal kesimin birleşim noktasında, insan-çevre etkileşimini öncelikleyen bir tasarım sunmaktadır. Alanın yerel mimari dokusuna uyumlu şekilde alçak katlı, doğal taş kaplamalı bir yapı tercih edilmiş, çevredeki konut ölçeğiyle dengeli bir uyum yakalanmıştır. Bu, yapının hem bağlamsal hem de estetik değerlerini artıran önemli bir yaklaşımdır.

Konsept ve Tasarım Prensipleri

Merkez, “Doğa ve Işıkla İyileşme” temasını temel alan bir tasarım anlayışı ile kurgulanmıştır. Antik Karya kenti Pedaasa’nın bahçe düzenlemeleri ve Bodrum’un dingin atmosferinden esinlenen proje, iç ve dış mekânlar arasındaki bağları güçlendirmeye odaklanmıştır. Geniş açıklıklar, iç bahçeler ve teraslar, hem doğal ışığın hem de hava dolaşımının mekânlarda etkin olmasını sağlamaktadır. Yapının Batı ve Güney cephelerinde yer alan güneş kırıcılar, kullanıcı konforunu öncelikleyen iklimsel çözümler sunmaktadır.

Fonksiyonel Düzen ve İnsan Odaklılık

Merkez, basit ve erişilebilir bir kurguyla, kullanıcıların hareketlerini kolaylaştıracak bir fonksiyonel organizasyon sunar. Tüm birimler, tek bir kabuk içinde toplanmış, giriş ve dolaşım alanları merkezde konumlandırılarak net bir yönlenme ve kullanım kolaylığı sağlanmıştır. Şeffaflık vurgusu, ana girişte kendini hissettirir; ziyaretçileri hem mekâna davet eder hem de arkadaki parkla kurduğu görsel bağla doğa ve iyileşme arasındaki geçişi metaforik olarak ifade eder.

Doğaya Açılım ve Sürdürülebilir Yaklaşım

Yapının tasarımı, doğayla kesintisiz bir ilişki kurmayı hedefler. İç bahçeler, teraslar ve yeşil alanlar, kullanıcıların hem fiziksel hem de zihinsel olarak dinginlik bulacağı ortamlar yaratır. Akustik konfor, doğal ışık kullanımı ve çapraz hava sirkülasyonu gibi tasarım detayları, yapının iyileştirici etkisini artırmaktadır. Ayrıca, sürdürülebilirlik ilkesini esas alan yapı, enerji etkin çözümleriyle yalnızca bugünün değil, gelecek nesillerin de ihtiyaçlarını gözetmektedir.

Statik Rapor

Zemin etütlerinin incelenmesi sonucunda binanın güvenli bölgede kalması öncelik alınarak kolon şeması oluşturulmuştur. Taban oturumu büyük olduğundan ve havuzların olduğu bölgelerin farklı kotta çalışmasından dolayı yapı dilatasyon ile ayrılmış, radye temel ile mütemadi temel ayrı çalışacak şekilde tasarlanmıştır. Hidroterapi havuzlarının üzerindeki geniş açıklıkları geçebilmek için kaset döşeme tercih edilmiştir. Bu sayede kiriş farklılıkları önlenmiş ve mekanik tesisatın da hacim yanlarından pürüzsüz şekilde çalışmasına imkân verilmiştir. Binada minimum C35-C40 sınıfı beton kullanılması öngörülmüştür. Otopark alanında brüt beton tercih edilmesi, temiz perde duvar yüzeylerine, otopark boyası ve yönlendirmeleri daha kolay uygulayabilmeyi sağlayacaktır.

Mekanik Rapor

Enerji verimliliği sağlaması ve farklı alanların iklimlendirme ihtiyaçlarını karşılaması nedeniyle VRF sistemi önerilmiştir. Çiller sistemi ise çatıya yerleştirilmiş ve yapıdaki diğer sistemlerle entegre bir şekilde tasarlanmıştır. Su depoları; yangın, gri su ve kullanma suyu depoları olarak ihtiyaca yönelik kurgulanmıştır. Proje, enerji tasarrufu, konfor ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda şekillendirilmiştir.

Etiketler

Bir yanıt yazın