İstanbul, Kararını Verdin mi?

Yerel seçimlere 5 gün kala, adayınızı ve projelerini ne kadar tanıyorsunuz?

Yerel seçimlere çok az zaman kaldı. Adaylar meydanlarda ve farklı kanallarda seçim projelerini açıklmaya devam ediyor. Tüm ülkeyi seçim atmosferi sarmışken biz de üç büyük ilin; İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının seçim söylemlerini, projelerini mercek altına aldık.

Değerlendirmemize İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayları ile başlıyoruz. Seçim sürecinde öne çıkan adaylar AKP’nin İBB başkan adayı Kadir Topbaş, CHP’nin İBB başkan adayı Mustafa Sarıgül ve HDP’nin İBB başkan adayı Sırrı Süreyya Önder’in seçim propagandalarına ve İstanbul için projelerine gelin bir göz atalım.

İstanbul’un Kadir mi Abisi Var?

“İstanbul’un Kadir Abisi Var” diyerek yola çıkan İBB mevcut başkanı ve aynı zamanda AKP’nin İBB başkan adayı Kadir Topbaş, yerel seçimler sürecinde projelerini ilk duyuran aday oldu. İstanbul için projelerini özellikle Twitter üzerinden takipçileriyle paylaşan Topbaş’ın İstanbul’un her ilçesiyle ilgili ayrı projesi mevcut.

Yerel seçim projelerinin tümünü ve bugüne kadar yaptığı işleri www.kadirtopbas.com.tr sitesinde açıklayan Topbaş’ın seçim propagandasında öne çıkan sloganı “Daha yapacak çok işimiz var” oldu. Topbaş’ın projelerinde özellikle Taksim Meydanı, Haydarpaşa Garı gibi akıbeti belirsiz mekanlara dair düzenlemeler dikkat çekiyor.

Projelerinde özellikle meydan ve kamusal mekan düzenlemelerine ağırlık verdiği görülen Topbaş’ın bunlar arasında en çok konuşulan projeleri Taksim Meydanı, Karaköy Meydanı ve Kadıköy Meydanı düzenlemeleri oldu. Proje görselleri ve hazırlanan videolar Twitter üzerinden duyurulmuştu.


Taksim Meydanı düzenlemesi


Karaköy Meydanı projesi

Ulaşım çözümlerinde ise metro ağını geliştirmeyi hedefleyen Topbaş, havaray ve teleferik önerilerini de sunarken Boğaz Köprüsü’ne yapılacak teleferik projesi ise gündeme oturdu.


Boğaziçi Teleferik projesi

Topbaş’ın projeleri arasında Haliç Tersaneleri’nin yeniden kullanımına yönelik görseller de mevcut.

Topbaş, şuanda kullanımdışı olan Haydarpaşa Garı’nın ise Ulaşım Müzesi olmasını öneriyor.

İstanbul’un en sık tartışılan projeleri olan Kanal İstanbul, 3. Köprü, 3. Havaalanı hakkında ise Topbaş, projelerin devam edeceği açıklamasını yaptı. 

Sarıgül’den Rengarenk Bir Proje Sunumu

CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, “Ötekisi Olmayan İstanbul” sloganı ile seçimlere hazırlanıyor. “Benim doğrularım değil, kentin doğruları” diyen Sarıgül, İstanbul için kapsamlı bir proje çalışması sunuyor. www.otekisiolmayanistanbul.com adresinde açıkladığı projeler için ise  “Görseller fikir önerilerimizdir… Tüm proje önerilerimiz, 30 Mart sonrasında ilgili STK’lar,  akademisyenler, siyasi partilerin temsilcileri ve yurttaşlarımızın görüşleri alınarak ve proje yarışmaları düzenlenerek tasarlanacak ve hayata geçirelecektir” notunu düşüyor.

Projelere geçmek gerekirse; son dönemlerin moda kavramı “kentsel dönüşüm”e vurgu yapan Sarıgül “Kentsel Dönüşüm Değil, Kentsel Gelişim” diyor ve planlı gelişime vurgu yapıyor.

Başkan adayının öne çıkan projeleri incelendiğinde ise; ilk göze çarpan İstanbul 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’na yönelik tutumu. Sarıgül, plana aykırı olan projelerin yapılmayacağını “başlamış olanların ise olumsuz etkilerinin en aza indirilecek önlemlerin alınacağı”nı belirtiyor…

Herkesin merak ettiği konular arasında yer alan Gezi Parkı ile ilgili açıklamalarda da bulunan Sarıgül, mevcut yönetimin “tepeden inme” tavrını eleştiriyor , Gezi Parkı’nın Gezi Parkı olarak kalacağını belirtiyor. “Bir çizimin ‘budur’ diyerek dayatılmasına son verilecek” diyen Sarıgül, başta Taksim Meydanı ve Gezi Parkı olmak üzere Kadıköy, Üsküdar, Aksaray, Beyazıt ve Beşiktaş Meydanları için yapılacak projelerin #yarışmaylayap’ılacağını belirtiyor.

Tabiki söz konusu Gezi Parkı olduğunda AKM’nin akıbeti de merak konusu oluyor. Sarıgül AKM’nin korunup yenileneceğini belirtiyor.

Buna benzer koruma projeleri arasında Haydarpaşa Garı ve Sirkeci Garı’nın çevreleri ile birlikte bir proje yarışması ile “Gar Müze” yapılması projesi de yer alıyor.

Bunların yanısıra İstanbul için iki büyük kent parkı sözü veriyor. Bunlardan biri Milli Savunma Bakanlığı’na ait olan 4. Levent’teki Golf Kulübü arazisinin dönüştürülmesi ile elde edilecek. Sarıgül bu projelerin de #yarışmaylayap’ılacağını belirtiyor.

İstanbul’un kilit meselerinden ulaşım projelerine dair de açıklamalar yapıyor. Özellikle 3. havalalanının yerinin hata olduğuna vurgu yapan Sarıgül, yine de 3. Havaalanı’nın Silivri’de yapılabileceğini dile getiriyor. 3. köprü için ise tahribatının en aza indirileceğini belirten Sarıgül, Kanal İstanbul Projesi’ni ise iptal edeceğini belirtiyor. Gözden kaçmayan bir diğer önemli nokta ise Anadolu Yakası’nda kruvaziyer liman projesini sunması…

Tarihi Yarımada’yı bir “Müze Kent”e dönüştürme projesi de Sarıgül’ün projeleri arasında yer alıyor. Açıklamalarda Yedikule Gazhanesi ve Yedikule’yi de içine alarak Sultanahmet ve Kazlıçeşme Zeytinburnu üzerinden şehrin doğal ve kültürel peyzaj sistemine bağlanacak bir kent parkının #yarışmaylayap’ılacağından söz ediliyor.

Şehir Kimin?

Gezi Parkı eylemleri sürecindeki deneyimden hareketle “Şehir Senin” sloganıyla ortaya çıkan HDP (Halkların Demokratik Partisi)’nin İBB eşbaşkan adayları Pınar Aydınlar ve Sırrı Süreyya Önder, seçim projesini en son duyuran adaylar oldu.

Önder, Topbaş ve Sarıgül’ün seçim propagandasına benzer bir proje yaklaşımı geliştirmemesiyle dikkat çekti. Geçtiğimiz haftalarda katıldığı bir televizyon programında Sırrı Süreyya Önder, seçim projelerini soran bir gazeteciye “ananızın karnından projeyle mi doğdunuz?” cevabını vermesiyle yerel seçim sürecinde oluşan projeci vaadler zincirine eleştirel yaklaşımını ortaya koymuştu.

İstanbul için proje üretmekten imtina eden HDP, seçim yaklaşımını İstanbul için çözüm önerileri olarak duyurdu. Önder, projelerinde İstanbul için yeni bir düzenleme getirmekten ziyade bugüne kadar ortaya çıkan usulsüz kentleşme modelini devam ettirmemeye söz vererek işe başladı. “Tüm çılgın projeleri iptal edeceğiz” diyen Önder’in, İstanbul için ortaya koyduğu 5 maddelik taahhütname ise şöyle;

  • Toplumun ortak kaynaklarını belediye aracılığıyla halka karşı kullanmayacağız.
  • Konut haklarının ve ortak yaşam alanlarının gaspına; imar ve şehir planlarına aykırı yapılaşmaya izin vermeyeceğiz.
  • Tarihsel ve doğal dokuya aykırı projeleri hayata geçirmeyeceğiz.
  • Halkın kolektif mülkiyetinde olması gereken ortak alanları özel firmalara satmayacağız.
  • İstanbul’un kaynaklarını yeniden üretilmez biçimde tüketen ve ekolojik dengesini bozan, ilan edilmiş ya da yapımına başlanmış tüm ‘çılgın’ ya da ‘mega’ projeleri iptal edeceğiz”

Açıklamalarında Gezi Parkı’na da değinen Önder, mevcut alanı Taksim’den Şişli’ye uzanan dev bir yeşil alan olacak şekilde Gezi Barış ve Kültür Vadisi olarak düzenleyeceklerini dile getirdi.

İstanbul’u Neler Bekliyor?

İstanbul’da öne çıkan üç büyükşehir belediye başkan adayının İstanbul üzerine düşünceleri, çözüm önerileri şekillendi. Seçim sürecinde her biri farklı yönleriyle öne çıktı.

Kadir Topbaş’tan başlamak gerekirse; Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasının da avantajını kullanarak hem geçmişte yaptığı projelerini hem de seçildiği takdirde İstanbul için sunduğu projelerini İstanbullular’la paylaştı. Topbaş’ın, neredeyse İstanbul’un her metrekaresi için ayrı bir proje oluşturduğu görülürken bu projeleri yine sıkça eleştirilen bir yolla, sadece “proje görselleri”ni yayınlayarak tanıttı. Bugüne kadar sıkça dile tartışılan şeffaflık, katılımcılık sorunlarına maalesef bir çözüm sunulmadığı görülüyor. Fikir projesi de olsa projelerin nasıl yapılacağına dair Topbaş’ın bir açıklamada bulunmaması “Projeler yine kapalı kapılar ardında mı üretilecek?” sorusunu akıllara getiriyor. Bunun dışında Topbaş’ın, İstanbul’a zararları her platformda dillendirilen 3. köprü, 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul projelerinin devam edeceğini açıklaması ise kaygı uyandırıyor.

Mustafa Sarıgül ise bu süreçte projelerini hem internet sitesi üzerinden yayınlayarak hem de grafik anlamda ilgi çeken bir gazete hazırlayarak tanıttı. Sarıgül, projeci yaklaşımdan kaçınmaya çalışsa da İstanbul için mekansal çözüm önerilerini fikir projeleri ile destekledi. Sarıgül, her biri kendi içinde tartışmalı olabilecek bu projelerin sadece fikir projesi olması amacıyla oluşturulduğunu, projelerin yarışmalar gibi katılımcı yöntemlerle hayata geçirileceğini belirtmesi en azından bir umut ışığı oldu.

Yerinden yönetim ve doğrudan demokrasi temelinden hareket eden HDP’nin genel anlamda yerel seçimlerde ortaya koyduğu projeci olmayan, vizyon yaklaşımı takdir toplamıştı. Gezi Parkı eylemlerinden edinilen deneyimi yerel seçim sürecine yansıtan HDP, İBB adayı Sırrı Süreyya Önder’in de bu bağlamda İstanbul’da kent hakkı temelli bir yönetim modeli geliştireceğini söylemişti. Önder’in İstanbul’da projeci yaklaşımı eleştirmesi, katılımcı ve şeffaf yönetim modelini vurgulayan vizyonu bir kesimin hoşuna gitse de İstanbul için somut projeleri de görmek isteyen kesimlerce eleştirilmişti.

30 Mart’a sayılı günler kala tüm bu süreçten beklenen kent ve mimarlık kültürünün de temelinde olan değerler ile; akılcı şeffaf ve katılımcı-meslek çevrelerini ve bilgiyi temel alan, toplum-kamu yararını her zaman gözeten bir kent yönetiminin görevi devralması. 

Bunları okuyup bir de Şafak Başgan vardı diyecekler için, İBB Başgan Adayı Şafak Tanrıverdi ile söyleşimiz yarın Arkitera.com’da.

Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın