Sonsuz Merdiven

dRMM Architects tarafından tasarlanan ve mühendislik çalışmaları Arup tarafından gerçekleştirilen Endless Stair (Sonsuz Merdiven), ahşap bina teknolojisi ve sürdürülebilirlik üzerine bir araştırma projesi olarak öne çıkıyor.

2013 Londra Tasarım Festivali kapsamında Tate Modern Sanat Galerisi önünde sergilenen Endless Stair ilgi çekmişti.

dRMM Architects direktörü Alex de Rijke, Endless Stair’i “sonsuza dek yeniden şekillendirilmek üzere tasarlanan geçici bir heykel” olarak tanımladı. Stüdyonun temel hedefi, merdivenin her bir basamağının imalatında elde edilen atığı minimumda tutarak ve merdivenin kısmen veya olduğu gibi yeniden kullanabilirliğini sağlayarak, tasarımda kullanılan öğeleri ellerinden geldiğince çevre dostu şekillerde sunabilmek idi.

Geleneksel olarak tercih edilen yumuşak kerestelerin aksine Endless Stair projesi, çapraz lamine ahşapta (CLT) sert ağaçların kullanımına öncülük ediyor. Projede Amerikan lale ağacı tercih edildi.

Kurulum, farklı yönlere dağılan ve farklı noktalarda toplanan birkaç ayrı merdivenin bir araya gelmesi ile oluşuyor ve ziyaretçilerin merdiveni keşfetmek için çıktığı yolculuk, merdivenin en üst noktasındaki seyir platformu ile sonlanıyor. Alex de Rijke, AHEC’nin lale ağacından bir heykel tasarlamak isteğine cevaben bu çalışmada merdiven öğesini kullanmayı tercih etme sebebini şöyle açıklıyor:

İnsanlar merdivenlerde etkileşime girerler, birbirlerinin yanından geçerler. Merdivenler, mekansal ve sosyal potansiyelleri ile her zaman ilginç yerler olmuştur. Yapıyı ve mekanı keşfedebilmek ve bir heykel yaratabilmek adına bir merdivenin iyi bir araç olabileceğini düşündük. Merdivenler, heykelciliğin mimarlığa bir hediyesidir.

 

Endless Stair’in performansını değerlendirebilmek amacı ile Arup, resmi açılış töreni öncesinde merdiveni yerinde test etti. Arup Proje Direktörü Adrian Campbell, proje ile ilgili şunları söyledi:

Mühendislik tasarımındaki karmaşıklık, projenin en zorlu, ancak bir o kadar da tatmin edici yönlerinden biri olmuştur. Detaylardaki karmaşa olağanüstü bir boyuttadır ve Endless Stair, mimari ve mühendislik arasındaki samimi ilişkiyi oldukça güzel bir şekilde göstermektedir.

Karmaşık heykelsi formuna rağmen, merdivenin strüktürel konsepti oldukça basit. Merdiven kolları birbirine eklemlendiğinde strüktür tam anlamı ile sabit durabiliyor. Merdiven korkulukları, birbirlerine yapıştırılmış bir dizi CLT panelden oluşturuldu. Korkuluklar lale ağacından ziyade yumuşak ağaçtan yapılmış olsaydı, mevcut halinin yarısından bile az güce sahip olacaktı. Bu durumda merdiven çok daha esnek bir yapıya sahip olurdu ve paneller arasında çok daha fazla örtüşme olması gerekebilirdi.

Kereste dağıtımında öncü şirketlerden Imola Legno, AHEC üyesi sekiz ayrı şirket tarafından bağışlanan lale ağacından tomruk kerestesinden çeşitli boyutlarda CLT panel üretti. Merdiven kolu ve diğer elemanların imalatını yapan Nüssli ise, projenin on gün içerisinde Tate Modern’in bahçesinde kurulumunu gerçekleştirmeyi başardı. Projenin aydınlatma sistemi Seam Design tarafından, Lumenpulse LED aydınlatmaları ile oluşturuldu.

Etiketler

Bir yanıt yazın