Katılımcı, Sürdürülebilir Geleceği Tasarla Mimari Fikir Yarışması

Proje Raporu

Sürdürülebilirlik kavramı ilk ortaya atıldığı 1987 yılından beri hızlı değişim ve dönüşümlere uğradı. Cook ve Golton’un belirttiği gibi, “‘Sürdürülebilir’ tasarımlama çok geniş bir yelpazede değişir, birçok bakış açısını içine alır ve geniş yorumlamaya olanak verir” ve sürdürülebilir mimari “özünde tartışmalı bir kavramdır”. Sürdürülebilirlik üzerine çalışan farklı disiplinlerdeki çok sayıda makale, rapor ve kitabı incelediğimizde, sürdürülebilir mekanın neyi temsil edeceği üzerine çok farklı yorumların olduğunu görürüz. Susan Maxman’ın dediği gibi, sürdürülebilir mimari bir reçeteden ziyade bir yaklaşımdır. Sürdürülebilirliğin yapısal kararlarının yanında kültürel, sosyolojik ve ekonomik yanları da aynı ölçüde önemlidir. Ortaya konulan yapı yalnızca malzeme ve enerji sürekliliğinin ötesine geçmeli, en temelde ”sürdürülebilirlik” kavramını devam ettirebilmelidir. Bu gençlik merkezinin tasarım aşamasında alınan kararların alt metninde -temelinde- dayandığı nokta bu olmuştur.

Proje alanının kuzey çeperinde yer alan nehir, güney çeperinde bulunan alışveriş merkezi, otopark ve güney ve batı çeperlerinde bulunan konutlar; iklimsel özellikler ve çevresel veriler tasarımın alana dağılımı ve yerleşimi konusunda ana etkeni oluşturmuştur. Bu etkenlerin alana çektiği kullanıcı kitlesi -potansiyeli- göz önünde bulundurularak alana akışı her yerden sağlamak ve yapılı çevre ile doğa arasına bir sınır çekmemek adına çeperlerde sızmalara izin verilmiştir. Farklı kullanıcı profillerinin -bisikletli, sporcu, yaya vb.- geçişine olanak sağlayan bu tasarım mantığı, onları ortak meydanlarda çarpıştırarak/kesiştirerek sosyal yaşantıyı güçlendirmeyi hedeflemiştir.

Alanda bulunan eğim referans alınarak araziye en az müdahalede bulunmak amaçlı iki ana aks belirlenmiştir. Güney çeperinde bulunan aks üzerine sergi alanı, yönetim-ofisler, konferans salonu ve bazı atölyeler konumlandırılarak -gençlik merkezine hizmet edebilme potansiyeline sahip- otopark ve konutların yakınlarında bulunan otobüs durağı ile bu yapılara öncelikli ulaşım sağlanması amaçlanmıştır. Kuzey çeperinde bulunan aks üzerine yerleştirilen bazı kütlelerde -kütüphane, atölyeler- yer alan seyir terasları ve cam cepheler; nehrin kullanıcıya sunduğu görsel haz ve onun paralelinde oluşturulan ormanlık alanın sağladığı sessiz ve dingin atmosferin avantajı sebebiyle bu aksta kendine yer bulmuştur. Ayrıca güney aksta konumlandırılan toplantı salonlarının; öğrenci kulüpleri, dernekler, firmalar, gençlik organizasyonları ve sivil toplum kuruluşlarına kiralanması ve rekreasyon alanında dağılan meyve ağaçları ve restoranın yanında yer alan seralardaki ürünlerin hasadı ile merkezin kendi kendini finanse etmesi ile gelirin sürdürülebilirliği amaçlanmıştır. Buna ek olarak, hasadın restoran ve kafede kullanılmasıyla malzeme sürekliliği sağlanmıştır.

Farklı amaçlar için tasarlanan atölyeler -hobi odaları- kullanıcıların kendi ilgileri doğrultusunda sanat, spor, dans, resim, tiyatro vb. dallara yönelmesine olanak sağlamaktadır. Öte yandan, meslek öğren mek/edindirmek veya hobi amaçlı olarak kullanılan bazı zanaat atölyeleri merkezin de temelindeki ana fikirlerden biri olan eğitimin sürdürülebilirliğini destekler niteliktedir. Konsept doğrultusunda; çocuk, genç ve yetişkinlere uygulamalı olarak permakültürün, konut/kent içi tarımın, seracılığın öğretilmesi ile sürdürülebilirliğin eğitiminin verildiği atölyeler ve bunların uygulamaları için özelleştirilmiş alanlar oluşturulmuştur. Gençlerin bedensel ve zihinsel yetilerinin gelişmesini sağlayan spor faaliyetlerinin yer aldığı açık ve kapalı spor alanları, iki ana aksın batı ucunda alana hakim bir perspektifle konumlandırılmıştır.

Yapısal kurguyla birlikte tanımlanmış geniş alan, yapıların fonksiyonlarının paralelinde düzenlenmiştir. Batı aksında bulunan açık sahalarla ve kafeyle ilişkilendirilmiş kapalı spor salonu, diğer iki aksta bulunan atölyelerle ortak bir etkinlik alanına açılmaktadır. Tiyatro, müzik, sürdürülebilirlik atölyeleri ve toplantı odaları; tiyatro ve müzik atölyeleri kullanıcılarının gösterilerini sergileyebildikleri, merkezdeki tüm kullanıcıların ortak kullanımına açık bir gösteri alanıyla ilişki kurmaktadır. Diğer etkinlik alanı; sergi ziyaretçilerinin ve kafe kullanıcılarının toplanma alanı ve çocuk atölyesi için bir oyun alanı olarak oluşturulmuştur. Konferans salonu, kütüphane ve restoranın çevrelediği alan ise proje alanının doğu çeperindeki geniş açıklıkla ilişki kurarak rekreasyona katılmaktadır. Bu ögelerin hepsine eşlik eden enerji dönüştüren elemanlar –güneş panelleri, kinetik enerjiden elektrik üreten bisiklet ve yaya yolları- ve su, rekreasyonun akışında önemli ögelerdendir. Araziyi çevreleyen ve meydana da müdahil olan bisiklet ve yaya yolları da tıpkı rekreasyon içinde yer alan güneş enerji sistemleri gibi enerji dönüşümüne katkı sağlamaktadır. Su ise, yeraltı kanallarıyla arazinin paralelinde ilerleyen nehirden alınarak, alanın tamamına yayılan bir ögeye evrilir. Rekreasyondaki yönlendirici ögelerden biri olmasının yanı sıra, hem arazideki ağaçların ve seranın sulanması görevlerini üstlenir hem de bu yolculuğu sırasında filtrelenerek/temizlenerek tekrar kendi yatağına bırakılır.

Sürdürülebilirlik ilkeleriyle bağlantılı olarak, tasarımın ana malzemesi olarak tercih edilen ahşap; doğa ve insan dostu doğal bir malzemedir. Beton ve çeliğe kıyasla sürdürülebilirlik, yenilenebilir enerji kaynakları, sera gazları, küresel ısınma gibi çevresel kavramların yapı üretimindeki olumlu ve olumsuz etkileri düşünüldüğünde çapraz lamine ahşap (CLT) önemli bir yeniliktir. Ahşap, yapı malzemesi olarak karbonu bünyesinde depolayarak çevredeki iklim koşullarının dengelenmesine yardımcı olur. Endüstriyel bir malzeme olan CLT, boyutsal kararlılığa sahip, rijit ve ölçülendirilebilir bir elemandır. Bu malzemeden taşıyıcı ve taşıyıcı olmayan yapı elemanları üretilebilir. Bu elemanlar ile geniş açıklıklar geçilebilir. Ayrıca çelik, betonarme ve ahşap çerçeve sistemlerle rahatlıkla bütünleştirilebilir. Binanın ses yalıtımı, ısı yalıtımı, hava sızdırmazlık ya da yangın korunumu gibi fiziksel ve strüktürel özellikler bakımından daha avantajlıdır.

CLT ahşap panel sisteminin getirisi –avantajı- olan modüler sistem, her fonksiyonun ayrı bir hacimde çözülmesi ve bu farklı hacimlerin çeşitli durumlarla bir araya gelerek bütüncül bir sirkülasyon sağlanmasını destekler. Modüllerin kesişen hacimlerinin düşey sirkülasyonun devamlılığını sağlaması ve konsol olarak çalışan üst kottaki hacimlerin, diğer hacimler arası geçişlere olanak vermesi bunun örnekleridir.

Enerjinin sürdürülebilirliği bu merkezdeki diğer önemli kararlardan biridir. Bu prensiple tasarlanan merdiven sistemi, üzerine yerleştirilen ve kinetik enerjiyi elektrik enerjisine çeviren sistemle, düşey sirkülasyonu sağlamanın yanı sıra engellilerin ulaşımını kolaylaştıran asansör için enerji sağlayan bir jeneratör görevi üstlenmiştir. Ayrıca, güney cephesinin güneşe karşı olan avantajlı konumu düşünülerek bütün modüllerde bu cepheye yerleştirilen ve pasif ısıtma ve soğutma sistemi olarak kullanılan trombe duvarlar, merkezin tamamında büyük oranda enerji tasarrufu sağlamaktadır. Ek olarak; teraslardaki su geçirimli elemanlar sayesinde, kanallarda toplanan yağmur suları ile yapının su ihtiyacı önemli ölçüde karşılanmaktadır.

(1), (2) Simon Guy, Graham Farmer, Reinterpreting Sustainable Architecture: The Place of Technology

Etiketler

Bir yanıt yazın