5. Mansiyon, Beylikdüzü Belediyesi Yaşam Vadisi, Köprü ve Bağlantıları Yarışması

PROJE RAPORU

KENTSEL TASARIM AÇIKLAMA RAPORU

1. VİZYON / İLKESEL YAKLAŞIM

Beylikdüzü Yaşam Vadisi ve Karayolu Köprü ve Bağlantıları Yarışması için geliştirilen kentsel tasarım projesinin amacı; marka kent, pazar alanları olarak kentler, turizm odaklı kentsel gelişim, deneyim ekonomisi, tek yapılar ölçeğinde parçacıl biçimde ikonlaşan, vitrin / katalog yüzü mekanlar üreten bir kentsel gelişim değildir. Kişisel ve toplumsal gelişimi, kamu yararını, kentte yaşayanların yaşam deneyiminin kalitesini yükseltmeyi önceleyen, bir çırpıda tüketmek yerine, bireyin ve toplumun kendini yeniden ve yeniden üretebileceği, anılar ve yaşanmışlıklar biriktirebileceği, katılımcı, sürdürülebilir, yaratıcılğı, yapabilirliği ve kültürel çeşitliliği teşvik eden, eşitlikçi, ekonomik ve kentin kaynaklarıyla uygulanabilir mekanlar oluşturmak, bu projenin temel amacını oluşturmaktadır.

Bu bağlamda bu çalışmanın “dir”leri ve “değildir”leri şu şekilde sıralanabilir.

“DİR”LER

  • Kentsel Yaşam Kalitesi
  • Rekreasyon
  • Kentli için Yaşam Mekanları
  • Bütüncüllük, Stratejik Yaklaşım
  • Mekanın Kimliği, Yere Bağlılık
  • Uzun Süreli Toplumsal ve Mekansal Gelişim

DEĞİLDİR”LER

  • Yarışan Kentler, Marka Kent
  • Deneyim Ekonomisi – Tüketim Maksimizasyonu
  • Turistler için Çekici Mekanlar
  • Parçacıl Kentsel Gelişim
  • İkon Mekanlar
  • Kısa Süreli Tekil Faydalar

2. HEDEFLER VE STRATEJİLER

Tasarım alanının mevcut durumu ile ilgili yapılan tespit ve değerlendirmelere bağlı olarak belirlenen stratejiler şu şekildedir;

  • Kentsel eşikler aşılarak mekansal entegrasyonun sağlanması,
  • Kentlinin otomobil odaklı, toplu konutlar içerisinde izole edilmiş, kapılı yaşantısından sıyrılması,
  • Sokak ile yeniden tanışarak sosyal bütünleşmeye katkı,
  • Kent içinde kalmış doğal karakterli alanların optimal koruma / kullanma dengesine ulaştırılması,
  • Taşıtın değil yaya, bisiklet ve engelli erişebilirliğinin öncelenmesi,
  • Arzı arttıran değil, talebi manipüle eden bir kentsel ulaşım yaklaşımı benimsenmesi,
  • Kentsel işlevler arası uyumu arayarak mekansal sürekliliğin sağlanması,
  • Toplumun çok çeşitli kesimlerinin farklı taleplerine cevap verebilecek esneklik, kapsayıcılık ve kültürel çeşitlilik,
  • Halihazırda devam eden kentsel projeler ve stratejiler ile uyum ve entegrasyon.
  • Çağdaş şehircilik yaklaşımlarını içeren mekansal ve sektörel dönüşüm süreçlerinin yakalanması.

3. UYGULAMA ARAÇLARI / MÜDAHALELER

İlkeler ve stratejiler ile uyumlu müdahale biçimlerinin geliştirilmesinde; mevcut durumdaki sorun ve potansiyellerin yanında, geleceğe ilişkin yegane kestirimleri içeren belgeler olarak yürürlükteki imar planları da değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmelere bağlı olarak, aşağıdaki başlıklarda özetlenen ve 1/2000 ölçekli master plan ile somutlaşan tasarım müdahalelerinde bulunulmuştur.

A) KAMUSAL MEKANLAR VE YAYA SİRKÜLASYONU:

  • Kentteki konut dokusunun büyük oranda kapılı konut sitelerinden meydana gelmesi ve ticari yaşantının da çoğunlukla sokaklarda değil; zonning prensiplerine göre ayrılmış, AVM türündeki kapalı mekanlarda gerçekleşiyor olması, kentlinin Beylikdüzü sokaklarında yaya olarak dolaşmasını anlamsız kılmaktadır. Çevresel ilişki şemalarında görüldüğü gibi, kentteki boş vakit değerlendirme mekanlarının büyük bir kısmı kuzey kesiminde kutuplaşmaktadır. Yayanın trafik açısından güvenle, ilgiyle ve istekle hareket edebileceği, kamusal mekanlar ile bütünleşen, kentsel stratejiler ile uyumlu bir yaya networku kurulmuştur. Bu ağ, bisiklet ulaşımı ile birlikte kurgulanmıştır.
  • Mevcut konut dokusu ve imar planı kararları bir arada değerlendirildiğinde yaya ağının sürekliliğinin sağlanabilmesi için konut alanlarının uygun kesimlerinde yeni parklar ve meydanlar önerilmiştir. Vadinin kuzey doğusunda yer alan adaların içlerinde en azından bu konutlarda yaşayanlara hizmet veren parklar mevcutken, vadinin batı ve kuzeybatı çeperindeki kapılı konutlarda, bu tür ortak mekanların yok denecek kadar az olduğu gözlenmiştir. Bu sebeple, mevcut konut dokusu içerisine yeni önerilen yeşil alanların büyük bir kısmı bu bölgededir.
  • Yaya hareketine uygun, merak uyandıran, ilgi çekici kamusal mekanlara duyulan ihtiyaç nedeniyle vadinin kuzeydoğusunda geliştirilen “Cumhuriyet Caddesi Yaya Bulvarı Projesi”’nin bu networkün “ana yaya aksı” olacak biçimde kentin batısında da “aktiviteler aksı” olarak devam etmesi öngörülmüştür. Bu iki yaya aksı, hem vadiyle kentin iki yakasını , hem de iki yakanın birbiri ile bağlantısını sağlayacak biçimde bir yaya köprüsü ile birleştirilmiştir.
  • Oluşturulan ana yaya aksına bağlanan ve yaya networkünü oluşturan caddelerin bir kısmı mevcutta ve imar planlarında taşıt yolu olarak kullanılan sokaklardır. Konut adalarının taşıt servislerini etkilemeyecek biçimde, Derya Sokağı, Söğüt Sokağı, Gelincik Sokağı, Gonca Sokağı, Ender Sokağı, Erman Sokağı, Eylül Sokağı, Büyükdere Caddesi, Ihlamur Caddesi, ve Ceylan Sokağı’nın bir bölümü yayalaştırılarak yaya ağı genişletilmiştir.
  • Yaya akslarının kesişim noktalarında, uygun arazi kullanımlar ile desteklenen / tanımlanan meydanlar, toplanma ve etkinlik alanları önerilmiştir.
  • Yayanın kent içinde kuzey – güney ve doğu – batı yönlerinde ve vadi içine doğru hareketlerini güvenli kılmak için, vadi üzerinde bir adet yaya köprüsü ile Atatürk ve Batı Trakya Bulvarları üzerinde birer adet yaya geçiş platformu önerilmiştir. Bu platformlar; seyir, dinlenme ve boş zaman değerlendirme faaliyetlerini içerecek işlevleri içerdikleri gibi, aynı zamanda kent kimliğine katkı sağlayacak anıtsal öğeler olarak da öne çıkmaktadır.
  • Kuştepe Caddesi’nden Enver Adakan Caddesi’ne bağlanan köprünün kesitinde yaya ve bisiklet yolları geniş olarak tasarlanmış, bu köprününün üzerinde bütün yaşam vadisini ve Marmara Denizi’ni görecek biçimde bir meydan / platform oluşturulmuştur. Böylelikle taşıt köprüsünün de yalnızca taşıtların kolayca hareketini sağlayan trafiği rahatlatıcı bir bağlantı elemanı değil, altındaki vadi ve çevresindeki yaya mekanları ile entegre, yaşayan bir mekan haline gelmesi hedeflenmiştir.
  • Ani eğim artışlarının önemli bir eşik oluşturduğu Yaşam Vadisi’nde, yaya geçişlerini sağlayan platform ve köprülere iniş ve çıkışlarda yaşlı ve engelli erişimine öncelik verilmiştir. Yol eğimleri % 8-10 sınırını aşmayacak biçimde düzenlenmiştir. Uzun rampalarda dinlenme amacıyla da kullanılabilecek esnek mekanlar tasarlanmıştır.

B) TAŞIT SİRKÜLASYONU:

Yaya odaklı tasarım stratejisi ve taşıt köprüsünün ulaşım sisteminde yaratacağı değişiklikler düşünülerek mevcut taşıt yollarındaki yol genişlikleri, güzergahları ve yönlerine müdahalelerde bulunulmuştur.

  • Uygulama imar planında köprünün batıdaki devamı olan Kuştepe Caddesi’nin başlangıcından kısa bir mesafe sonra Büyükdere Caddesi’ne doğru bir dönüş yapmaktadır. Köprüden gelen aksın, köprü çıkışına oldukça yakın bir noktada böyle bir kıvrım gereksiz bir trafik yükü doğuracağından, bu aksın kıvrılmadan, Kuştepe Caddesi’nden doğrusal biçimde devamına karar verilmiştir. Planda 15 metre olan bu yol genişletilerek 25 metreye çıkarılmıştır. Bu alan sanayiden konuta dönüşeceğinden yolun açılması konusunda mülkiyet ve güzergah üzerindeki yapılarla ilgili sorunlarla da karşılaşılmayacaktır.
  • Vadinin batı sınırında yer alan ve imar planlarında 25 metrelik bir yol olarak belirlenen Davutpaşa Caddesi 2. Kademe yola dönüştürülmüş ve genişliği kaldırım ve bisiklet yolları dahil 20 metreye düşürülmüştür. Böylelikle vadinin batısındaki adalardan vadiye doğru yaya hareketlerinin daha düşük trafik yüküne sahip bir yol üzerinden yapılması sağlanmıştır. Kazanılan alanlar, yolun lineer ve sürekli bir güzergaha kavuşturulması için kullanılmıştır.
  • Mevcut planda Davutpaşa Caddesi, Kuştepe Caddesi’nin kesişiminde ortaya çıkan dörtlü kavşak, köprüden gelecek trafik yükü de düşünüldüğünde, uzun süreler beklemelere yol açacak bir tarfik çözümünü zorunlu kılacaktır. Bu sorundan kurtulmak için Davutpaşa Caddesi’nin Kuştepe Caddesi’ni geçtikten sonra güneye devam eden kısmı 40 metre kadar batıya şaşırtılarak dörtlü kavşak iki T kavşağa dönüştürülmüştür.
  • Davutpaşa Caddesi ve Atatürk Bulvarı’nın Köprüye bağlanan kolu tek yön olarak düzenlenerek trafik yükleri yeniden dağıtılmış, daha kolay geçilebilen ve yayayı önceleyen kavşak çözümlerine olanak tanınmıştır.
  • Önerilen taşıt köprüsü 3 gidiş ve 3 geliş olmak üzere toplam 6 şeritten oluşan refüj ile birlikte 24 metre taşıt izine sahip, toplam uzunluğu 380 metre olan bir köprüdür. 144 kotunda yer almaktadır. Vadiden en yüksek noktası 23 metre, en alçak noktası ise vadiden 6 metre yüksekliğindedir.
  • Alanda yapılan incelemelerde kapılı sitelerin bir çoğunda hem zemin otoparkların yer aldığı görülmüştür. Bu nedenle vadinin batısındaki boş adalarda önerilen konut alanlarında hem zemin otopark çözümleri devam ettirilmiştir. Yaşam Vadisi’nde yer alan işlevlerin ihtiyaç duyduğu otopark servisleri için ise, kongre tesis alanının bulunduğu geniş meydanın altında katlı otopark önerilmiştir. Bu otoparkın en alt kotundan vadideki işlevlere erişilebileceği gibi, üst kottan ise Cumhuriyet Caddesi’ndeki aktivite alanlarına kolayca erişim sağlanabilir. Çevredeki geniş alan içeren kullanımlar olan, yükseköğretim tesisleri alanı, sağlık tesis alanı, eğitim vadisi ve sanayi alanlarının otopark ihtiyaçları ise kendi işlev alanları içerisinde, detaylı ihtiyaç hesapları yapılarak hem zemin biçimde çözüleceği öngörülmüştür.

C) ARAZİ KULLANIMLAR:

Tasarım stratejilerinde, uygulanabilirlik ve kentsel stratejiler ile uyum önemli bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının, özel mülkiyet ilişkileri açısından mekansal adaleti sağlayacak biçimde hazırlandığı ön kabulüyle, önerilen master plan ile, uygulama imar planında büyük çaplı revizyonlar gerektirmeyecek, böylelikle uygulama süreçlerini uzatmanın önüne geçecek bir yaklaşım izlenmiştir. Uygulama İmar Planı’ndaki kararlara, kısıtlara ve yapılaşma haklarına genel olarak uygun bir kentsel gelişim şeması hazırlanmıştır.

Proje alanı ve yakın çevresindeki yapı stoğu büyük oranda genç binalardan oluşmaktadır. Bu nedenle benzer bir çok yarışmada gözlemlediğimiz “yıkım odaklı, alandaki mevcut binaları ve mülkiyet ilişkilerini yok sayan” stratejileri bu projede benimsemek, bizce mekanın gerçeklerinden ve uygulanabilirlikten kopuş anlamına gelecektir. Bu nedenle mevcut doku ve arazi kullanımları genel olarak kabul edilmiş, geliştirilen öneriler ile bu dokunun iyileştirilmesi hedeflenmiştir.

  • Köprünün batı girişinde yer alan ve güneye doğru devam eden sanayi alanları, konut alanları ile iç içe geçmiş durumdadır. Bu alanlar mevcut imar planında da konut alanı olarak önerilmiştir. Ayrıca köprü gibi önemli bir sanat yapısının girişinde mimari anlamda niteliksiz yapıların bulunması estetik açıdan da sorunludur. Bu sebepler ile; yerel yönetimin bu bölgede yer seçmiş yatırımcılar ile müzakere ederek, sanayiden konuta dönüşüm sürecinin başlatılması önerilmektedir. Master planda bu alanlar, karma kullanımlara izin verilen bir konut alanı olarak tasarlanmıştır.
  • Köprünün kuzeyinde yer alan Beylikdüzü İtfaiyesi’nin giriş ve çıkışları köprünün alt kotlarında kalmakta, diğer cephelerden giriş verildiği takdirde de köprünün girişinde, riskli bir kavşak katılım/katılım noktası yaratmaktadır. Ayrıca, bu düzenleme, aciliyet gerektiren müdahalelerin de süresini uzatacaktır. Bu nedenle itfaiyenin, mevcut imar planında belediye hizmet alanı olarak belirlenmiş, batıda yer alan kuştepe caddesi üzerindeki boş alana taşınmasına karar verilmiştir. İtfaiyeden boşalan yapının ise, batısındaki belediye hizmet binası, kongre tesis alanı ve meydan ile birlikte ele alınarak, “kamu hizmetleri müzesi” olarak kullanılması önerilmiştir. Dünya’da bir kaç örneği bulunan bu müzeler; itfaiye, sağlık ve afet hizmetleri gibi hizmetlerin tarih boyunca nasıl geliştikleri ve yaşanmış olaylar hakkında görsel bilgiler sundukları gibi, kentlinin yerel yönetimlerin sunduğu hizmetlerin detaylarını öğrenerek şeffaf ve katılımcı kent yönetimi süreçlerine önemli katkılar sağlayabilmektedir. Bu müzenin girişi meydan tarafında düzenlenerek, itfaiye binası için tespit edilen kentsel ulaşım riskleri elimine edilmiştir.
  • Vadi ile çevresini ilişkilendiren uygun eğimli yaya yollarına ihtiyaç duyulduğu için; yükseköğretim tesis alanı ve kongre tesis alanlarının büyüklükleri ve yapılaşma koşulları aynı kalmak koşulu ile ada formları yeniden oluşturulmuştur.
  • Günümüz kentlerinin sekörel dönüşüm sürecinde, yaratıcı endüstriler ve oluşturdukları katma değerin önemi hızla artmaktadır. Bu bağlamda, kimlikli yaşam çevreleri, bu sektörlerin gelişimi ve çalışanlarının yaşam mekanları tercihlerinde çekici birer unsurdur. Kent merkezlerinin tarihten gelen çok katmanlı mekansal yapısı bu sektörler için önemli bir çekim unsuru oluştururken; Beylikdüzü gibi çeperde yer alan, aynı zamanda fuar ve kongre alanlarına yakın konumlanmış kent parçalarında ise, estetik, kaliteli ve insan odaklı, sosyal içerme ve kültürel çeşitliliği öne çıkaran mekan tasarımları ve arazi kullanımlar ile yaratıcı sektörlerin gelişmesine uygun koşullar oluşturulabilir. Bu bağlamda mevcut imar planında yer alan Yükseköğretim Tesisleri Alanı ve Eğitim Vadisi’nde tasarım okullarına ve yaratıcı endüstrilerin gelişimine olanak tanıyacak işlevlere yer verilmiştir. Mimarlık, reklamcılık, güzel sanatlar ve zanaatlar, moda, film, müzik, medya ve performans sanatları konularında eğitimlerin verileceği okullar vadi çeperinde yer alırken, kültür ve sanat atölyeleri ise vadi içerisinde önerilen tamamlayıcı işlevlerdir.
  • Mevcutta büyük oranda boş durumda olan ve imar planlarında pazar alanı ve kongre tesis alanı olarak önerilmiş alana, belediye hizmet binası ve kongre merkezini birlikte içerecek biçimde bir kütle önerilmiştir. Bu kütlenin doğu kısmı belediye ve açık etkinlik alanı olarak işlerken, batı kısmı ise yaya köprüsü, yükseköğretim tesis alanı ve cumhuriyet caddesinden gelen yaya akslarının birleşiminde oluşturulan meydanın bir cephesini tanımlayacak biçimde kongre ve kültür merkezi olarak tasarlanmıştır. Kuzeybatısındaki Beylikdüzü Kültür Merkezi ve vadide yer alan kültür sanat işlevleri ile birlikte düşünüldüğünde bu alanın kentsel ölçekte önemli bir kültürel /yaratıcı kutup haline geldiği söylenebilir.
  • Mevcut imar planında sanayiler ile konut alanlarının kesişiminde önerilen hayvan barınağının vadi içerisindeki işlevler ile birlikte düşünülmesine karar verilmiştir. Bu alan ise yeşil alana dönüştürülmüştür.
  • Vadinin batı kısmında yer alan konut alanlarında zemin katlarda karma kullanımları içerecek biçimde yeniden bir işlevlendirmeye gidilmiştir. Ada doluluk oranının yüksek olduğu adalarda, mevcut yapıların zemin katları ticari işlevlere evrilebilecek mimaride değildir. Bu nedenle ana yaya aksı ile bu konutlar arasında tek katlı ticari birimler önerilmiştir. Boş olan adalarda ise, L ve U blok düzeninde, ön cepheleri zemin katlarındaki ticaret ve hizmet kullanımlarıyla sokağı tanımlayan, arka cepheleri ise konut bloklarının yarı özel mekanlarını tanımlayacak biçimde iki yönlü çalışan bir doku önerilmiştir.

MİMARİ AÇIKLAMA RAPORU

1. GENEL MİMARİ YAKLAŞIMLAR

Beylikdüzü Yaşam Vadisi’nde herhangi bir parçanın ikonik olarak öne çıkmasındansa, bütüncül bir birliktelik altında, alanın ve yapıların tasarlanması yaklaşımı benimsenmiştir. Birbiri ile ilişkisi zayıf olan vadinin iki yakası arasında kurulan bağlar üzerinden tasarım şekillenmiş ve vadi ile entegrasyon kurularak iki yerleşim alanı arasındaki bağlayıcı güç oluşturulmuştur. Tasarımda, alan verileri referans alınarak bir tasarım yaklaşımı belirlenmiş ve bu yaklaşıma göre, yol ağı ve mekan ilişkileri düzenlenmiştir. Buna göre, tasarımdaki kırıklı yaklaşım, vadideki izoHipsleri referans almakta ve akslar üzerinde genişleme ve daralmalarla farklı mekanlar yaratmaktadır. Bu şekilde Yaşam Vadisi’nin her iki yönündeki yerleşim alanları arasındaki fiziki engeller ortadan kaldırılmış, bağlayıcı öğe konumunda vadiden yararlanılmıştır.

Yaşam Vadisinin sahip olduğu yeşil alan potansiyeli kent ölçeğinde ihtiyaçlara cevap verir nitelikte geliştirilmiştir. Tasarım genelinde, bütüncül ve sürdürülebilir bir yaklaşım altında erişilebilir mekanların oluşturulması hedeflenmiştir.

Yaşam Vadisi’nin, entegrasyon sağlama sürecinde; A Bölgesinde üst geçit / yaya platformu, B Bölgesinde yaya köprüsü ve C Bölgesinde taşıt köprüsü ağı ile analizlerde vurgulanan eşikler aşılarak vadi sürekliliği sağlanmıştır. Taşıt köprüsü üzerinden hem iki yerleşim alanı bağlanmış, hem de vadi ile ilişki kurulmuştur. Tasarımdaki taşıt köprüsüne yaklaşım, gelenekselin dışına çıkmaktadır. Bu bağlamda köprü sadece bir geçiş / bağlantı elemanı olarak değil, kentsel mekanın ana kullanıcısı durumundaki yayaların da baskın ve yoğun bir biçimde kullanacağı bir bütünlük içerisinde ele alınmıştır. Bu yaklaşımdan hareketle, taşıt köprüsünün üst kısmında manzaraya yönelen bir meydan / seyir terası tasarlanmış, vadiyi beslemek ve vadiden beslenmek amacıyla köprü üzerinden rampalar ile vadi bağlantısı sağlanmıştır. Diğer yaya köprüsünde ise Kongre Meydanı ve Cumhuriyet Caddesi yaya aksı bağlantısı üzerinden hem iki yakanın birbiriyle hem de vadi ile bağlantısı kurgulanmıştır. A noktasındaki üst geçit vadinin etapları arası bağlantıyı sağlayan ve sürekliliği devam ettiren trafikten arındırılmış bir platform olarak düşünülmüştür.

2. MALZEME KARARLARI

Alanda kullanımı önerilen malzeme genel olarak ahşap olmakla birlikte; çelik, beton ve cam malzeme kullanımı da yer almaktadır. Tasarımda genel olarak doğal malzeme tercihlerinde bulunulmuştur.

3. YAPI EKONOMİSİ VE SÜREKLİLİĞİ AÇISINDAN İNŞA YÖNTEMİ

Yapı ekonomisi açısından köprülerde önermeli betonarme teknolojisi ve çelik üst yapı öngörülmüştür. Çelik ve betonarme üst yapıda boyuna kirişler prekast yapıldığı için daha düşük maliyet ile uygulanacaktır. Kirişler deprem yükü açısından elastomer mesnetlerle üst yapı ile alt yapıyı birbirinden ayırdığından, daha küçük köprü ayak kesitleriyle projelendirilmesi öngörülmüştür. Yapının uygulanabilir olması olması açısından maliyet giderlerini minimize edecek şekilde sistem çözümü yapılmıştır.

PEYZAJ MİMARLIĞI AÇIKLAMA RAPORU

Yaşam Vadisi için önerilen peyzaj projesinde, çevrenin doğal karakteri ve topografyası göz önünde bulundurularak doğal nitelikte kamusal bir açık mekan düzenlemesi yapılmıştır. Düzenleme yapılırken alanın nitelikleri korunarak, vadinin yüzünü yeşile döndüren bir bakış açısıyla Beylikdüzü’nün yeni vadi ikonası oluşturulmuştur.

Proje alanı, kuzey yönünde yer alan mevcut botanik park alanı ile çevresindeki yeşil alanlardan gelen izlerle süreklilik oluşturmakta, yeşil alan sistemine dahil olmaktadır. Sisteme dahil olan alanın yeşil alan dokusu oluşturulurken öncelikli olarak mevcut ağaçlar korunmuş, alanda ve çevresinde bulunan bitki türleri belirlenerek, bitkisel düzenleme bu türler kullanılarak yapılmıştır. Alan içerisinde, çevresindeki park alanlarında, yol kenarları ve konut alanlarındaki peyzaj düzenlemelerinde yer alan türler ve kullanılması önerilen bitki türleri aşağıdaki gibidir:

Ağaç türleri: Kavak (Populus sp.), çınar (platanus orientalis), dut (morus alba), oya (lagestromia indica), incir(ficus carica), çam (pinus sp.), servi (cupressus sp.), manolya (magnolia grandiflora), akasya (robinia pesudoacacia), catalpa (catalpa bignonioides), sofora (sophora japonica), ıhlamur (tilia tomentosa)

Çalı türleri: Defne (Daphne sp.), taflan (euonymus japonica), kadın tuzluğu (berberis thunbergii), gavura (gaura çiçeği), kanarya çalısı (cinenaria greyi), ılgın (tamarix tetrandra), yasemin (jasminum officinale), ardıç (juniperus sp.), kurtbağrı (ligustrum japonicum)

Yerörtücü/Çiçekli bitkiler: Gül (rosa sp.), lavanta (lavandula sp.), begonia (begonia sp.), lale (tulipa sp.), menekşe (viola sp.), arap sümbülü (muscari sp.), kadife çiçeği (tagetes erecta), sardunya (pelargonium sp.), kaz ayağı (carboprotus acinaciformis), alisyum (alyssum sp.), ballıbaba (lamium sp.)

Önerilen bitki türleri ile yapılan peyzaj düzenlemeleri, alan içerisindeki fonksiyonları destekleyen nitelikte olup, vadi içerisinde doğal karakterin devamlılığını sağlamaktadır.

Vadi ekosisteminin önemli bir parçası olan dere yatağı muhafaza edilmiş, kimi yerlerde yatağına müdahale edilerek genişletilmiş, dere kenarı peyzaj düzenlemesi yapılarak yoğun yeşil doku ile dere kenarında “doğal bir promenad” oluşturulmuştur. Dere kenarında oluşan promenad, dere kenarının iki yakasında devam etmekte, alan içindeki ana yaya aksı ile bir çok noktada bağlantısı bulunmaktadır. Bu şekilde alan içerisinde oluşturulan sistem, vadideki bütünlüğü bozmamakta, formu desteklemektedir.

Alan içinde arazi formuyla uyumlu tasarlanan yapıların üzerinde oluşturulan yeşil çatılar, üst geçit ve köprüler üzerinde oluşturulan kısmi yeşil alanlar, meydan çevresindeki bitkisel düzenlemeler, Miniapark alanı, hobi bahçeleri gibi farklı düzlemlerde yeşil alan düzenlemeleri tasarlanmıştır.

Kullanılan fonksiyonlar her yaşa hitap eden, sakin/dinlendirici aktiviteler, aktif aktivite bölgeleri ve geçiş alanları şeklinde düşünülerek tasarlanmış, alan içerisinde işlevlerin bir akış içerisinde dağılımı sağlanmıştır.

Yaşlı ve çocuklar için özel aktivite alanları tasarlanırken, sanatsal aktiviteler ile birlikte düşünülmüş, yeşil alan sistemi içerisine dahil edilmiştir. Alanın C bölgesinde tasarlanan kültür/sanat atölyeleri- resim, bahçecilik, heykel, el sanatları, fotoğraf, müzik atölyesi-, hobi bahçeleri, tohum müzesi, kafe atölye ile B bölgesinde yer alan çocuklara özel performans, resim, drama atölyeleri-, mini performans alanı ile çocuk eğlence parkı, çocuk kasabası ve uçurtma alanı alanın en aktif bölgelerini oluşturmaktadır. Yaratıcı endüstrilerin çekimi ve gelişmesi açısından; vadi içerisinde önerilen bu fonksiyonlar, vadi çevresinde öngörülen yükseköğretim alanı içerisindeki tasarım okulu ile birlikte düşünüldüğünde birbirini desteklemektedir. Kültür, sanat yanında spor aktivitelerinin de yer aldığı alanda; sakin, dinlendirici sporlar -pilates, yoga, zen, reiki alanları- ile basketbol, tenis gibi aktif sporların da yapıldığı alanlar tasarlanmıştır. Tüm bu alanlar peyzaj öğeleriyle zenginleştirilmiş aktivite alanları olarak tasarlanmıştır.

Vadide tasarlanan diğer bir özel bölge de Miniapark alanıdır. Miniapark alanı; dünyaca ünlü parkların (Goldengate park, Hydepark, Central park, Ueno park, Voldenpark) minyatür örnekleri ile İngiliz bahçeleri, Japon bahçeleri, Fransız barok/rokoko bahçeleri gibi bahçe düzenlemelerinden örnekler sunan bir alan olarak tasarlanmıştır. Kullanıcılar için çekim merkezi haline gelebilecek bu alanın yeşil dokusunun zenginliği ile vadi içerisinde farklılık yaratmaktadır.

Bütün vadi içerisinde fonksiyonların bağlı olduğu ana bir yaya aksı ve buna bağlanan bisiklet yolları bulunmaktadır. Alanın topografik düzenine uyumlu şekilde tasarlanan kırıklı yol düzeni, alanın formunu yakalamakta yardımcı olurken, izohipsler içindeki şev eşiklerinin de aşılmasını sağlamaktadır. Aks sistemi, eğim yüzdelerini aşmadan, engelli dostu olarak tasarlanmış, erişilebilirlik “herkes için erişilebilir” ilkesiyle sağlanmıştır. Yaya aksları ve bisiklet yolları ile oturma birimleri gibi kent mobilyalarında ahşap ve taş gibi doğal malzeme kullanılmış, donatı birimlerinin tasarımının alanın kırıklı formuna uygun hem işlevsel, hem de özgün niteliklere sahip olması öngörülmüştür.

Etiketler

Bir yanıt yazın