Katılımcı, Kırşehir Gezegenevi ve Kültürparkı Yarışması

Mimari Rapor

Yapının konumlanması planlanan arsa Neşet Ertaş Kültür Merkezi’nin yanında, Terme Caddesi üzerinde yer almaktadır. Konumunun önemini kavramak açısından Terme Caddesi iyi irdelenmelidir ki bu cadde kentin önemli arterlerinden olup, kuzeye doğru yayalaştırılması planlanan bölgeye ulaştığı için aynı zamanda çift yönlü toplu taşıma, bisiklet ve yaya aksının birlikte olduğu bir ulaşım koludur. Şehrin önemli kent odakları, turistik merkezler, kamusal binalara bu aks üzerinden ulaşım sağlanmaktadır.

Yapı konumunun belirlenmesindeki en önemli etken kültür merkezi, cami ve gezegenevi binalarının ortak dağılım alanı olan kültür parkının kurgusu olmuştur. Bu park hem üç farklı fonksiyonun ortak avlusu, hem kentli için günlük yaşantısındaki sosyalleşme alanı, hem de Terme Caddesi ile Gazi Osman Paşa bulvarı arasındaki izafi bağlantının büyük bir kısmını oluşturmaktadır.

Peki, bu kentsel alan, bir kütle ile sınırlanmalı mıydı? Gezegenevinin yapı kütlesinin belirlenmesi bu soruya cevap aramakla ortaya çıkmıştır.

Terme Caddesi’nden Gazi Osman Paşa Bulvarı’na giden bir ana yaya aksı bu kültür parkı içinde çözülerek, yaya sirkülasyonunun devamını sağlamak için bina kolonlar üzerine kaldırılmıştır, sadece günlük hayata dokunacak temel fonksiyonları ile zemin kotuna bağlanmış, bu şekilde kütle altından doğal bir pasaj oluşturularak yaya sirkülasyonunun sürekliliği sağlanmıştır.

Gezegenevi kültür parkı içinde bir karşılaşma yeri, buluşma alanı oluşturacak şekilde kentsel doku ile görsel ve fiziksel ilişkiyi bloke etmeden konumlandırılmıştır. Kütlenin bu konumlanma ile park, geleneksel Türk mimarisindeki avluya atıfta bulunmaktadır.

Park içinde yeşil, su ve sert zemin kurgusu kentlinin gündelik yaşamına zenginlik katarken planlanan satış birimleri belirli bir örüntü içinde konumlandırılmıştır.

Bina ayaklar üzerine kaldırılırken alanda bulunan toprak yığınından faydalanılmış olup, bu şekilde hem bu toprağın alandan uzaklaştırılmasının getireceği maliyet bertaraf edilmiş, hem de binaya topografyaya, doğaya, doğal zemine dokunmuşluk duygusu katılmıştır.

Bu toprak yığını üst kotuna denk gelen kısımda konferans salonu ve dersliklerin fuayesi çözülerek burada yapılacak etkinliklerin bina dışına hemyüz şekilde taşmasına müsaade edecektir.

Yine toprak yığının getirdiği ani yükselmeden faydalanılarak büyük bir saçakla gölgelendirilen giriş meydanına bakan bir oturma düzeni oluşturulmuştur. Buradan giriş meydanında düzenlenecek açık sergi ve etkinlikler izlenebilir, katılım sağlanabilir şekilde düşünülmüştür.

Kültür parkının Terme Caddesi sınırında tur otobüslerinin yolcu indireceği bir drop-off alanı oluşturulmuş, bu otobüslerin ana cadde üzerinde bekleme yapmadan Atatürk Bulvarı’ndan dönerek gezegenevinin arkasında çözülen otoparkı kullanması düşünülmüştür.

Bina cephesinde prekast beton kullanılarak, önceden tasarlanabilirlik ile imalattaki hata payını minimuma indirgenmesi ve inşaat süresinin kısaltılması hedeflenmiştir.

Kültür parkı cephesinde kullanılan dezakse düzenlenmiş ahşap güneş kırıcılar uzun cam cephelerin güneş ışığı konforunu sağlarken binadaki farklı fonksiyonların dışarıdan hissedilmesine olanak sağlamaktadır.
Isıtma ve soğutma maliyetlerini minimize etmek için yapının kendi kurgusunda önlemler alınmıştır. Çatıda açılan pencereler doğal hava hareketine sağlarken insan sirkülasyon hattına izdüşümsel bir işaretleme yamaktadır.

Zeminde şap+epoksi uygulaması ile hızlı imalat ve farklı malzemelerin yapıya girmesi engellenerek iş gücü karmaşasının önüne geçilmiştir.

Projeksiyon salonunun bina dışından algılanacak şekilde tasarlanması ile Kırşehir’de yüzyıllar öncesinde bulunan Cacabey Gökbilimleri Medresesi kentliye hatırlatılarak binanın ana fonksiyonunu belirleyen astronominin kütleye yansıtılması ile yer çekiminin yok olması duygusunun verilmesi hedeflenmiştir.

Bu kararlarıyla proje, kent zeminini rant hareketlerinden kurtararak kentlinin kullanımına açmış, mimari ve kentsel bir imge yapı olarak kentliye kazandırılmıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın