Katılımcı, Bakırköy Etkinlik Noktası Öğrenci Fikir Yarışması

Proje Raporu

Bakırköy, geçmişte merkezden uzak kalmışlığıyla kendi kendine yetebilen bir semt olmayı öğrenmiş, tanıklık ettiği dönemlerle beslenmiş, kendi sanatçısını, kendi esnafını, kendi ”semtli” sini yetiştirmiştir. Kimilerine göre bir kaçış noktasıyken, kimileri için ise aynı anda bir odak noktası olmayı başarmış, sürdürülebilir kent dokusunu birkaç on yıl öncesine kadar ahenk içinde korumuştur. Globalleşen dünya ve kent kavramlarının kıskacında, kaybettiği ahenk yerini gerek daimi kullanıcı kitlesi, gerek ziyaretçi kitlesiyle, bir karmaşaya bırakmıştır.

Bakırköy’e yapılan/yapılacak hemen her ziyaretin ilk çıktısı semt dokusu içerisinde küçük ölçekli yer değişimlerinin büyük farklılaşmalara yol açtığıdır. Semtin neredeyse giriş kapısı niteliğinde olan Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayıp sahile kadar uzanan doğrusal ana yönelim boyunca oluşmuş yaya yoğunluğu ve yine ona dokunan İstanbul Caddesi’nin yarattığı araç ve yaya yoğunluğu, semtin birbirini dikine kesen ”kaos” rotasıdır. Bu kaosun kurbanı niteliğinde olan semt ise kimliğini neredeyse kaybetmekle karşı karşıya kalmış, bir dönemin Bakırköy’ünün karakterini oluşturan sanatçıları, zanaatkarları, yerel esnafları kendilerini ifade edemez hale gelmişlerdir. Bu döngüden en çok etkilenen ”insan” ise çevresine yabancılaşmış, ortaya çıkmış heterojen dokunun iletişim sorunları doğurduğu gözlemlenmiştir.

Tasarım kararlarına giriş niteliği taşıyan semt ölçeğindeki analiz evresinde mevcut karmaşaya ve yabancılaşmaya neden olan sorunlar irdelenmiş ve proje alanının noktasal bir dokunuştan öte bütüncül bir yaklaşıma ihtiyacı olduğu öngörülmüştür. Kent içerisinde proje alanını destekler nitelikte sanatsal, ticari, kültürel ve ekonomik odak noktaları belirlenerek mevcut ”kaos rotası”nın etkisinin azaltılması ve farklı sokaklara sızması amaçlanmıştır. Yeni odak noktalarının yaratılması ve etkisini yitirmiş mevcut odak noktalarına yapılacak olan küçük dokunuş(kentsel donatılar vb.) ve onarımlarla tek rotalı semtin farklı noktalarının dikkat çekici hale dönüşmesi ve bu noktalarda kullanılacak olan kentsel donatıların etkinlik noktasından izler taşıyarak ziyaretçiyi etkinlik noktasına taşıması amaçlanmıştır.

Proje alanının yakın çevresinde ise etkinlik noktasına bir giriş niteliği taşıyan Ebuziya Caddesi’nin araç trafiğinden arındırılması planlanmış, mevcut yaya aksını kesen ve kaosu besleyen büfelerin kaldırılması öngörülmüştür. Var olan çay bahçesinin ise kent hafızasına yaptığı olumlu etki ve semtli ile ziyaretçilerin potansiyel bir araya gelme noktası olma durumu göz önünde bulundurularak, mevcudiyetine açık ve kapalı alanları yeniden tanımlanarak devam etmesi öngörülmüş, açık alanının üzerinde bulunduğu “park” olarak tescilli yeşil alandaki işgaline son verilmiş ve bu alanın yeşil bir meydan olarak kente geri kazandırılması amaçlanmıştır.

Etkinlik noktası alanında ise var olan tek katlı yapılar kaldırılmış, kiliseye ait olan ve alanı bölen bahçe duvarı, kilisenin gereksinimleri de göz önüne alınarak yeniden düzenlenmiş, etkinlik noktasının her iki sokaktan da algılanması amaçlanmıştır. Alanın içinde bulunan mevcut dükkanlar yeniden işlevlendirilerek alana geri kazandırılmıştır. Yapısal tasarımda ise geçirgen sınırlara sahip yarı açık bir yönelimde bulunulması hedeflenmiştir. Kütlesel yaklaşımın ortaya çıkışında etkili olan ”birliktelik” ve “devinim” kavramları irdelenerek, oluşturulan sokak hissiyle Bakırköy’de unutulan hislerin yeniden anımsatılması arzulanmıştır. Cephelerde benimsenen yarı şeffaflık/şeffaflıkla üretimin davetkarlığı hedeflenmiş, kullanıcılar ile izleyenler arasına net bir sınır konulmamıştır. Fiziksel birlikteliğin yanında, tasarım kararları boyunca önemli bir girdi olan kullanıcı kitlesi programın şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır, her yaş ve kesimden kullanıcı kitlesinin programda kendine yer bulması hedeflenmiştir. Semtte kaybolan en önemli unsurlardan biri olan kamusal alanlara program içinde farklı kotlarda yer verilmiş farklı yaş ve kesimden insanların iletişim kurması amaçlanmış, alanın tamamın hakim olan tanımsızlık etkisi kırılmak istenerek mevcut kamusal alanlara ek olarak geçitlerin de kamusal alanlara dönüşmesi planlanmıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın