1. Ödül, Bursa Büyükşehir Belediyesi Orhangazi Meydanı ve Çevresi Kentsel Tasarım Proje Yarışması

1. Ödül, Bursa Büyükşehir Belediyesi Orhangazi Meydanı ve Çevresi Kentsel Tasarım Proje Yarışması

Bursa, topoğrafyası, doğal ve tarihi mirası, yeşili ve kendine özgü mimari dokusu ile birçok önemli katmanı içerisinde barındıran önemli kentlerden biridir. Bu tasarımın en önemli amacı, kenti varolan bu değerleri zedeleyen unsurlardan arındırarak, kentliye nefes alacakları, toplanacakları, tarihi yalın haliyle seyredecekleri bir yaşam senaryosu sunmaktır. Tasarım, kendi içinde akıcı ve çevresi ile entegre bir organizasyon sunmaktadır. Kesintisiz dolaşım yolları ve rampalar, birbirine bağlanan meydanlar, yeşil parklar ve tüm bu önerilen organizasyonun önemli tarihsel yapıları birbirine bağlayan, tarihi, ticari ve turistik bir bütünsel çevre oluşturması, bu projenin ana yapısını oluşturmaktadır.

Bursa’nın tarihin en önemli mimari zenginlikleri ile bezenmiş tasarım alanında;
– Yeşilin sürekliliği
– Yaya mekanların meydan ve farklı kotlarda sürekliliği en önemli tasarım ilkesi olarak ele alınırken bu yörenin bir müze kent olarak düzenlenmesi amaçlanmıştır.
– Günümüz müzecilik kavramı anlayışı, müzelerin birer yaşayan örgütlenme biçimine dönüştürmüş, kapsamlı müze yanında müze-kent fikri ortaya çıkmıştır. Bu yörenin de ziyaretçileri ile yaşamı ve varlıkları ile beraber bir müze-kent olarak yorumu doğru olacaktır.

Yaya mekanlarının sürekliliği meydanlarla zenginleştirilmesi, farklı kotlara ulaşım ile mevcut zengin mirasın gezilmesi müze-kent yaşamını ortaya çıkarmaktadır.

Önerilen projede,
– Güçlü yaya akslar,
– Yaya aksların üzerinde geliştirilen teraslar,
– Teraslar arası bağlar
temel alınmıştır.

Yaya mekanlarda Anadolu sokağının zengin perspektif sağlama ilkesinin yaşama geçirilmesi, yeniden yorumlanması sağlanmaya çalışılmıştır. Osmanlının düzgün geometri ile organik sokak düzeni bütünlüğü tasarımın her aşamasında gözönüne alınmıştır.Yarışma alanının her noktası farklı perspektifler geçişler sunan bir bütün olarak düşünülmüştür. Tüm bu geçişlerde engellilerin de aynı kentsel tadı almaları temel ve en önemli amaçlardan biri kabul edilmiştir.

Bu alan bir yoğun yaşam alanıdır. Bu yoğun yaşam alanının yaşam niteliğini artırmak ve mevcut/korunan ögeleriyle çevresel niteliği artırmak amaçlanmıştır. Çevrenin sunduğu;
• Tarihi doku,
• Sokaklar,
• Meydanlar,
• Anıt ağaçlar.

Tasarımın temel ögeleri olurken, çevreye belirli zamanlarda eklenen niteliksiz ekleri temizlemek zorunlu olmuştur.

Bursa Orhangazi Kentsel Tasarım İlkeleri;

– Yeşilin sürekliliği,
– Yaya mekanların sürekliliği,
– Yaya erişilebilirliği,
– Sokak/meydan bütünlüğü,
– Tarih/doğa bütünlüğünün sağlanması,
– Organik yapılanmanın güçlenmesi,
– Süpriz geçişler/perspektifler sağlamak,
– Trafikten arınmak,
– Eşdeğer ulaşılabilir otopark düzenlemesi yapmak,
– Seyir/toplanma alanlarını çoğaltmak/genişletmek,
– Yeşil yüzeylerin artırılması,
– Engelsiz bir dünyanın sağlanması olarak özetlenebilir.

ODAKLAR ve ODAKLAR ARASI İLİŞKİLER
Tasarım birbirine ve çevresine kullanım ve mekansal açıdan güçlü bağlarla bağlanmış odaklardan oluşmaktadır. Günlük yaşantıyı zenginleştiren kentsel donatılar ve sosyo-kültürel kullanımlarla zenginleştirilmiş bu odaklar akıcı bir yaya kurgusuna sahip olmakla birlikte, kenti çeşitli yönlerde birbirine bağlayarak alt odak noktaları da yaratmaktadır.

1.ODAK: ORHANGAZİ MEYDANI
Kentlinin yaya veya toplu ulaşım araçları ile Atatürk caddesinden rahatça ulaşabildiği bu meydan, bir toplanma, dağılma, durma, seyretme noktası olarak tasarlanmıştır. Bu noktaya yeşilin içinden akan giden tramvay yolundan gelenler, kent platformu üzerinden hareket ederek istedikleri eyleme yönlenmelerini kolaylaştıracak danışma kutucuklarıyla karşılaşırlar. Atatürk caddesi alt kotundan platforma bağlananlar da kendilerini meydanda bulabilir, rahatlıkla kent platformuna takılabilirler. Bu platformun ucunda yer alan takı, meydanı ve onu bağlayan meydanları, tarihi dokuyu üst kotton seyretmelerine olanak sağlar. Kent platformu, üzerinde bulunan yırtıklarla kentliyi meydana almadan bilgilendirmek, alış-veriş yaptırmak ve diğer ihtiyaçlarını gidermek amacı ile Atatürk caddesine tampon bir biçimde uzanır. Kent platformundaki duvarların süreksizliği, Atatürk caddesindeki görüntüye bir tarafdan engel oluşturuken bir taraftan da sergi elamanı olarak kullanılan bu duvarların süreksizliği bu görüntünün silüetine eşlik eder.
Kent platformunun iki ucunda uzanan rampa meydanı ikiye ayırmıştır. Bu alanlar sayesinde kentli, bu tarihi-dingin yapılaşmayı anıt ağaçlar eşliğinde seyredeceği yeşilin içindeki oturma alanları, su ögesi ile kendini başbaşa bulur. Bu meydan bir arınma, tarihle yüzyüze gelmeden önce ruhsal-bedensel bir hazırlık noktasıdır. Platform bu duruma yalnızca yardımcı olur. Bundan sonra her akış yeşilin içinde, kendiliğinden gerçekleşir. Şehreküstü Meydanından gelenlerin de son durağı yine bu meydandır. Bu meydan diğer odak noktalarına akan bütüncül yapının bir başlangıcıdır.

2.ODAK ULU CAMİİ MEYDANI
Orhan Gazi Meydanının Ulu Camii Meydanına, oradan da Şehreküstü Meydanına bağlanmasını sağlayan bu odak noktası, Ulu Camii’nin girişini görünür kılmayı amaçlamaktadır. Camii girişini görünür kılarak onun anıtsallığını ortaya çıkaracak bir biçimde düzenlenen bu meydan, Şehreküstü Meydanına akarak devam etmektedir. Bu akış, ticaret aksı ile Şehreküstü yolunun kesiştiği bir noktada tekrar odaklaşır (6).

Orhan Gazi Meydanından Koza Han girişi ile beraber bir başka alt odak noktası daha oluşur (4). Burası alış-veriş/ticaret aksını hanlara bağlayan bir noktadır.

3.ODAK SANAT SOKAĞI-KÖY PAZARI
Orhan Gazi Meydanının bir kolu da alış-veriş, kültürel aktivitelerin olduğu bir sanat sokağı ile köy pazarı odak noktasına bağlanmaktadır (5). Bu sokak eski Anadolu sokağının yaşayan bir parçasıdır. Kentli bu sokakta yürüyerek pazara oradan da Abdal meydanına gider. Araçlar pazar sokağına girebilmekte, daha ötesine yaya olarak bağlanılmaktadır. Uzunçarşı’ya bağlanan bu yolda bu odak üzerindedir.

Geleneksel Anadolu sokaklarının bizde olumlu hisler uyandırmasındaki nedenlerinden biri, bahsi geçen sosyokültürel özellikleri ile bizzat bir aidiyet hissi yaratması, tanıdık-bildik bir yerde olduğumuzu hissetirmesidir. Diğer sebeplerin anlaşılabilmesi için kent dokularının biçimlenmesinde önemli rol oynayan; kentin bulunduğu bölgenin fiziki ve coğrafi konumu, iklimi, kültürel yapısı, kültürel yapısı ve varsa tarihi/mimari mirası gibi nitekliklerin de incelenmesi gerekir.

Geleneksel Anadolu Osmanlı kentleri doğal fiziksel çevreden keskin sınırlarla ayrılmazlar. Surlarla çevrili Bizans ve Selçuk kentlerinin aksine çoğu zaman –özellikle 15.yy.’dan sonra- surlar dışına taştığı, çoğu zaman da hiç surlarla hiç surlarla çevrilmediği bilinmektedir. Bu durum kentlerin, dolayısıyla sokakların biçimsel gelişmelerini büyük ölçüde etkilemiş, doğayla gerektiği gibi bütünleşebilme imkanı tanımıştır. Bir yandan doğayı içine çekerken, bir yandan da yöresel malzemelerin kullanımı sonucunda, sokaklar ve sokak silüetleri iyice bulunduğu yere aitleşmiştir. Ahşap, taş, kerpiç ,tuğla gibi doğal ve bulunduğu bölgeye yabancı olmayan malzemeler, aynı zamanda sokak dokusuna sıcak ve tanıdık bir atmosfer de kazandırmıştır.

Geleneksel sokaklarımızda dikkat çeken bir diğer nitelik ise kullanılan insan saygılı oranlardır. Batı kentlerinde var olan insan varlığını ezici nitelikte yapılara, anıtlara, ya da bunlar için oluşturulmuş devasa boyutlu meydanlara Osmanlı kentlerinde rastlanmaz. Osmanlı’nın başkentindeki en önemli ve anıtsal nitelik taşıyan camilerde bile, yan-giriş cepheleri, sokaktan geçen insanlar düşünülerek tasarlanmış ve pramidal yapısıyla geri çekilerek yükselen yapı bütünde de insan ölçeğine saygılı bir tutum sergilemiştir. Geleneksel Osmanlı sokağını oluşturan görsel unsurlar bütünlük oluşturacak ve birbiriyle uyum sağlayacak şekilde biraraya getirilmiştir. Bahsedilen uyum, zıtlık da dahil olmak üzere, aynı zamanda görsel estetiğinde temel taşlarını oluşturan; bütünlük, ritm, kafiye (rhyme), uyum, denge, oran, zıtlık gibi bütün tasarım ilkelerini içerir.

Sokak strüktürünü, sokak-meydan ilişkisi açısından ele alarak, grid sistemde özellike “meydan” yaratma amacıyla, insan ölçeği gözetilmeden bırakılmış parseller ile genellikle mahallenin ticari merkezi ve mescitinin bulunduğu bölgede kesişen sokakların genişlemesi ile oluşan, insan boyutları gözetilen küçük ölçekli toplanma mekanları karşılaştırıldığında, tabiki geleneksel sokak-meydan ilişkisindeki insanı ön planda tutan karakter daha iyi algılanabilir. Geleneksel sokaklarda genellikle yapının mahremiyeti korunarak sokak ile ilişki içerisinde olması, zemin katlarda kimi zaman sokağı içeri çeken yarı mahrem bir giriş avlusu oluşturarak, kimi zaman sokak kapısında yarı şeffaf (kafesli vb.) bölümler oluşturularak sağlanmıştır.

ULAŞIM KARARLARI ve OTOPARKLAR
Yaya alanlarını önerilen ve mevcut çevre mekanlarla ilişkilendirmek ve bunu akıcı bir biçimde gerçekleştirmek projenin ana hedeflerinden biridir. Oluşturulan kesintisiz-akıcı yaya dolaşım aksları hem çevre ile ilişkileri güçlendirilmiş hem de engelliler için kolaylıklar sağlamıştır. Yarışma alanı içerisinde yer alan tarihi yapıların girişlerinin farklı yönlerde oluşu yaya akışını çeşitli perspektiflerden sunmayı gerektirmiştir. Buna bağlı olarak oluşan meydan ve alt meydanlar tüm bu yönsüzlükleri her noktadan algılatmayı amaçlar. Kentin üst omurgasından gelenlerin proje alanına rahat ulaşımı için yer yer üst geçitler önerilmiştir. Bu üst geçitler projenin tasarım bağlamından doğmuştur.

Atatürk Caddesi’nde sağ şeritte önerilen tramvay yolu meydan bağlantısı ve toplu taşıma araçlarının durakları düşünülerek, sol şeride alınmış ve meydan ile ilişkisi kuvvetlendirilmiştir. Aynı zamanda tramvay ulaşım biçim hafif bir sistem olup tarih mekanlara yakın kullanılmasında tercih edilmiştir. Tek parça ve büyük tanımsız otoparklar yerine noktasal konumlarda, odaklar ve çevre ile ilişkili yeterli sayıda otopark çözümü sunulmuştur. Söz konusu otoparklar tarihi dokuya görsel kirlilik yaratmaması açısından hem mesafe olarak daha uzakta hem de öneri yeşil dokunun içinde oluşturulmuştur.Zemin altında çıkabiliecek tarihi kalıntıların korunması açısından otoparklar hafif strüktürlerle zemin üzerinde kurulmuştur. Hazırlanacak turistik haritalar ile tarihi mekanların, yeme içme, alış-veriş alanlarının, otoparkların, yaya ve araç ulaşım ağının gösterileceği bir harita hazırlanması önerisi öngörülmüştür.

KULLANIM ÖNERİLERİ
Çevresel estetiği bozan ve görsel kirlilik yaratan tarihi mekanlara yapışmış yapıların temizlenerek tarihi mekanların algısı kuvvetlendirilmiştir.Proje alanı içerisinde yer alan tarihi ve kültürel yapılar alanı güçlü ve kendine özgü kimliğini oluşturmaktadır. Önerilen proje bu güçlü kimliği ortaya çıkarmak ve görünür kılmak için eklerden arınmış net bir zemin oluşturmayı amaçlamaktadır. Bu algısı saf net zemin içerisinde oluşturulan odak, meydan ve meydancıklar, tarihi ve kültürel mirasın anıtsallığını ortaya koymayı amaçlar bu amaç yeşil doku içerisinde gerçekleştirilir. Aynı zamanda şu anki kullanıcı profili düşünülerek işlevlerin iklimsel verilere uygun bir biçimde yaşatılması için yer yer yarı açık örtü sistemi önerilmiştir. Bu örtü sistemi öneri projenin bağlamından doğmuştur.Bu örtü sistemi içerisinde hafif strüktürle tasarlanmış günün ihtiyaçlarına cevap verebilecek çeşitli fonksiyonları içeren tasarım birimleri oluşturulmuştur. Bu tasarım birimleri kent platformundan itibaren başlayan akıcı yaya ve yeşil doku üzerine yer yeryerleştirilmiştir. Meydanların içerisine belirli noktalara çeşitli sanat objeleri yerleştirilerek tarih ile bugünü bir arada hatırlatmak hedeflenmiştir.

KENTSEL TASARIM BİRİMLERİ ve DONATI ELEMANLARI İLE İLGİLİ KARARLAR
Hareketli, isteğe bağlı olarak işlevdirilip, büyütülüp, küçülebilen kentsel tasarım birimleri, odak noktaları ve alt meydanlar etrafında kurgulanmıştır. Bulundukları meydanın işlev sürekliliği bağlamında kimi zaman çiçekçi, kimi zaman kitapçı, kimi zaman da pazar elemanı olarak tasarlanıp, biraaraya getirilen bu birimler, kendi içlerinde WC gibi temel ihtiyaç mekanlarını da barındırmaktadır. Bu birimlerin üst katları, bulundukları yerin verdiği vistaları arttırmak amaçlı olarak kurgulanmıştır.

Alan içerisindeki yaya hareketlerini ve işlevlerini yönlendiren kentsel donatı elemanları ise, tarihi çevredeki unsurları göz önüne alan, malzeme ve biçim olarak bu duruma uyumlu, görsel kirlilik yerine kentsel dokuyu ortaya çıkaran elemanlardır. Yer ile uyumlu aynı zamanda yerde yönlendirici aydınlatma elemanı bütünlüğü ile tasarlanan oturma elemanları, kentsel odak noktalarında yeşil içerisinde akan elemanlar olarak yerleştirilmiştir. Yer yer sert zemin olmakla birlikte üzerinde yürünebilen çim alanların kentsel donatı elemanları ile bütünlüğü, kentlinin ya da ziyaretçilerin rahatlıkla oturup, vakit geçirebilecekleri görsel ve fiziksel konforu birlikte içermektedir.

Etiketler

Bir yanıt yazın