Bira Fabrikasının Çağdaş Sanat Müzesine Dönüşümü: Argo Fabrikası

Bira Fabrikasının Çağdaş Sanat Müzesine Dönüşümü: Argo Fabrikası

Ahmedreza Schricker Architecture North (ASA North)’un tasarladığı Argo Fabrikası Çağdaş Sanat Müzesi ve Kültür Merkezi, Tahran’da yıllar sonra yeni yapılan ilk sanat merkezi.

40 yılı aşkın bir süreden sonra Tahran’da inşa edilen ve bu türdeki ilk merkez olan Argo Fabrikası Çağdaş Sanat Müzesi ve Kültür Merkezi 2020’de tamamlandı. Maalesef pandemi ve İran’daki siyasi koşullar nedeniyle, ASA North’un kurucusu İranlı-Avusturyalı mimar Ahmadreza Schricker ve müşterisi Pejman Foundation, kültür merkezinin açılışını ancak şimdi kutlayabiliyor.

ASA North, 1920’lerde 480 metrekarelik bir bira fabrikası olan Argo’yu 1.850 metrekarelik bir sanat merkezine dönüştürdü. Görkemli ve monolitik yapı kompleksi içerisinde altı galeri salonunu, bir oditoryumu, bir kütüphaneyi, sanatçı rezidansı ile etkinlik alanlarını, özel bir stüdyo daireyi, satış alanını ve bir VIP gözlem katını barındırıyor. Hatta Argo’nun yeniden çıkardığı alkolsüz biralarının sunulduğu bir bar alanı da yapıda yer alıyor.

Proje, kısmen restorasyon, kısmen yeni bir inşaatı içeriyor. Bu yüzden, projenin konsept aşamasında yer alan Hobgood Architects dahil olmak üzere, tüm mimari ekip eski ve yeni yapı arasındaki dengeyi kurmaya çalışmış. Mevcut temellerin güçlendirilmesi ve bazı yerlerde tamamen yeniden inşa edilmesi gerekmiş. Ayrıca, tüm kompleksin tuğlalarının bakımı yapılmış.

Yeni, beş adet eğimli beton çatı strüktürü merkezin üstünü örtüyor ve 70 metrekarelik yeni beton yapı, sanatçı ikamet alanlarını barındırıyor. Mimar Schricker, ‘‘2017 yılında fabrikanın çatıları eksikti. Bu yüzden eski yapıya bir saygı göstergesi olarak, mevcut yapı üzerine beş yeni yüzer çatı yerleştirdik. Doğal ışık, eski ve yeni arasındaki mafsallı açıklıktan içeri giriyor ve yeni eklenen strüktürel temel, yüzen mimari ‘şapkaların’ güçlü kişiliğine bir karakter daha katıyor,” diye açıklıyor.

Orijinal yapıdaki tuğlalar geri dönüştürülerek mümkün olduğunda yeniden kullanılmış. Ayrıca cephedeki yeni duvarlarda, dönemler arasındaki farkı ustaca vurgulamak amacıyla, farklı türde bir harç kullanılmış. İçeride, yapının çıplak tuğlalı karakteri tüm ihtişamıyla devam ediyor ve sanat sergisine uygun, dokunsal ancak nötr ve çok yönlü bir ortam yaratıyor. Yerinde dökme beton mühendisliği sayesinde kirişi olmayan, 12 m uzunluğundaki etkileyici merdiven, ana giriş kat ve üst galeri katlarındaki en önemli parça oluyor.

Schricker son olarak, “Yeni yüzer beton çatılar, İsfahan Çarşısı’nın çatısına benzer şekilde, birden fazla görev üstleniyor. Öncelikle, derin çatı pencereleri gibi çalışarak, galeriler için ışığı filtreliyor ve ısıyı dışarıda tutuyor. Ayrıca Tarhan şehir merkezindeki komşu çatılarla dans ediyor. Son olarak çatılar, sembolik bir baş selamı gibi veya ‘şapkasını eğerek’ Argo’yu ağırlayan şehri selamlıyor,” diye ekliyor.

Tarsus-Gözlükule Kazıları Araştırma Merkezi Ağa Han Mimarlık Ödülü 2022 Kısa Listesinde

Etiketler

Bir yanıt yazın