1. Mansiyon, Çanakkale Savaşı Araştırma Merkezi Mimari Proje Yarışması

1. Mansiyon, Çanakkale Savaşı Araştırma Merkezi Mimari Proje Yarışması

PROJE RAPORU

Bir kent için onu tanımlayıcı ögelerin başında pek de sıklıkla savaş bulunmaz. Özellikle Çanakkale gibi tarih öncesi döneme uzanan geniş alt yapıya sahip bir bölgeyi tanımlayan çok farklı dönemler mevcuttur. Fakat bugün bu coğrafya için öncelik 1915 savaşıdır. Çanakkale için bu savaş bir kimliktir. Kent yaşantısının tüm katmanlarında bu kimlik hissedilmektedir. Her savaş gibi 1915 savaşı da çok büyük yıkım, ölüm ve yas barındırır. Kent yüz yıldır bu hüzün ile yüzleşmektedir bu hüznü kabullenmektedir. Ve aslında bu durum karşıtı ile var olur. Çünkü savaş Çanakkale’de yeni bir başlangıcı da sembolize etmektedir. Umut da savaş ile doğar, yeniden varoluştur. Proje, bölgenin bu Ruh’unu esas kabul eder ve buradan hasıl olur. Savaşın tahribatını, yıkıcı etkisini yansıtır öte yandan da yaşamı, yeni başlangıcı ve döngüyü merkeze alır.

Proje alanı yapılaşmanın geliştiği bir bölgede iki farklı büyüklükte kent parkı ile sınır komşusudur. Bir kent parkının ‘yanında’ olmak yerine, verilen programın büyüklüğünün de olanak tanıması ile parkın ‘içinde’ bir bina tasarımı olmayı seçer. Konumu ve kapladığı alan da bu doğrultuda seçilmiştir. En azda en merkezde yer alır, park binayı çevreler. Araştırma merkezinin görsel algısında peyzaj belirleyici olmaktadır. Parkta oluşturulan tümsekler yapıyı yer yer gizler, yer yer ön plana çıkarır. Park ve bina aynı bütünün parçaları haline gelir. Kır alanlar, kum tepeleri ve çim tepelerle bir doğa benzeşimi oluşturularak oyun, aktivite ve dinlenmeye olanak tanınmaktadır. Aynı zamanda tepelerin oluşturduğu rüzgar kontrolü ile fiziksel bir rahatlık sağlanır.

Bina dört ayrı noktadan girişe izin verir. Girişlerin hepsi savaşa dair yazılı, sesli ve görüntülü sergilerdir. Kullanıcıya bu deneyimini yaşatarak onu yapının merkezine bırakır. Bütün fonksiyonlara dağılım bu merkezdendir. Fonksiyonel kilit noktası olması yanında merkez, parkın bir yansımasıdır. Orta alanda bırakılan toprak zeminde yetişen bitkiler gökyüzüne doğru uzanır. Bütününde bu mekan kurgusu ortak bir belleğe ve döngüye işaret eder. Programda yer alan farklı fonksiyonlar, gerektiğinde aynı anda faaliyetlerini sürdürebilecekleri gerektiğinde ise birbirlerine değmeden, farklı zaman dilimlerinde hizmet verebilecekleri şekilde parçalara ayrılır. Her bir birim hem onu çevreleyen park ile hem de yapının merkezi ile birebir temas halindedir. Bu sayede hem geçirgen hem de merkezi bir kullanım sağlanır.

Programdaki büyük fonksiyonlardan biri olan çok amaçlı salon yapısaldaki dört birimden birini oluşturur. Sahne parka yönelmiş olarak konumlanır ve park ile istenildiğinde açılabilen bir doğrama ile sınırlanır. Böylece dışarıdan da izlenebilen etkinlikler kurgulanabilir. İkinci birim kütüphanedir. Okuma alanları parka yönelmektedir. Tümsekler kent ile kütüphanenin arasına girerek daha korunaklı bir kullanım sağlar. Kullanıcı kütüphanenin içindeyken de doğada olduğunu hisseder. Atölyeler, laboratuvar ve yönetimden oluşan üçüncü birimde laboratuvar şeffaf bir çekirdek olarak kurgulanır. Hem özel kullanıcıların hem de genel kullanıcıların laboratuvarı gözlemleyebilmeleri sağlanır. Araştırmaya ait merak ve heves unsurları hedeflenir. Dördüncü birim kafe, satış birimi ve toplantı odalarından meydana gelir. Kafe hem park içindeki terasına hem de yapının merkezine hizmet verecek şekilde konumlanır. Bu dört birimin bir aradalığı girişleri barındıran sergi mekanları ile kurgulanır. Üst kotta bulunan fonksiyonlar yer yer sergi hollerinin üzerine çıkmalar yaparak sergi mekalarında tekdüzeliğin önüne geçer.

Etiketler

Bir yanıt yazın