Havuz Problemi

SO? Mimarlık İPA Florya Kampüsü için kaynakların tükenmeyecekmişçesine harcandığı bir dönemin simgesi olan bir yüzme havuzunu koruyarak kamusal bir etkinlik salonuna dönüştürdü.

Çuval Teorisi

“Kahramanın bu çuvalın içinde pek hoş görünmediği de bir gerçek. Ona bir sahne, bir kaide, bir zirve lazım. Torbaya girince tavşan ya da patates gibi duruyor.”

Ursula K. Le Guin’in romanlar için kullandığı Çuval Kuramı, kahramanı değil hikâyeyi yücelten o meşhur teori, mimarlık için de geçerli. Kahraman yapılara tertemiz, insansız, pozlanmış sahneler lazım. Hangi açıdan, nasıl renklerle yapılacağı belli sahneleri, olduğundan heybetli gösteren kaideleri ve kadrajı zorlayan zirveleri olmazsa patates gibi görünebilirler.

Ama artık mimarlık da bir kırılmanın tam ortasında. Tam da modern mimarlığın miras bıraktığı imgelerden instagram algoritmasına uyabilenlerin kaydedildiği görsellere dönüşmüşken mimarlık, çuval kuramı ile kendini bu kısırdöngüden kurtarabilir. Belki mecburen, şatafatlı kahramanı ayakta tutacak kaynaklar tükendiği için, belki de bile isteye, kaidenin üzerinde poz veren binayı görmekten sıkılıp, hikâyeyi merak edenlerin sayısı arttığı için. Sonunda Le Guin’in hayali gerçek oluyor, mağara duvarlarına mızrağı ile mamut avlayanlar yerine yulaf toplayıp çuvalına dolduranların çizildiği dönem başlıyor. Mimarlık bundan nasibini almasın mı? Kaidesiz, sahnesiz, insanlarla sarılı mekânların hikayelerini dinlemenin vakti geldi. Bize miras kalan imgeleri, kemikleşmiş güzellik ve işlevsellik algılarımızı yerinden söküp, kahramanı çuvala sokup, tavşan gibi görünmesine tahammül edebilecek miyiz? Mimarlığı, nesnelerle değil hikâyelerle tanımlarsak evet.

İPA Florya Kampüsü için kaynakların tükenmeyecekmişçesine harcandığı bir dönemin simgesi olan bir yüzme havuzunu yıkıp, yerine göz alıcı bir yapı dikmek yerine, yüzme havuzunu koruyarak kamusal bir etkinlik salonuna dönüştürmeyi önerdik. İPA da bu yaklaşımı benimsedi ve projeyi hayata geçirdi.

Etiketler

Bir yanıt yazın