People’s Choice Awards, Challenge to design a geology museum and learning center

People’s Choice Awards, Challenge to design a geology museum and learning center

Gazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü tasarım atölyelerinden Atölye Düşledüşün öğrencileri Kübra Çelik, Melis Şimşeker, Sümeyye Özelçi ve Şilan Ezgi Karataş Uni.xyz tarafından düzenlenen Rift Uluslararası Proje Yarışması'ndan People's Choice Awards ödülü aldı.

Gazi Üniversitesi tasarım atölyesi Atölye Düşledüşün’ün “Seç&Yarış” teması kapsamında yapılan projede öğretim görevlileri Pınar Dinç Kalaycı (koordinatör), Can Güngör ve Bolkar Açıkkol, araştırma görevlileri Gizem Özkan Üstün, Yusuf Bera Bilici, Mehmet Fetullah Özyıldırım ile birlikte çalışılmıştır.

Riftleşme

Doğal rift vadisinde yapay rift oluşturma

Ekibin yarışmaya katılmasının en önemli nedeni yarışmanın sorgulatmak istediği jeolojinin değeri meselesi. Jeoloji çok önemli bir bilim dalı olmasına rağmen değeri henüz tam anlaşılamamıştır. Ekip olarak bu yarışmanın konusunu gördükten sonra jeolojinin önemi kavranmış oldu. Veri toplama adına ilk önce jeolojinin araştırılması yapıldı.

Bilgi paylaşımı ve farkındalığın arttırılması için sergiler, konferanslar, müzeler önemli birer araçtır. Yarışmada belirtilen soruna ilişkin çözüm önerisi de bir jeoloji müzesi tasarlanmasıdır. Sergiyle mimariyi birbirini tamamlayarak tasarlanması amacıyla jeoloji müzesi hakkında veri toplandı.

Jeoloji Müzeleri ya bağımsızdır ya da genellikle diğer müzelerle birlikte bulunur. Genellikle sadece bulundukları bölgenin değil, yurt içi ve genellikle yurt dışından gelen zengin fosil, paleontolojik bulgu, jeolojik numune, mineral ve cevher koleksiyonlarına sahiptirler.

Proje alanına ilişkin özel bir durum da söz konusudur. İzlanda- Þingvellir National Park’ı UNESCO tarafından koruma altına alınmış, dünyanın önemli 2. büyük rift vadisinin de içinde yer aldığı doğal bir jeoloji müzesidir aslında.

Bu bilgiler ışığında tasarıma başlandı. Jeoloji yer bilimi anlamına geldiği için yapılacak olan jeoloji müzesi, öğrenme ve gözlem merkezinin yerle iç içe geçen farklı kotlarda birbirine akan topoğrafyayla bütüncül bir şekilde tasarlandı. Jeoloji müzesi, öğrenme ve gözlem merkezi tasarlanırken ilk olarak yapıya sirkülasyonların alınacağı ana aks kurgulandı. Bu ana aksın iki yanında devam eden birimler yarık fikrini okutmak için birbiriyle ilişkilendirilerek konumlandırıldı. Yarığın bir tarafına konferans ile yönetici birimleri konuldu diğer tarafına da sergi ve laboratuvar birimleri konuldu. Böylelikle kütleler arası geçişlerde akstaki meydanı insanlar deneyimlemek zorunda kalıyorlardı. Bu ana aksın bir ucuna rampa bir ucuna da amfiyle birlikte merdiven çözülerek insanlara farklı deneyimler yaşatmak amaçlandı. Yapının örtüsünü topoğrafya oluştururken oluşturulan yarık bu topoğrafyanın kotlarında okutulmuş oldu.

Projemizde topoğrafyanın altında kalan yapının ışıklıkları dolaşımı referans alan noktalara girişlere yerleştirildi. İç avlular oluşturularak buralarda lab. sergileri, workshop alanları tasarlandı.

Sergi akışından bahsetmek gerekirse sergi üç ana başlığa ayrıldı: Geçmiş, şimdi ve gelecek. Geçmiş sergisinde dünyanın nasıl oluştuğu, fosiller ve kayaçlar gibi geçmişi anlatan konular yer almaktadır. Şimdi sergisinde laboratuvar birimleri sergiletilerek ziyaretçilere araştırmacıların bugün jeoloji için nasıl çalışmalar yapıldığı gösterilmektedir. Gelecek sergisinde ise dünyanın gelecek olası hallerini anlatan iklim kriziyle birlikte farkındalık uyandırarak ziyaretçilere sunulmaktadır.

Etiketler

Bir yanıt yazın