Bitmeyen Kilisenin Hikayesi

Yüzyıldan fazla süredir yapımı devam eden Gaudi'nin eseri Sagrada Familia'nın hikayesine göz atalım.

Henüz tamamlanmamış olsa da Barselona’da turist rehberlerinin baş köşesinde yer alan kentin en görkemli yapısı olacak olan Sagrada Familia, sadece tasarım anlamında değil inşaat süreci bakımından da mimarlık dersi niteliğinde. Neredeyse kariyerini bu binaya adayan Gaudi’nin tamamlanmasını göremediği çalışma şimdi geniş bir mimari ekibin elinde hayat buluyor.

“İşverenim aceleci değil”

Sagrada Familia’nın hikayesi 1882’de başlıyor. Yapının ilk mimarı Francisco de Paula del Villar ile kilisenin destekçileri arasında süren anlaşmazlıklar sonucunda Gaudi, projeye 1883 yılında dahil oluyor. O günden ölümüne dek kariyerini bu yapıya vakfeden Gaudi, yüzyıllık tamamlanmama sürecini öngörmüş müdür bilinmez ama 43 yıl süren çalışması için sorulan sorulara “işverenim aceleci değil” cevabını vermişti.


1915’ten kilisenin inşaat fotoğrafı

İnşa edilmeye başlandığında çevresinde ineklerin otladığı bir alanda bulunan kilise bugün kentin tam ortasında. Belki yüzyıl önce inşa edilse yaratacağı etki ile bugün çevresi apartman bloklarıyla çevrili olduğunda ortaya koyacağı ihtişam farklı olacak. Diğer taraftan bir dönemi simgeleyen mimari tasarıma sahip bu yapının farklı bir mimari bağlamda, zamanda tamamlanıyor olması da projeyi ilginç kılan başka bir unsur. Uzun ve sancılı bir çalışmanın ürünü olan Sagrada Familia projesi bugün 131. yılında ve inşaatın ancak yarısı tamamlanabildi.

İnşaatı Tamamlanmadan Restorasyonu Yapılan İlk Yapı

Bu uzun süreçte inşaat birçok kez kesintiye uğruyor. 1926’da Gaudi’nin ölümünden sonra fon bulunamadığı ve iç savaşın çıkması nedeniyle inşaat yavaşlamaya başlıyor. II. Dünya Savaşı’nın da patlak vermesi inşaata ikinci darbeyi vuruyor. Dahası, mimarın orijinal çizimleri ve modelleri büyük hasar görüyor ve bundan sonra proje geriye kalan planların yorumlanması biçiminde sürüyor. Yapım öyle uzun sürüyor ki henüz inşaatı tamamlanmadan yapının ilk inşa edilen parçaları restore edilmek zorunda kalıyor.


1953’te kilisenin görünümü

Gaudi’nin güçlü mimari tasarımı yapım sürecini zorlaştıran etkenlerden bir diğeri. Yapının tamamlanma projesinin baş mimarı Mark Burry, bu yapıyı tanımlarken “kentin içinde devasa bir heykel” cümlesini kullanıyor. Gerçekten Gaudi’nin de bir heykeltraş titizliğiyle uğraştığı, özen gerektiren ciddi detayları barındıran bina ilmek ilmek işleniyor dersek yanlış olmaz. Ancak günümüz teknolojileriyle hız kazanan tamamlama projesinin 2026’ta sona ermesi öngörülüyor.

“Bırakın kentin ortasında çürüyen bir diş gibi kalsın”

Kilisenin tamamlanma projesi sanatçılardan mimarlara farklı kesimlerden tepki görmüştü. Salvador Dali “Projeyi sanatçısı olmadan devam ettirmeyi düşünmek bile ihanettir, bırakın kentin ortasında çürüyen bir diş gibi kalsın” demiş, Katalan ressam Antoni Tapies ise projeyi “mimari ve dini bir hata” olarak nitelemişti.


Tamamlama projesinin son halini gösteren görselleştirme

Gaudi’nin orijinal çizimlerinin yokolması sonucunda tahminler üzerinden yürüyen tamamlama projesinin destekçilerine karşılık yapının mimari üslup ve tasarım anlamında çok şey yitirdiğini savunanlar vardı. Mesela Gaudi’nin kilisede taş kullanma arzusuna karşılık tamamlama projesinde betonun kullanılması mimarın fikirlerine saygısızlık olarak yorumlandı. Kentin MoMa direktörü Daniel Giralt ise “Gaudi ruhunu taklit etmek imkansız” diyerek inşaatın sonlandırılarak Gaudi’nin çalışmasının korunması gerektiğini söylüyordu.

Bunların karşısında inşaatın sürmesini destekleyenler ise “bir binaya resim muamelesi yapılamaz” karşılığını veriyordu. Mimar ölse de projenin ölmediğini söyleyen mimarlık okulu profesörleri Gaudi’nin kendisinin de bu projeyi tamamlayamayacağını öngördüğünü, mimarı kutsallaştırmak için değil ama projeye saygı göstermek için kilisenin tamamlanması gerektiğini savunuyordu.

Sagrada Familia’da Zaman Tüneli

Gaudi, kiliseyi üç farklı cephe olarak tasarlamıştı. Kilisenin yapımına başlanan ilk bölümü Nativity Facade’di. İnşaatını birebir Gaudi’nin kontrol ettiği bu bölüm 1894-1930 yılları arasında tamamlandı. İsa’nın doğumuna referans veren birçok detayı barındıran bu cepheyi, belki de inşaatın tamamlanmasını göremeyeceğini düşündüğü için Gaudi’nin en başta bitirmek istediği biliniyor.


Nativity Facade detayı

Passion Facade ise ilk cephedeki dekoratif yoğunluğa karşılık oldukça sade bir tasarıma sahip. İsa’nın tutkusuna, çarmıha gerilişinde çektiği acıya atıfta bulunan bu cephenin inşaatı 1954’te başladı. 1976-1987 arasında ise heykeltraşlardan oluşan bir ekip bu bölümün kulelerini tamamladı.


Passion Facade

En büyük ve etkili cephe olan Glory Facade’in inşaatı ise 2002’de başladı. İsa’nın kutsal görkemine ve insanlığın Tanrı’ya yükselişine referans veren öğelerle dolu bu cephe için Gaudi’nin 1936’da hazırladığı bir modelden faydalanılıyor.


Glory Facade inşaatı

Gaudi’nin ölümünden sonra çeşitli disiplinlerden profesyonellerin oluşturduğu ekip Sagrada Familia tamamlama projesinin yürütücülüğünü yapıyor. Şimdi günümüz teknolojileriyle hızlandırılan inşaat sürecinin 2026’ta sona ermesi planlanıyor. 1979’dan bu yana projede baş mimar olarak çalışan Mark Burry ise ARKIMEET 2014’ün konuğu olacak. Bitmeyen kilisenin hikayesini kendisinden dinlemek isteyenler için etkinlik kayıtları devam ediyor.

Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın