Taksim’den Gökova’ya

AVM’li Topçu Kışlası tüm ülkeyi kucaklayan eylemlerle protesto edilirken, bu tür “siyasi talan projelerinin hemen onaylanması” için yasa tasarlandığını duydunuz mu?

“Hayır” derseniz şaşmam; çünkü medyamız asıl “duyurulması gerekenler”i önemsiz haberler arasına sokmada dünya şampiyonu…

Hürriyet’ten Erdinç Çelikkan’ın tam da bugünlerde “sürmanşet”e çıkabilecek haberine göre (16 Haziran), Gezi Parkı’yla birlikte tüm çevre zenginliklerimize ait “koruma yasaları artık devre dışı” kalabilecek.

Özellikle yağmacıların dikkatini çekmek için olacak, ekonomi sayfasında yer verilen “Bakanlığa Süper Planlama Yetkisi” başlıklı haber, SİT ve kamu malı yeşil alan planlarında “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı”nın tek yetkili kılınacağını duyuruyor.

Yine Gezi Parkı’ndan örneklersek; Beyoğlu ve Büyükşehir Belediye Meclisleri; Çevre Koruma Komisyonu; Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu hatta Yüksek Kurul… çevreyle ilgili ne kadar sorumlu kişi ve kurum-kuruluş varsa hepsi, “bu alan park kalacak” kararı alsa bile boş; çünkü örneğin Başbakan’ın AVM ihtirasına “sadece” Çevre ve Şehircilik Bakanı onay verdiği anda temel atılabilecek.

Böylesi bir yasanın, çevre ve demokrasi tarihimizin en büyük toplumsal direnişi sürerken; hatta “davanın sonucu beklenecek” denirken çıkarılmasını önemsemeyen bir medya, örneğin “habere ulaşmanın en kolay yolu” ya da “gücü özgürlüğünde” falan nasıl olabiliyor?

‘Akil’ gözlemler

Peki, yasanın gerekçesi ne?

“Talanı hükümet güvencesine alıyoruz!” diyemedikleri için, bakın ne yazmışlar; “planlama yetkilerinin çok merkezli olmaktan çıkartılması!”

Belli ki onlara, “yerel imar yetkileri demokratik haktır” diyen olmamış; asıl beklenenin bu hakka el koymak yerine, “toplumsal çıkarlara bağlı şehircilik ilkelerine uygun kullanılması”nı sağlayacak bir düzenleme olduğu da anımsatılmamış.

Akyakalılar, bir yerleşimin bu tür “imar darbeleri”yle “selamet”e değil “felaket”e uğrayacağını yaşayarak öğrenenlerden… Arkadaşımız Özcan Özgür haberinde özetle şunları duyurdu: “Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Gökova Körfezi kıyısında, Nail Çakırhan evleriyle bezenmiş, ormanla iç içe yaşayan ve ‘Sakin Şehir’ unvanı bulunan beldemizdeki 19 dönüm hazine arazisine 8 katlı apartmanlar planladı. Belediye Başkanı Ahmet Çalça, böylece 2 kat-bahçeli ‘yöresel mimarî’den ödün vermeyen Akyaka’nın biteceğini söyledi.” (20 Haziran- Cumhuriyet)

Türkiye “Gezi Direnişi”yle ayaktayken Akyakalılar da bu inanılmaz “imar vahşeti”ne karşı yürüyüş yaptılar. 25 Mayıs’ta da yaklaşık 300 kişi beldeyi ziyaret eden “akil adam”ları protesto etmiş; “Cennet Gökovamızdan elinizi çekin” demişti.

Şimdi yeni imar tasarısından haberi olan, görmüş geçirmiş bir Gökovalı da diyor ki; “Sakın o ‘akil gözlem’ler bu yasa taslağının ön hazırlığı olmasın?”

Etiketler

Bir yanıt yazın