“Biz Ankara’da Mimarlık Yapabilme İhtimalini Sevdik”

Ankara'nın genç mimarları Hakan Evkaya, Kutlu Bal, Fatih Yavuz, Gökhan Aksoy, Onat Öktem ve Zeynep Öktem ile Ankara'nın mimarlık gündemini ve mimarlık pratiğinin sorunlarını konuştuk.

Arkitera ekibi olarak Ankara’ya gittiğimizde farklı kesimlerle görüşmek ve kenti anlamaktı kafamızda olan… İstanbul’un ihtişamlı tasarım hayatı ve bitmek bilmeyen sorunları bir kenara dursun, Ankara’nın artarak çoğalan kentsel sorunları, ona muhalif kentsel aktörleri ve aynı zamanda tarihsel süreçte hep dikkat çeken mimarlık pratiği, bu kenti tartışmaya açmaya zorunlu kılıyordu.

Akademisyenler, kentsel muhalefet ve Ankaralı mimarları gözümüze kestirmiştik… Ama özellikle Ankara’lı genç mimarları!

Ankara’da mimar olmak ne demekti? Peki bu süreçte genç mimar olmak ne gibi zorlukları beraberinde getiriyordu? Herhangi bir kentte olmaktan farkı neydi?

Ankara’ya bakınca ve mimarlık pratiğinden söz edince akla hep teorik ve kavramsal tartışmalar geliyorsa teori ve pratik arasındaki bu üretim farkı önlerine çıkan engellerden miydi?

Genç mimarlara sorduk: Ankara’da mimarlık yapmak artık doyurucu değil miydi?

Bu harika söyleşi için Creative Initiative ekibi ile buluştuk… Cevapların hepsi onlarda!

Etiketler

20 yorum

  • meltem-yazal says:

    esnek çalışma saatlerine uyumlu yazmayı unutmuşsunuz (anlamını hepimiz biliyoruz zaten)

  • ferdi-inanli says:

    ee mimarlarda durum iyiymiş. biz peyzaj mimarlarından beklenenler aşağıda.
    bi kaç gün önce gelen bir ilandan birebir alıntı:

    • Peyzaj proje ve uygulama işlerinde en az 5 yıllık deneyime sahip,

    • Üniversitlerin ilgili bölümlerinden mezun,

    • Keşif, hakediş ve metraj hazırlama konularına hakim,

    • Cumartesi günü çalışmasında engeli olmayan,

    • AutoCAD, photoshop ve MS office programlarını iyi derede kullanabilen,

    • Sketch Up, 3DsMax gibi programları kullanarak 3 boyutlu sunum hazırlayabilen,

    • Takım çalışmasına yatkın ve vizyonu geniş,

    • İyi derecede İngilizce bilen,

    • İşini seven ve sahada aktif çalışmayla motive olabilecek,

    • Bitkisel ve yapısal peyzaj malzeme / ürün bilgisi gelişmiş,

    • Aktif araç kullanabilen,

    • Raporlama odaklı çalışabilen,

    • İnsan ilişkilerinde başarılı ve takım çalışmasına yatkın,

    • Detaylara özen gösteren ve analitik düşünme yapısına sahip,

    • Yoğun çalışma temposu ve esnek çalışma saatlerine uyum sağlayabilen,

    • Konsept projelerin yönetimini ve takibini yapabilecek,

    • Erkek adaylar için askerlikle ilişiği bulunmayan,

    • Seyahat engeli olmayan

    • Bay – Bayan peyzaj mimarları aranmaktadır.

  • fatma-cengiz says:

    doğru söze ne denir 🙂

  • murat-aydin says:

    Tolga, yazılarını okurken gerçek ve cesur kişiliğini takdir ediyorum. Fakat, piyasanın gerçeklerini bu denli dile getirmen Arkitera gibi bir siteye ağır geldiğini düşünüyorum. Çünkü, biz burada elimizde kadehlerle kahkaha atmayı çok seviyoruz… (En son sanırım mimarın eve terlikle girmesimiydi yoksa google glass’ı olmayan fakir mimarmıydı neydi orada kaldığımızı hatırlıyorum.)

  • omer-yilmaz says:

    Arkitera gibi bir kurumdan beklemezdim.

  • bahar-bayhan says:

    Tolga’nın yazıları hem konu hem de dil itibariyle çok etkileyici bence. Arkitera.com’un neyi sevip sevmediğine gelince, yorumlarda atışmak yerine yüz yüze anlatmayı tercih ederim açıkçası.

  • melihcanisikli says:

    “Vasıflı” “eleman” =)
    —-

    “Kırmızı Hap mı? Mavi hap mı? ” sorunsalını hatırlattı yazdıkların. Hani o Matrix in “Harikalar Diyarı”na giriş repliği..

    Neo ve Morpheuslara…

  • ahmet-turan-koksal says:

    Yahu konu ilginç güzel ve hayatın taaa içinden.
    Benzetmeler, göndermeler filan süper süper de

    Asıl anlatım çok zengin.

    Çok beğendim yahu.
    Heheheh

  • ovunc-tarakcioglu says:

    Yaşlı Kurt’a da kulak vermek gerek: İhalelerde yüzde kaç kırmak zorunda kalıyor, az personelle çok iş mi yapıyor, zorla Osmanlı tarzı cephe (?!) mi tasarlıyor, eline diploma alan gençler mimar oldum mu sanıyor, biraz da tecrübe kazanan fazla maaş mı istiyor, BSA bir yandan bastırıyor, tecrübeli elemanı emekli olacak tazminatını bekliyor, büro bir yandan tadilat istiyor, hanım yeni araba istiyor, oğlan yurt dışında okuyor para bekliyor,vs….

    Şaka bir yana, bürolar ayakta kalma mücadelesi veriyor. Öte yandan gençler sabırsız, okulda başka bölümlerdeki arkadaşları yan gelip yatarken, mimarlık okuyarak çektikleri eziyetlerin karşılığını biran önce almak istiyorlar.

    Sonuçta iki taraf da kaybediyor, fakat Yaşlı Kurt’un başındaki sorunlar ne olursa olsun, fazla mesai vermeyerek, sigortayı eksik yatırarak hak yiyor, bu gülüp geçilecek bir konu değil.

  • omer-yilmaz says:

    Biz buna kısaca bok topu derdik eskiden.

  • tolga-senturk says:

    Geçmişten günümüze bazı hatalı davranışların yansımaları sanırım yaşadıklarımız. “Hallederiz abi merak etme” ve “Abi ben o işi ondan daha ucuza yaparım” algısının ürünü sanki. Bu yaklaşım hem işin ücretini, hem kalitesini, hem de çalışanların enerjisini tüketiyor..

    Büroların ayakta kalma mücadelesi verdiği konusuna katılıyorum. Konu gereği bu yaklaşımda olanlarla ilgili bir yazıydı ama genele baktığımızda çalışanlarda hatta tüm aktörlerde sıkıntılar olduğu kolaylıkla gözlemlenebilir.

    Belki bir diğer yazıda…

  • esrnl says:

    Mezuniyetimden 1 sene sonra bulabildigim daha ilk haftasinı yeni doldurduğim isimé gittiğim serviste içimden kahkahalar atmama sebep oldunuz , yalnız degilmisim

  • mehmet-perk says:

    Çok güzel anlatmışsınız durumu. Hangi ofis bu? Neden gizlediniz?

  • yucel-donmez says:

    Önce gülümsedim , sonra mezun olmama 3 ay kaldığını hatırlayarak yutkundum. Iyi örnek paylaşabilecek biri var mıdır acep?

  • murat-aydin says:

    Yücel Dönmez bu kısa yorumum, iyi örnek paylaşacak biri yok mu soruna cevap olabilir:
    Düşler “Sedat Bayrak”, Gerçekler “Tolga Şentürk” 😀

  • ahmet-kacar says:

    Yazını çok beğendim. Tam ben yazayım derken gördüm. Tebrikler louis.
    farklı bir bakış açısı belki ama insanlar mimar değilde köle arıyorlar. Böyle niteliklerde insanları heba ediyorlar.Mimarin sosyal hayatı yok sanki.. Zaten -özellikle büyükşehirlerde- belirli bir kısım para kazanıyor, diğerleri ÇALIŞAN oluyor.
    genel olarak işverenler şunları istiyor(hafif abartılıda olsa):)

    Mimari uygulama ve detay projelerinde en az 3-5 yıl deneyimli
    İleri derecede Autocad programı kullanabilen
    3Dmax, Photoshop, Revit,Archicad, Sketch up, Cinema4d, lumion vb. çizim programlarını kullanabilen
    Keşif, metraj ve yaklaşık maliyet yapabilen
    Teknik, detay ve malzeme bilgisine sahip.
    İngilizce dil bilgisine sahip, tercihen Fransızca, Rusça, Almanca, Arapça bilen
    Farklı disiplinlerle saha uygulamalarında deneyimli ve sahada çalışacak
    Sonuç odaklı, planlama ve organizasyon yeteneği güçlü,
    Takım çalışmasına yatkın, Analitik ve vizyonel bakış açısına sahibi,
    Problem çözme, organizasyon, planlama ve koordinasyon yeteneğine sahip,
    Yoğun çalışma temposu ve esnek çalışma saatlerine uyum sağlayabilecek,
    Seyahat engeli bulunmayan
    Erkek adaylar için askerlik görevini tamamlamış olan
    Tercihen sigara kullanmayan
    🙂 Yerden 300 metre yukarı zıplayabilen
    🙂 Yerli Afrika dillerini konuşabilen
    🙂 Bana para çizip , çıktısını alabilen……..
    İnsanın içinde” .de git” demek gelmiyor mu?

  • zehra-alemdar says:

    Şu yazıdaki halet-i ruhiyeyi yaşamayan;bu minvalden bir iş görüşmesi sırasında iç sesinin sorularını,kaygılarını,sitemlerini bastırmaktan bitap düşmeyen mimar yoktur sanırım. “Yoo ben hiç böyle şeyler yaşamadım.” diyenlere boşuna bu mesleğin zorlu yollarında gençliğinizi heba etmeyin mevcut şans limitinizi başka uğraşlarda harcayın demek isterim,zira bu şansla yolları baya açık kendilerinin :)) yazınızı o kadar beğendim ki gerek kurgusu gerek üslubu… gönülden tebrikler :))

  • kayhan-ayas says:

    Güzel bir yazı olmuş bua benzer birçok iş dalı sayabilirim misal yazılımcılık – tasarım – 3d tasarım(görselci) bu gibi birçok meslekte daha tam olarak mimarlık veya peyzaj mimarlığı gibi bir okul çıkışı da olmadığı halde ısrarla ilgili bölümden mezun ibaresini koymak zorunda hissediyorlar arkadaşım ama şu varki saydığınız tüm programları harfi harfine kullanıyorum bir tane bile eksik olmadan malzeme bilgisi dersen 5 yılını tamamlamış mimar içmimar kadar belki de daha fazla malzeme bilgisine sahibim detay diyorsan teknik lise çıkışlıyım biz cm ile değil mikron ile çalışmayı öğrenen bir bölümüz. şimdi sen bana diyorsun ki asgari maaş üzerine kalanı elden dediler tahminim oki senin imza yetkine de ihtiyaçları yok halihazırda bir mimari şirket sonuçta
    1: bu firma mimar aramıyor 3d tasarım ve görselleştirmeci arıyor ( ne aradığını daha litaratürde 3d tasarım üzerine bir üniversite olmadığı için mimar üzerinden gidiyor.
    2: bu firma sana nekadar teklif etti sorması ayıp olmazsa bunu paylaşabilirmisin.
    3: mimarların 3d tasarım sunum bilgisi olma zorunluluğu hiçbir zaman yoktur ( sunumu tasarımcılar ve 3d tasarımcılara bırakın bizde taş yemicez)
    4: işverenleri aşşalıyacağınıza siz kendi işyerinizi açıp daha akıllı davranıp size görüşmeye gelenlere bu şekilde davranmayın mesela 3d tasarımcı alırken çok anlıyormuş gibi yapmayın anlamadığınız her halinizden belli oluyor veya sorun ona size gösterdiği renderları veya sunumları hangi laptop ile hangi şartlarda yapmış o işi yaparken bi mimarlamı yoksa mobilyacı ile mi çalışmış

    bir 3d max programı için gereken minimum gereksinim
    Hardware
    CPU 64-bit Intel® or AMD® multi-core processor
    Graphics Hardware Refer to the Recommended Hardware wizard for a detailed list of recommended systems and graphics cards
    RAM 4 GB of RAM (8GB recommended)
    Disk Space 4.5GB of free disk space for install
    Pointing Device Three-button mouse

    direk olarak autodesk ten kopyalanmıştır .
    yukarıdaki gibi olmasına karşın bu bilgisayar ile 3d bir tasarım yapmaya çalışın bakalım
    ben 10 yıl laptop ile çalıştıktan sonra ancak bir max için uygun bilgisayar toplayabildim siz iyi bir patron olun da çalışanınızın çalışacağı bilgisayarın minimum 6 bin tl lik bir bilgisayar olması gerektiğini bilin
    yani kısacası yaşamak öle kolay değil boş boş martaval okumayın üniversite sınavında aldığınız not ile kazandığınız üniversite sizi mimar yapmaz mimarlık yetenek işidir görme işidir gördüklerinizi uyarlamaktır. geri kalan standartlar formüller ıvırzıvır birsürü bilgi zaten halihazırda google amcadan örenilmicek şey değildir bunu aklınıza sokun sonuçta neufert kitabı dışındaki gereken çoğu hesabı kitabı mühendisler yapar mimarlar sadace ( sadeceden kasıt aşşağılamak kesinlikle değildir anlıyana) görseli sunmakla meshuldürler yapının algısını konusunu siz bunu kağıda dökün yeter sırf bunun için okadar öss puanı almak zorunda olmak nekadar acı bi durum dimi
    bu yorum çoğu kişiyi kızdırmak amaçlıdır amacıma ulaştıysam ve sizi kızdırıp hadi ordan bak bende bu işi sadece okuyup değil görerek ve yeteneğimle yapıyorum dedirdiysem ne mutlu bana birkaç tane mimar bu yazıyı okuduktan sonra işi bırakıp kendi iş yerini açıyorsa ne mutlu bana 😀

  • ahmet-kacar says:

    Sevgili Mura Aydin kardeşim, çok doğru söyledin:”, piyasanın gerçeklerini bu denli dile getirmen Arkitera gibi bir siteye ağır geldiğini düşünüyorum. Çünkü, biz burada elimizde kadehlerle kahkaha atmayı çok seviyoruz… (En son sanırım mimarın eve terlikle girmesimiydi yoksa google glass’ı olmayan fakir mimarmıydı neydi orada kaldığımızı hatırlıyorum.)”
    Entellektüel olmak başka birşey, con con olmak başka..

Bir yanıt yazın