Katılımcı, Büyükada Çarşı Camii Mimari Fikir Projesi Yarışması

MİMARİ AÇIKLAMA RAPORU

Proje alanı Büyükada’da, Büyükiskele ile 23 Nisan Caddeleri’nin kesişip meydana dönüştüğü kentsel merkezin doğusunda yer almaktadır. Batı, kuzey ve güney çeperleri yollarla çevrilidir. Proje alanında bugün, doğusundaki komşu parsele bitiştirilerek yerleştirilmiş iki katlı bir bina bulunmaktadır. Güneyinden geçen ve 23 Nisan Caddesi’nin doğu uzantısı olan Şehit Recep Koç Caddesi (Balıkçıl Caddesi), parselle ilişkili çevre yolların en işlek olanıdır. Kuzeyinden geçen sahil yolu (Gülistan Caddesi) parseli saran her iki sokağın aksine önündeki mevcut yeşil alanla birlikte parselin önünün açıldığı, öneri kitlenin bütüncül olarak algılanabildiği, alanın denizle buluştuğu yegane cephedir. Yoğun sirkülasyonlu çarşı içi Şehit Recep Koç Caddesi ile sahil caddesini birbirine bağlayan dar Çiçekliyalı Sokak ise, parselin cephe veren en geniş çeperini oluşturur.

Parsel, proje konusu yapının cami olması nedeniyle kentsel ölçekte sorunludur:

Herşeyden önce parselin verimli kullanımını etkileyen en önemli unsur şüphesiz kıble yönüdür. Kabaca güneydoğuya bakan kıble aksı, nispeten küçük sayılabilecek söz konusu parselde kuzey-güney yönünde uzanan alanın uzun kenarlarına yaklaşık 45 derecelik bir açıyla oturmakta, bu durum alanın verimli kullanımını zorlamaktadır. Bu nedenle proje müelliflerinden alanın tümünü kullandırmaya yönelik beklentiler, kayıpların kabul edilebilir (+-%5) düzeyin üzerinde olma riskini ortaya çıkarmaktadır.

Bir diğer sorun, parselin çevresini saran yollarla kurduğu ilişkidir. Mekan hiyerarşisi bakımından mihrap yönü ile giriş-son cemaat yeri-ibadet mekanı ilişkisinin yoğun sirkülasyonlu çarşı içi Şehit Recep Koç Caddesi’yle ters ilişki kurması, bir başka deyişle söz konusu parselin caminin mihrap yönü dikkate alındığında ana caddeye sırtını dönmek zorunda olan yapısı bir diğer önemli sorundur.

Öneri projede tasarım kararlarının fonksiyonel beklentilerin yanında bu problemlere çözüm arama çabasıyla ortaya çıktığı genel olarak söylenebilir. Bu çerçevede söz konusu proje bağlamında en önemli karar, yapının zemin katını “kamusal boşluk“a dönüştüren yaklaşımdır. Zemin katı boşaltarak ana ibadet mekanını üst katta kurgulayan böyle bir kararın birkaç önemli yararı olduğu düşünülmektedir:

  • Bunlardan ilki, çarşı içi ana ulaşım aksı olan Şehit Recep Koç Caddesi ile adanın denizle buluştuğu sahil caddesi arasında, bir bakıma bariyer görevi gören ada üzerinde kentsel gedik / boşluk yaratarak hem görsel süreklilik sağlanmış, söz konusu caddeyle görsel temas olanaklı kılınmış, hem de Şehit Recep Koç Caddesi ile sahil caddesini birbirine bağlayan dar sokaklardan birisi olan Çiçekliyalı Sokağı, söz konusu parsel de eklenerek geniş bir bağlantı boşluğuna dönüştürülmüş, denizin bu geniş boşluktan algılanması olanaklı hale getirilmiştir.
  • Yukarıda sözü edilen, kabaca güneydoğuya bakan mihrap yönü nedeniyle camiye giriş aksı doğrultusundan yaklaşamama sorununu; kullanıcıyı yapının çevresinden dolaşmayı zorunlu kılan problemi ortadan kaldırmıştır.
  • İhtiyaç programında bodrum katta planlanması beklenen ek ibadet mekanının doğal havalandırma ve kısmi aydınlatmasına olanak sağlanmıştır.
  • Kalabalık cemaatli günlerde (Cuma, bayram, teravih vb. namazları) ana ve ek ibadet mekanına sığmayan cemaate sokağa taşmadan yarı açık mekanda ibadet olanağı sağlanmıştır.
  • Şadırvan çözümlenerek, tuvalet gereksinimi olmayan cemaatin her halükarda bodrum kata inme zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır.
  • İbadet mekanıyla doğrudan ilişkisi olmayan “Dini Danışma Ofisi” bu katta çözümlenerek erişilebilirliği artırılmıştır.
  • Namaz vaktini bekleyecek cemaat için sosyalleşme olanağı yaratılmıştır.

Öneri projenin bir başka önemli tasarım kararını, ana mekan ve kitle kompozisyonunda 16. yüzyıl Osmanlı anıtsal cami geleneğinin “merkezi mekan” kurgusunun yorumu oluşturduğu söylenebilir. Bu amaçla iç mekanda ana mekan çeperleri tam bir kareye oturtulurken, dış kitlede merkezi mekan etkisi, yan cephelerden kademeli olarak yükselip ana mekan boşluğunun ortasında yine tam bir kareye dönüşen kübik/metalik bir kubbe yorumuyla vurgulanmıştır.

Bunlara ek olarak, tasarım kararlarının şu fonksiyonel önceliklerle biçimlendirildiği söylenebilir:

  • Ana ibadet mekanı ile (kadın cemaatin kullanacağı öngörülen) mahfel katına ulaşan iki ayrı merdiven ve engelli asansörü planlanmıştır. Her iki sirkülasyon çekirdeği bodrum kattaki bay/bayan tuvalet ve şadırvan alanlarında ayrıştırılırken, ana ibadet mekanı ve mahfel katında gerektiğinde erkek cemaatin de kullanımına olanak sağlayacak biçimde ilişkilendirilmiştir.
  • Ana ibadet mekanıyla doğrudan ilişkisi olmadığı düşünülen “Dini Danışma Ofisi” ulaşılabilirliği daha kolay olan zemin katta, “kamusal boşluk”ta kurgulanmıştır.
  • Tuvalet ihtiyacı olmayan cemaatin (uygun hava şartlarında) abdest için bodrum kata inmesini engellemek, böylece bodrum kat sirkülasyon yoğunluğunu azaltmak için zemin kattaki “kamusal boşluk“a (bodrum kattakilere ek olarak) 6 kişilik şadırvan yerleştirilmiştir.
  • Namaz vaktini bekleyecek cemaat için “kamusal boşluk”ta oturma düzenekli sosyalleşme alanı yaratılmıştır.
  • Mihrap aksının geniş parsel çeperiyle yaklaşık 45 derecelik bir açıyla ilişki kurması nedeniyle bina çeperinde oluşan üçgensel boşluklar depolama, tesisat ve teknik alanlar olarak kurgulanmıştır.
  • Camilerin en önemli problemlerinden olan başta ayakkabılık ve askılık gereksinimi, ibadet mekanlarının (ana ve mahfel) üç çeperini saran yüzeylerine yerleştirilen ve içerisinde ayakkabılık, askılık, cemaatin üzerine çanta ve benzeri eşyasını koyabileceği banko ile dekoratif düşey ahşap elemanlar arkasına gizlenmiş ses ve havalandırma sistemlerinden oluşan “modül“lerle çözülmüştür.
  • Parselin kuzey kenarında yer alan mevcut yeşil doku, zemin kattaki “kamusal boşluk”la ilişkilendirilerek yeniden kurgulanmıştır.
Etiketler

Bir yanıt yazın