Katılımcı (2. Kategori), Cami Tasarımı Fikir Yarışması

Katılımcı (2. Kategori), Cami Tasarımı Fikir Yarışması

MİMARİ RAPOR

Mescid Arapçada secde edilen yer manasındadır ve İslam inancının ilk zamanlarında ibadet alanları için kullanılan ilk tanımdır. Mescidin işlevini gerçekleştirebilmesi için “mihrap” unsuru bir ön şarttır, basit bile olsa belli bir işaret ile kıblenin belirtilmesi gerekir. Zaman geçtikçe mescid kelimesi – yalnızca Türkiye’de- daha küçük ibadet yapılarını tanımlamak için kullanılmıştır ve bunun yerini “cem edilen yer, toplanma, bir araya gelme” manasındaki “cami’ kelimesi almıştır.

Cami, tek başına belli bir mimari yapıyı temsil etmesinden ziyade, belli bir toplumsal ve kültürel altyapıyı da temsil eder. Coğrafyaya, iklim koşullarına ve hatta siyasi yönetim biçimine göre şekillenen cami, somut bir geleneği yansıtmanın yanında somut olmayan kültürel mirası da içine alacak düzeydedir.

İslam dininin ilk camileri ile günümüz camileri arasında benzerlikler azdır. İlk dönemlerden bugüne cami mimarisi sürekli gelişim göstermiş, İslam dininin yayıldığı farklı coğrafyaların özelliklerine bağlı olarak birbirinden çok farklı görünümlere ulaşmıştır. Anadolu’daki geleneğe bakılırsa, geçmişte hiçbir caminin bir diğerinin kopyası olmadığı görülür. İnşa edilen her yeni camide mutlaka bir yenilik, yeni bir üslup, teknolojik gelişme göze çarpmaktadır. Osmanlı mimarisinde birbirinin aynı cami bulmak pek olası değildir. Erken Osmanlı, Klasik dönem, 19. yüzyıl camileri üslup olarak birbirinden farklıdır. Hiçbir dönem kendinden önceki dönemi taklit etmeye yönelmemiş, döneme özgü mimariyi yaratmıştır. Günümüz Türkiye’sinde ise genellikle özgün cami tasarımlarının yerini tamamen kopyala yapıştır mantığında camiler inşa edilmektedir.

ANALİZ

 Yapılan analiz çalışmaları sonucunda, tasarım alanı kuzey doğu-güney batı doğrultusunda ve araç-yaya ulaşımı için merkezi bir konumda yer almaktadır. Arazinin eğimli olması ve alanının yüksekte bulunması, hâkim bir konuma sahip olmasını sağlamaktadır. Alanın çevresinde konut altı ticaret, resmi kurum, eğitim, kültür alanları, park ve meydanlar yer almakta ve bu meydanlar alanın kuzeyinde ve güneyinde konumlanmaktadır. Meydanları çevreleyen yeşil alanlar, tasarım alanının arada kalması sebebiyle, yeşil doku ve yaya ulaşımını sekteye uğratmaktadır.


Şekil 1A

 

YER SEÇİMİ VE YERLEŞİM KARARLARI
 

Tasarım için Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan Batman ili referans alınarak sürece başlanmıştır. Yerleşke olarak Batman’da bulunan Hasankeyf referans alınmıştır. “Hasankeyf”in tarihi Asurlular ve Urartulara kadar indiği tahmin edilmektedir. Hasankeyf’in bugünkü adının kökeni ise Asurca kipani (kaya) kelimesinden gelmektedir. Yekpare taştan meydana gelen kalesi nedeniyle eski kaynaklarda adı “Hısn Kayfa”, “Hısn Keyba”, “Hısnı Keyfa” olarak geçmektedir. İslamiyet döneminde “Kaya Kalesi” anlamına gelen “Hasın Kayfa” olan kentin adı zamanla “Hasankeyf”e dönüşmüştür. Hasankeyf her ne kadar günümüzde eski mazisini arıyor olsa da geçmişi ve tarihi ile insanlığa ve medeniyetlere yön vermektedir.

Birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapan Hasankeyf, EL Rızk camisi ile kendine özgün mimariye sahiptir. El Rızk camisi, antik dönemden kalma kaya oyma yerleşkeler ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinin geleneksel dokusu olan avlu sokak ilişkisi, tasarımın gelişmesinde, şekillenmesinde önemli bir yere sahiptir.
Yapılan analizler doğrultusunda vaziyet planı kararlarımızın şematik gösterimi ve açıklamaları aşağıda sıralanmıştır.


Şekil 2  
    
   Şekil 3
Meydanlar yaya aksı ile birbirine bağlanmış, bu aks tasarım alanını  Sosyal alanlar, Dini tesis ve konut alanı olarak ikiye ayırarak mekânsal örgütlenme sağlanmıştır.

   Yaya aksı ile sağladığımız mekânsal örgütlenmeye kıbleye dik olacak şekilde ikinci bir aks ile      meydanları bağlayan ana yaya aksı güçlendirilmiş ve mekânsal örgütlenme daha tanımlı olup Eğitim alanı konumlandırılmıştır.

 

  
Şekil 4
  
Şekil 5

Yaya aksları ile tanımlanmış alanlara yapılar tasarlanmıştır. Bu tasarımlar sonucunda tam tanımlı olmayan meydan, avlu gibi kentsel boşluklar elde edilmiştir.

Tasarlanan yapıların aralarından ana yaya akslarına yeni tali akslar eklenerek yaya ulaşımı genişletilmiş ve birçok noktadan alana ulaşım sağlamıştır. Burada amaçlanan caminin klasik bahçe duvarıyla dört tarafı çevrili bir ibadet yeri oluşunun ötesine geçmek ve tanımlı olan ibadethaneye birçok farklı noktadan ulaşım sağlamaktır.

 

Şekil 6
Tasarıma yön veren Hasankeyf yerleşkesi, Artuklu döneminde kaya oyma mekanlardan oluşmaktadır. Bu tarihsel oluşumları korumak ve sürdürmek ancak benimsemek ve sahip çıkmakla gerçekleştirilebilir. Bu doğrultuda tasarıma eklemlenmiş duvar ile sokaklar, meydanlar ve avlular tanımlanmış ve tarihsel dokuya sahip çıkılarak yapısal bütünlük sağlanmıştır


TASARIM İLKELERİ VE YAPILAR

 Yapılar Batman yöresinin dokusunu yansıtan kare tipli planlarla, Güney Doğu Anadolu bölgesinin gelenekselleşmiş sokak dokusuna uygun olarak kurgulanmış ve yapıların gündelik hayatla içi içe bir alan olması amaçlanmıştır.

• CAMİ

 Yöreye özgü doğal taş malzeme hem iç hem dış mekânda kullanılarak mekân birliği sağlanmış ve süslemelerden kaçınılarak sade bir görünüm elde edilmiştir. Bölgede bulunan El-Rızk Camisinden hareketle günümüz cami mimarisi harmanlanarak, kare planlı kubbeli bir yapı tasarlanmıştır. Dış cephesinde 99 adet sütün ve kıble duvarı bulunmaktadır. Sütunların her biri Allah’ın (c.c.) isimlerini nitelendirmekte, kıble duvarı ise yönü pekiştirmektedir. Tavan kaplaması mihraba doğru kademeli olarak alçaltılarak akustik düzenleme amaçlanmıştır. Tarihi camilerin minarelerinde gördüğümüz, aynı anda iki kişinin aynı minareye birbirlerini görmeden çıkmasını, projede cami içerisinde kullanarak, kadın ve erkeklerin aynı merdiven çekirdeğinden birbirlerini görmeden çıkması amaçlanmıştır. Camiye 3 farklı girişten ulaşım sağlanmaktadır. Bunlardan biri ana giriş olup, şadırvanın karşısında konumlanmaktadır. Diğer iki giriş kadın ve erkek girişi olarak özelleşmiştir. Cami genel olarak iki mahfil katından oluşmaktadır. İki mahfil katı arasında bir ara kat tasarlanmış olup, bu ara katta engelli mahfili ve itikaf odaları bulunmaktadır. Engelli mahfiline asansör ile ulaşım sağlanmakta ve engellilerinde cami içinde bulunması sağlanmaktadır. Tüm mahfillerden mihrap, minber ve kürsü ile görsel temas sağlanabilmektedir. Kadın mahfili katında ise çocuk oyun alanı konumlandırılmıştır. Ayrıca burada ki mahfil seperatör yardımı ile kadın ve erkek yoğunluğuna göre alansal düzenlemeye imkân vermektedir. Şadırvan sokağın karşısına konumlandırılmış, böylelikle gündelikle gündelik yaşamla bütünlük içerisinde olup insanları iyiye yönlendirmesi amaçlanmıştır. ‘…Yeryüzü benim için bir temizlik vasıtası ve mescit kılındı…’ Ümmetimden her kim, bir yerde namaz vaktine girerse namazını kılsın… (Hadisi şerif). Hadisin mekânsal açıdan irdelenip tasarıma uyarlanması sonucu açık, yarı açık ve kapalı mekanlardan oluşan namazgahlar oluşturulmuştur. Burada kapalı mekân olarak cami, yarı açık mekân olarak yarı açık mahfil ve açık mekân olarak cenaze alanıdır. Burada ki amaç, namazın temiz olan her yerde kılınabileceğini mekânsal olarak ifade etmektir.

 • KUR’AN KURSLARI

 İslam dininin temel hassasiyetlerinden biri olan mahremiyet kavramını dikkate alınarak kullanıcı türlerine göre farklı girişler, kütlesel bütünlük içerisinde farklı yapılar oluşmasını sağlamıştır. Bu girişlere özelleşmiş avludan geçilerek ulaşılmaktadır.

  • KONUT

 Yarışma programında yer alan iki konut için bir iç bahçe düzenlenerek özel alan sağlanmış, konut girişlerinin önüne yerleştirilen duvarla da hane mahremiyeti göz önünde bulundurulmuştur.

 • SOSYAL ALANLAR

 Bir meydan etrafında toplanmış olan çay salonu, kütüphane, kitap satış ve ticari alanlardan oluşmaktadır. Çay salonu içerisinde sohbet salonu düzenlenmiştir. Ayrıca çay salonu ile kütüphanenin bir iç bağlantısı bulunmaktadır.

 Ek olarak alanda bulunan Çok Amaçlı Salon, dış fuaye ve içe fuaye olarak düzenlenmiştir.

Etiketler

Bir yanıt yazın