1. Mansiyon, Kırşehir Gezegenevi ve Kültürparkı Yarışması

MİMARİ AÇIKLAMA RAPORU

1. Kavramsal Altyapı ve Kentsel Kararlar

“Klasik” Osmanlı mimarlığının aksine Selçuklu dönemi mimarlığında (kamusal yapılar için) iç-dış birlikteliğinden söz etmek kolay değildir. Örneğin Süleymaniye Camii’ne dışarıdan bakıldığında plan şeması kestirilebilir. Tek cidarlı ince strüktürlü kubbeler, cepheye yansıyan strüktürel asklar iç-dış uyumunun tezahürleridir. Ancak erken dönem Osmanlı ve Selçuklu dönemi kamusal yapılarında üç boyutlu ifade ve cephe düzenlerinden plan okuması yapmak hiç kolay değildir, hatta tasarımcıların böyle bir kaygısı olmadığı da düşünülebilir. Genel eğilim özetlenirse çok sade bir cepheden ve bununla taban tabana zıt görkemli taç kapılardan ve içeride kullanıcıyı bekleyen tahmin edilemez mekânlardan bahsedilebilir. Bu durum ister istemez Selçuklu yapılarına gizemci bir hava katmaktadır. Kırşehir’deki Cacabey Medresesi de bu kabaca tariflenmiş iç-dış farklılığı şablonuna uymaktadır. (Şekil.1)


Şekil 1

Daha da ileri gidilerek, bu yapılarda kullanıcıların taç kapıda algısal bir sıfırlanmaya uğratıldığı düşünülmüştür. Buna göre kullanıcı çok sınırlı doğal ışık alınan ve iç mekânı tahmin edilemeyen yapıya girdiğinde artık perspektif ve çevre olarak fiziksel olarak dıştan koparak tamamen medresenin kendi gerçekliğine dâhil olmuştur. Hatta Cacabey medresesinde farklı olarak kullanıcı tematik olarak da farklı bir gerçekliğe girmiş olur zira bilindiği üzere bu medresenin astronomi üzerine uzmanlaşılan bir kurum olduğu iddia edilmektedir.


Şekil 2

Kırşehir Gezegenevi tasarımında işte bu iç-dış farklılığı referans noktası olarak alınmıştır. Proje alanı kentin tarihi bir noktasında değildir. Etrafta projenin biçimsel mimari referans alacağı bir odaktan bahsetmek pek mümkün değildir. Cami, kültür merkezi konut alanları gibi çeşitli komşu işlevler, bir kent parkı ile birbirine bağlanabilir. Arsaya yaklaşımda ana yöne ve tali yöne tahmini kullanıcı yoğunluğuna ve kentsel merkeziyet önceliklerine göre karar verilmiştir. (Şekil.2)

Ancak buradaki Gezegenevi ve proje kapsamında önerilen Astronomi Parkı Cacabey medresesi gibi bir iç dış farkı ile ele alınmıştır. Buna göre Astronomi Parkı arsa eğiminden faydalanarak giderek gömülmüş hala gelen bir avludur. Kullanıcılar bu dikdörtgen avluda üç metre derinliğinde şevlerle kentsel bağlamdan koparılır. (Şekil.3) Bu yarışmadan beklenen kültür parkı olgusu, tematik Astronomi Parkı ve genel Kent Parkı olarak iki parçadan teşekkül eder bir halde tasarlanmıştır.


Şekil 3

Tıpkı Selçuklu medreseleri gibi kullanıcı Astronomi Parkı’nda iken yapının kendi gerçekliğine dâhil olur. Parkın onlara sunduğu perspektif içinde kendilerini konumlandırırlar. Bu durumun öngörülen sonucu tarihi bir referansı sağlamış olmaktan çok oradaki işlevsel bir vakadan istifade etmektir: Parkın tematik dünyasına odaklanmadaki verim… Bir başka deyişle Astronomi Parkı ve Gezegenevinde gayet tanımlı ve kristalize olmuş bir işlev mevcuttur. Burada ziyaretçilerin kentsel arka plandan soyutlanarak buradaki tematik arzla daha iyi ilişki kurmaları istenmiştir.

Gezegenevi kütlesi mezkûr Astronomi Parkı’nın şevli duvarları üzerine ‘bırakılmış’ bir kutudan ibarettir. (Şekil.4) Kütle Astronomi Parkı’nın sağladığı tanımlı perspektif kompozisyonu içerisinde kendini kullanıcılara arz etmektedir.


Şekil 4

Cacabey medresesinin plan şeması incelendiğinde ana kubbeli mekânın merkez ekseniyle taç kapının giriş ekseninin çakışmadığı görülür. Aslında bu durum Mısır’dan (örn: Sultan Hasan Medresesi) İran’a (örn: Şeyh Lütfullah Camii) birçok örneği bulunan “aks şaşırtma” geleneğinin bir tezahürü olarak ele alınabilir. Buna göre iç-dış farklılığını daha dramatik hale getirmek, kullanıcıyı arka planından koparıp yapının kendi gerçekliğine çekmek ve gizemciliği arttırmak için uygulandığı iddia edilebilecek bu yöntemle kullanıcın kentten eksenel kopuşu sağlanmış olur. Aglısal “sıfırlama” güçlendirilir. Buradan hareketle Atronomi Parkı kentsel ana yaklaşım hattına göre döndürülerek giriş ekseni değiştirilmiştir. Tam bu noktaya da Taçkapı referansından hareketle ama analojik bir bağlantı kurmadan kullanıcıya Astronomi Parkı ve Gezegenevi ‘haber verilmiştir. (Şekil.5.)


Şekil 5

Artık iç-dış kopuşu / gizemi / farkı tamamlanmış kullanıcı tematik işlev programına ve odaklanmaya hazırlanmıştır. Proje alanının komşusu olan iki kamusal yapı (cami ve kültür merkezi) Astronomi Parkı’nı saran kent parkı ile sınırsız doğrudan bir ilişki içindedir. Bununla birlikte bu iki odağın Astronmi Parkı ile de özel ve kontrollü bir ilişki kurması sağlanmıştır. Bunu yaparken Astronomi Parkı’nın geometrik netliğini bozmamak için bu iki odaktan parka kent parkının altından geçen tüneller şeklinde bağlantılar verilmiştir. Bu tüneller şev duvarlarının arasından Astronomi Parkı’na dâhil olur. Özetle bu iki komşu odaktan gelen kullanıcıların da tüneller marifetiyle arka plan algıları sıfırlanmak istenmiştir. Sonuç olarak artık kullanıcı yepyeni bir perspektifle, ‘yapma bir çevre’ ile karşı karşıyadır.

Astronomi Parkı’nın tali giriş tarafındaki bitişi arazi eğiminden dolayı sokak kotunun 3 m altındadır. Buradaki kot farkı kademeli oturma alanlarıyla bitirilmiştir. Tali girişten parka ve yapıya ulaşmak isteyen engelliler için tali girişin solunda bir engelli rampası yerleştirilmiştir.

Bundan sonraki hamle (Şekil.6) Astronomi Parkı ve Gezegenevi kütlesi arasında bir ilişkinin düzenlenmesi işidir. Buna göre Gezegenevi kütlesi Park ekseninden 15 derece döndürülmüştür. Böylece parkın şev duvarlarının belirleyici eksenlerinin sunduğu geometri Gezegenevinin açılı yerleşimi ile daha zengin bir hale getirilmek istenmiştir. (Şekil.7)


Şekil 6


Şekil 7

2. Astronomi Parkı İşlev Dağılımı

Astronomi Parkı tematik bir park olarak önerilmektedir. Burada ilgi çekici, astronomi bilimine ilgiyi arttırıcı amaçlarla geçici ya da kalıcı sergiler düzenlenebilir. Bu kapsamda astronot kıyafeti, uzay mekiği, keşif robotları gibi cihazların maketleri kalıcı olarak teşhir edilebilir. Ayrıca parka konumlandırılacak sabit teleskoplarla amatör düzeyde gözlemcilik eğitimleri verilebilir. Belediye ya da Gezegenevi yönetimi parkta uçurtma şenliği, uzaktan kumandalı uçan cihaz eğitimleri (drone) düzenleyebilir. Astronomi Parkı’nın tali giriş cephesindeki kademeli oturma düzlemi açık hava toplantıları ya da film gösterimlerinde kullanılabilir. Böylesi durumlarda Gezegenevinin cephesine film yansıtılabilir. (Şekil.8) Ayrıca Kent Parkında çeşitli yürüyüş yolları ve yeşil alanlar önerilmiştir. Yürüyüş yollarının uzantısı konumunda olacak şekilde çeşitli etkinlik düzlemleri bulunmaktadır. Bu parkın amacı Astronomi Parkı ve Gezegenevi ile çevreyi bağlamak ve arsanın bir kısmını tema dışı olarak kentlilerinin kullanımına dinlenme ve serbest etkinlik alanı olarak sunmaktır.


Şekil 8

3. Gezegenevi İşlev Dağılımı

Gezegenevi binası üç kattan oluşmaktadır. Giriş, Astronomi Parkı’nın çökertilmesinden dolayı bodrum kattan yapılmaktadır. (Şekil.9) Yapıyı strüktürel ve mekânsal manada iki ana kısma ayırmak mümkündür. İlk kısım yukarıdaki Çelik kutunun altında kalan giriş birimleri ve yukarıda kutunun içerisinde yer alan bölümlerdir. Bu ikim birim mekânsal olarak çelik kutunun içerisindeki galeri boşluğu ile bağlanır. Giriş kısmında fuaye, danışma, güvenlik, bilet satış, kafe, hediyelik eşya mağazası galeri boşluğunun altında serbest olarak bulunmaktadır. Buradan üst katlara ulaşmak için kullanılacak olan yapı çekirdeğine erişilebilir. Fuayenin sağ tarafında toprak altında kalan kısımda çok amaçlı salon, ıslak hacimler, teknik birimler ve sığınak bulunmaktadır. Fuayenin solunda ise kafe bulunur. Kafe bölücü cam duvarla sonlanır buradan sonra çelik kutunun altında yarı açık mekân olarak kafe masa ve sandalyeleri yer alır. Bunun ötesinde planetaryum küresi aşağı doğru iner. Planetaryum küresinden sonra sistemin bitişinde, toprak altında Astronomi Parkı’nın da işlevleri için kullanacağı depo bulunur.


Şekil 9

Bu işlevsel kurgu ile yapının giriş kısmı tamamlanır. Girişin üzerine çelik beyaz bir kutu konmuştur. (Şekil.10) Bu kutu Astronomi Parkı’nın iki şevli duvarının mesnet olarak kullanan iki adet çelik kafes kirişinin arasının kirişlenmesiyle oluşturulan döşemelerden ibaret bir hacimdir. Kutu, iki dar cephesinde de teraslarla sonlandırılmıştır. Uzun cepheleri güneş kırıcılarla kaplanmıştır.

Planetaryum küresi kutuya asılı olarak Astronomi Parkı’na doğru iner. Kutu kendi içinde iki kattan oluşmaktadır. Aslında ikinci kat kısmidir bir başka deyişle asma kattır. İlk katta (Şekil.11) sergi alanları ve planetaryum fuayesi kullanıcıyı karşılar. Yapının girişine göre sağda kalan, çok amaçlı salonun üzerinde yer alan kısımda dört adet işlik bulunmaktadır. Söz konusu işlikler kendi aralarında birleştirilebilir. İşliklerin ortasında üst kattan buradaki terasa inen bir yangın kaçış merdiveni mevcuttur. Girişe göre sol tarafta Planetaryum küresinin girişi bulunur. Planetaryum ikisi engelli olmak üzere 134 kişi kapasitelidir. İç kürenin çapı 12m, dış cidardaki küresel geometrinin çapı ise 14m’dir. Planetaryumun kullanıcılarının acil durumda Astronomi Parkı düzlemine kaçmasını sağlayan bir yangın çıkışı da bulunmaktadır. Planetaryumun arkasında, kürenin sağından ve solundan serbest olarak ulaşılan bir kütüphane / medyatek hacmi mevcuttur. Sistem iki uçta da teraslarla sonlanır.


Şekil 10

Beyaz kutunun kısmi katında ise yine sergi alanları ve Gezegenevi idari ofisleri bulunur. (Şekil.12) Buradaki koridorlar ve galeri boşluğu genellikle geçici sergiler için düşünülmüştür. Ofislerden terasa kaçışı sağlayan yukarıda da bahsedilen bir yangın merdiveni mevcuttur.

Yapı kesiti incelendiğinde (Şekil.13) beyaz kutunun üç adet ışıklığa sahip olduğu görülür. Bu ışıklıklar sayesinde galeri boşluğunun hacimsel olarak, kutunun da cephede düzlemsel olarak zenginleştirilmesi hedeflenmiştir.


Şekil 11


Şekil 12


Şekil 13

4. Malzeme, Mekanik, Akustik vb.

Beyaz çelik kutu, tüm cephelerinde çelik makasların iç cidarlarından camla kaplanmıştır. Makasların dış cidarında ise uzun cephelerde yatay güneş kırıcı cephe elemanları tercih edilmiştir. Böylece hem içeride ışık kontrolü sağlanmak istenmiş hem de kutunun dışarıdan bütüncül bir kütle algısı kazanması istenmiştir. Mekanik tesisatın kolay geçirilmesi ve strüktür yükünün azaltılması için makaslar arasındaki tali girişlerin içerisi boşaltılmıştır. (sitemin sonlandığı noktalar hariç) Güneş kırıcıların mekanik yükleri bilhassa soğutma yüklerini azaltacağı düşünülmektedir. Ayrıca çatıda bulunan üç adet ışıklık marifetiyle ısınan ve kirlenen hava dışarı atılarak bir doğal havalandırma sistemi kurgulamak da mümkündür. Yapı genellikle serbest planlı ve geçişken fuaye mantığında çözüldüğünden ciddi bir soğutma ve ısıtma yapılması gerekmeyebilir. Bu noktada doğal havalandırmadan istifade edilebilir. Ciddi soğutma ve ısıtmanın yapılması icap eden birimlerde noktasal çözümler uygulanabilir ki bu birimler mekânsal olarak da kendi içlerinde bağımsızdır (planetaryum küresi, çok amaçlı salon, ofisler, işlikler). Akustik manada yukarıda zikredilen ortak mekanlarda çok hassas davranılması gereken bir akustik performans aranmamaktadır. Bununla birlikte bağımsız birimlerde akustik tedbirler işleve uygun bir biçimde noktasal olarak ele alınabilir. Burada asma tavan, koltuk, duvar ve döşeme kaplaması malzemelerinden istifade edilebilir. Kentsel tasarım açısından bakıldığında aslında Astronomi Parkı’nın 3m yüksekliğinde şevli duvarları kentsel gürültüyü kesme anlamında da önemli bir akustik konfor sunacaktır. Böylece kavramsal olarak sağlanmak istenen iç-dış farkı akustik olarak da kullanıcılara yaşatılabilir.

Etiketler

Bir yanıt yazın